English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Payne

Payne translate Turkish

317 parallel translation
Rien de grave...
- Önemli bir şey değil Bayan Payne.
- Expliquez-lui, Payne.
- Sen söyle Payne.
A combien s'élèverait le loyer?
Kira ne kadar olur Payne?
Hé, c'est M. Payne.
Bay Payne gelmiş.
Comment allez-vous, M. Payne?
Nasılsınız Bay Payne?
Comment allez-vous?
Nasılsınız Bay Payne?
Ada, amène un verre d'eau.
Ada, Ada, Bay Payne'e bir bardak su ver.
Vous savez, M. Payne, on dirait que le bon Dieu ne veut plus qu'on fasse pousser quoi que ce soit ici.
Her nedense yüce Tanrı toprakta artık bir şey yetiştirmemizi istemiyor.
M. Payne s'en fiche de ce que tu penses.
Düşündüklerin Bay Payne'in umurunda değil.
Payne et Coleman, vous aurez chacun une fréquence.
Payne, telsizini bölük frekansına al. Sen de tabur frekansına, Coleman.
Payne, réessayez de joindre O'Hashi.
Payne, O'Hashi'ye bu defa ulaşmaya çalış.
Payne.
Payne.
Payne, restez ici.
Payne, sen burada kal.
Payne m'appellera s'ils libèrent la fréquence.
Gelişme olursa Payne haber verecek.
J'ai répondu : " C'est mon son, M. Payne.
Dedim ki, " Önemli olan ses Bay Payne.
Restez sur cette fréquence pour plus de détails notre programme continue avec John Payne
Daha fazla bilgi için bizden ayrılmayın. Programımız John Payne ile sürüyor.
Nos invités ce soir sont Gregory et Caroline Payne Whitney Smith, amis proches de la famille Carter.
Bu akşam Carter ailesinin çok yakın arkadaşları olan Gregory ve Caroline Payne Whitney Smith ile birlikteyiz.
À part que Mme Payne Whitney Smith est catatonique.
Bayan Payne Whitney Smith'in katatonik olması dışında, değil mi?
Le biologiste Roger Payne a calculé... qu'il existe un canal de transmission pour ces fréquences... à travers lequel les baleines communiquent... où qu'elles soient.
Amerikalı biyolog Roger Payne dünyanın herhangi bir yerindeki iki balinanın anlaşabileceği derin ses kanalları olduğunu keşfetti.
Vous faites équipe avec lui et Hobart.
Payne Whitney'de onunla ve... - Alan Hobart ile çalışıyormuşsun. - Evet.
"Merci d'avance, Wendell Payne."
Çok teşekkür ederim, Wendell Payne. "
Il n'ira pas devant le jury sans Payne, le comptable.
O da Capone'nun muhasebecisi, Walter Payne.
Dis-lui que je sais où est Payne. Qu'il vienne chez moi immédiatement.
Ona Payne'in yerini bildiğimi ve benimle evimde buluşmasını söyle.
Je vous entends mal, Monsieur Payne.
Üzgünüm, Bay Payne. Sizi duyamıyorum.
Payne, Jefferson. Exécutés.
Payne, Jefferson hepsi idam edilirlerdi.
- M. Payne?
- Bay Payne?
- Lewis Payne
- Lewis Payne.
" Howard Payne, police d'Atlanta. Artificier.
Howard Payne, Atlanta Polis Bomba ekibi.
C'était un peu cabotin de régler la bombe sur mon magnifique cadeau de départ en retraite... Mais je me suis dit que signer "Howard Payne", ç aurait été trop facile.
Değerli emeklilik hediyemden bomba yapmak belki aşırı dramatikti ama biliyorsun, "Howard Payne" diye bir tabela da koyamazdım ki.
QUATRE ÉTRANGES CAVALIERS Allan Dwan, 1954 Au terme de sa longue carrière, on ne lui confiait plus que des films à petits budgets.
Fakat düşük bütçeli olsun veya olmasın, biçare durumdaki John Payne'e açılan ateşin onu son sığınağına, kasabanın kilisesine yönlendirmesindeki şu mükemmel sadeliğe bakın.
Mais petit budget ou non, admirez la magnifique simplicité, de ces longs travellings qui guident littéralement un John Payne aux abois, vers son ultime sanctuaire, l'Église du village.
Dwan'ın en iyi filmlerinde sıradan insanları kırsal manzaraları ve Amerikan mazisine ait sahneleri görürsünüz.
Mais au-delà des images lyriques du Far West, Quatre Étranges Cavaliers suggère la fragilité de nos institutions démocratiques.
Kurtuluş Günü'nde, aynı zamanda düğün günü oluyor John Payne, "Silver Lode" daki en mutlu insan olmalıydı.
John Payne devrait être le plus heureux des hommes. Le voilà, regardez!
Bunun yerine, haksız bir şekilde cinayetle suçlanıp halk tarafından dışlanmış ve hayatını kurtarmak için savaşmak zorunda kalmıştı.
" McCarty est un imposteur.
Yanlış gerekçelerle zulme uğrayan Payne, yanlış gerekçelerle temize çıkmıştı.
Payne est pardonné pour de mauvaises raisons.
Kaç mermin kaldı? İki mi? Üç mü?
On l'a passé à Otis Payne en... 1967, en avril.
Sonra 1967 nisanında... Otis Payne'e devrettik.
Otis Payne venait d'être embauché chez nous.
Otis Payne... o sıralar bizimle yeni çalışmaya başlamıştı.
Fils de Cleroe Payne?
Cleroe Payne'in oğlu musun?
Rien n'a jamais gêné Otis Payne!
Otis Payne hayatta hiçbir şeyden utanmamıştır.
Un colonel du nom de Payne.
Payne adını taşıyan, kurmay bir albay.
Il y a des Payne en Floride, en Oklahoma, à Piedras Negras...
Her yerde Payne'ler var, Florida'da, Oklahoma'da, Piedras Negras'ta...
Payne dirige Fort McKenzie
Payne, McKenzie Kalesi kumandanlığına getirildi
Payne décoré pour sa bravoure
Payne Gümüş Madalya Aldı
J'ai aussi étouffé Dorothy Payne.
Dorothy Payne'i de boğdum.
Bien Dr. Payne, mais alors, qu'est-ce que j'ai à la tête?
Peki başım ne durumda?
- Par Mlle Payne.
Bayan Payne tarafından.
d'agresser Laura Payne et de la jeter dans une poubelle? Evidemment, non.
Laura Payne'e saldırması, onu çöp tenekesine atması kabul edilir bir şey mi?
Qui est malade?
- Günaydın Bay Payne.
Pour moi, ça ne fait rien.
Bayan Payne, kendim için umursamıyorum.
Où est Payne?
- Dön.
Dorothy Payne.
Dorothy Payne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]