Translate.vc / French → Turkish / Persona
Persona translate Turkish
76 parallel translation
Je suis persona non grata auprès des fournisseurs.
Ne?
Pour certains au pouvoir, je suis persona non grata.
İktidardakilerden bazılarına göre ben siyasi olarak istenmeyen biriyim.
Mieux, vu que je n'y suis pas persona grata.
- Daha iyi. İstenmeyen kişi olduğuma göre.
Persona non grata sur Bétazed.
Betazed'da istenmeyen kişi.
Je suis persona non grata.
Kişisel sebepler.
Dharma nous a informés que ce Leonard est persona non grata.
Dharma, Leonard'ın istenmeyen kişi olduğu hakkında bizi bilgilendirdi.
Elle est persona non grata... chez la moitié des psychiatres du Westside.
Batı yakasındaki... hiçbir psikiyatrist onu tedavi etmek istemedi.
Je suis persona non-grata sur LoMo.
LoMo'da istenmeyen adamım.
Vous ne nous laissez pas le choix, mon gouvernement m'a autorisé à déclarer M. Toscu persona non grata, il a 48 h pour quitter les USA.
Alex. Bay Davia, bize Bay Toscu'yu istenmeyen adam ilan etmekten başka bir şans bırakmıyorsunuz. Birleşik Devletleri terk etmek için 48 saati var.
Elle est toujours persona non grata chez les Seigneurs du Système.
Hala hain ve Düzen Efendileri arasında istenmiyor.
Je suis persona non grata pour tous les hommes.
Bütün erkekler benden nefret ediyor.
Persona non grata.
Persona non grata.
Byron Middlebrook alias "B Slick" est en propria persona.
Byron Middlebrook, namı diğer B Slick kendi avukatlığını yapacak.
Une version musicale de Persona d'Ingmar Bergman.
lngmar Bergman'ın Persona'sının müzikal bir versiyonu.
T'es devenue persona-non-tirable pour moi du moment qu'il a commencé a te tripoter le minou.
O seninle fingirdeşmeye başlayana kadar benim açımdan kırıştırmayan biriydin.
La publication de l'histoire sur le prince Charles l'a rendu persona non grata auprès de la famille royale.
Prens Charles hakkındaki hikaye patladığı sırada ben yanındaydım bu onu Kraliyet Ailesi için istenmeyen kişi yapmıştı.
Son père est toujours aux frais de l'état, et Trey persona non grata pour des siècles...
Babası hâlâ eyaletin misafiri olduğuna göre ve Trey de önümüzdeki birkaç asır hoş karşılanmayan kişi olduğu için...
Vous êtes persona non grata.
İçeriye girme iznin yok, değil mi?
- Merci, Cliff. On dirait que quelques scélérats n'ont pas entendu que les troubadours étaient persona non grata à Stars Hollow.
Galiba bir grup daha habis kişi ozanların Stars Hollow'da istenmediğini duymamış.
Dans Persona, d'Ingmar Bergman, il y a une scène merveilleuse où Bibi Andersson raconte à une Liv Ullman muette l'histoire d'une petite orgie qui eut lieu sur une plage quelques années plus tôt.
Ingmar Bergman'ın Persona'sında,... Biby Anderson'un, konuşamayan Liv Ulman'a yıllar önce plajda yaşadığı küçük orji hikayesini anlattığı muhteşem bir sahne vardır.
Par conséquent, comme je pense que ce n'est qu'un jeu, seulement un personnage que j'endosse dans l'espace virtuel, je peux m'y comporter de façon beaucoup plus sincère.
Böylece, bunun sadece bir oyun, sanal dünyadaki bir persona olduğunu bildiğim için... orada daha dürüst davranabiliyorum.
Que vous déclariez le gamin Persona Non Grata à cause des ses précédents délits ce qui annulera son immunité diplomatique...
- Çocuğun önceki suçlarından ötürü "istenmeyen kişi" ilan edilmesini sağla. O zaman diplomatik dokunulmazlığı kalmaz.
Vous étiez persona non grata, Henry, parce que vous travailliez mal au sein du système.
Sen istenmeyen kişiydin, Henry çünkü sistem içinde pek iyi çalışmadın.
Je ne sais pas vraiment, mais je sais qu'on est persona non grata.
Gerçekten bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki şu an hepimiz istenmeyen kişileriz.
Ils sont persona non grata.
Yetişkinler için sadece.
Ils sont... persona non grata.
Yetişkinler için sadece.
- Persona
Darkopal
Je sais que je suis persona non grata.
Biliyorum çok iyi bir insan değilim.
Brent saura qu'il est persona non grata.
Şimdi Brent'in şu andan itibaren istenmeyen adam olduğunu söyleyeceğim.
Je ne comprends pas. D'habitude, je suis persona non grata ici.
Anlayamıyorum, ben buralarda genelde pek sevilmeyen kişiyim.
Je suis persona non grata au Bureau.
Ben büronun İstenmeyen adamıyım.
Je suis persona non grata dans toute la ville, mais une personne aimerait m'engager.
Bu şehirdeki, tüm şiretler için biçilmiş kaftan olmayabilirim. Ama beni seve seve işe alacak bir işveren tanıyorum.
On est persona non grata.
Biz, istenmeyen kişileriz.
Je suis persona non regarta.
"Persona Non-Regates"
J'étais devenu persona non grata.
İstenmeyen kişi olmuştum.
Saviez vous que le mot personne vient du latin persona qui veut dire masque?
"Kişi" kelimesinin maske anlamında olduğunu ve Latince'den geldiğini biliyor muydun?
Je suis un paria parmi les cavistes et je suis persona non grata chez les vignerons.
Kav sahipleri için ilah yerli üreticiler için istenmeyen adam oldum. Daha kötüsü olabilirdi.
Donc maintenant, je suis persona non "gratis".
Biliyor musun ben "bedavaci" degilim. Veya her neyse artik.
J'arrive à la détendre et c'est moi la persona au gratin.
Harika, onun açılmasını sağlayan benim, ama yine de "Ogratan" ben oldum.
Là, c'est ma persona.
Bu benim personam.
Repérée... Blair Waldorf passant de V.I.P. à persona non grata
Blair Waldorf zirveden düşerken görüldü.
Yulia, persona spezial.
Yulia... çok özel bir kişi.
La famille Emerson ne veut pas entendre parler de moi en ce moment.
Bana bütün Emerson ailesinin persona non grata'sı diyebilirsin.
Deux petits sucres d'orge par terre et je suis persona non grata.
Birkaç bonbon yerde diye istenmeyen kişi oluyorum.
Harry était persona non grata à la police de Philadelphie.
Harry emniyette istenmeyen adam ilan edilmişti.
Qu'y a-t-il? - Tu connais "persona non grata"?
Gerçekten ne oluyor?
Il est devenu persona non grata dans plusieurs pays,
Vergi ödememek için ülke dışında yaşıyor ve pek çok ülkede istenmeyen adam ilan edilmiş,
Ça va quand Moon défonce sa batterie, mais je deviens un paria à cause de ma jonglerie?
Moon'un teneke davul takımına tamam ama ben jonglörlük yapınca "persona non grata", öyle mi?
Mis à part le fait que je suis persona non grata au FBI en ce moment.
Ama şu anda FBI'da en sevilen insan değim.
Les États-Unis ont déclaré Lavich comme persona non grata et l'ont expulsé.
ABD, Lavich'i istenmeyen kişi ilan edip sınır dışı ediyor.
Persona non grata.
İstenmeyen kişi.