Translate.vc / French → Turkish / Peso
Peso translate Turkish
236 parallel translation
Saindoux, 3.20 pesos
Domuz yağı 3.20 peso.
Mélasse, 2.18 pesos
Pekmez 2.18 peso.
Café, 1.20 pesos
Kahve 1.20 peso.
Soupe, 6 pesos
Sabun 6 peso.
Bougies, 2.50 pesos.
Mumlar 2.50 peso.
Total, 15.08 pesos
Toplam 15.08 peso.
15.08 pesos.
15.08 peso.
Je n'ai pas volé un peso, Mr.
Bir kuruş bile çalmadım efendim.
On est braves et costauds Aussi brillants qu'un peso
Bizler cesuruz ve bir pezo kadar parlağız.
- Numéro 2 : 1000 pesos.
- 2 numara, 1,000 peso.
- 1000 pesos, monsieur.
- 1,000 peso, efendim.
1000 pesos.
1,000 peso.
- Et si je vous donnais 1000 pesos?
- Adam başı 1,000 peso iyi mi?
- 50000 pesos. Belle pièce, hein?
- 50,000 peso, güzel olmalı.
Achète un quart de billet : un peso.
Bir gümüş pezoya çeyrek bilet alın.
- Deux cents pesos, señor.
- 200 peso, señor.
- Cent pesos, señor.
- 100 peso, señor.
- Vingt pesos, señor.
- 20 peso, señor.
Vingt pesos.
- 20 peso.
La caution est de 500 pesos, señor.
500 peso depozitosu var, señor.
Cette chanson vous coûtera un peso.
Şarkı için bir peso alacağım.
J'ai un peso.
Bir pezom var.
Toute information vaut 50 pesos.
Eğer onun gören ve yerini bilen varsa 50 Peso veririm.
Pour 50 pesos, señor, cet homme doit être un ami très cher, non?
50 Peso bayım, bu adam çok sevdiğin biri olmalı. Değil mi?
Mais c'est le dernier peso, Papa.
Ama bu senin son paran, baba.
- A 30 pesos, combien ça fait?
Her birisi 30 peso ise kaç para yapar?
120 pesos.
- 120 peso.
- 120, facile.
- Tabii ki 120 peso.
Tu gagnes 120 pesos, content?
- Duydun mu, neredeyse 120 peso kazanacaktın.
Je te donne 5 pesos! Chante!
- 5 peso veririm ya da ben söylerim.
5000 pesos. Paie-le.
- 5000 peso.
" de ce que j'ai gagné grâce à toi. J'espère te revoir.
Buradaki 50.000 peso yaptıklarının karşılığı olarak senindir.
- Vous payez la Reforme Urbaine? - Non.
- 600 peso.
Je vous la fais à 2 000 pesos seulement.
Mitralyöz ne kadar dersin? Sadece 2000 peso.
3 000 ou 4 000 en billets, plus 2 000 en or.
Belki 3000 veya 4000 dolar, 2000 altın peso.
Le sac de la caserne nous a rapporté 26 000 pesos, plus 10 000 de l'attaque du train.
Alayın fonundan 26 000 altın peso ve trenden de 10 000.
Le Mexique me doit donc 3 000 pesos.
Artık, Meksika Devleti bana 3000 peso borçlu.
La révolution a besoin de ces 60 000 pesos.
Ve devrim fakirdir. 60 000 peso çok işlerine yarar.
Un peso.
- Bir peso.
Il y a une récompense de 2000 pesos pour la capture de ces 2 hommes.
İkisini yakalayan için 2000 peso ödül konmuş.
Pas le moindre peso.
- Sana neden Napoleon adını koydum hiç bilmiyorum. - İçinde bir pezo bile yok.
Moi, j'aime la moto. Mais j'ai eu un accident. Je dois la faire réparer.
Ben, ben motorsikleri severim, ancak geçen Pazartesi onu çarptım, şimdi onarmayı istiyorlar, 2,500 peso'ya.
Un franc, Un peso.
İşte frank. Peso.
La dame des lavabos, je lui donne des francs mais elle veut de l'argent mexicain.
Bayan görevli frank kabul etmedi. Peso istiyor.
Un peso pour chacun.
Her birinize bir pezo.
5000 pesos.
5000 peso.
Et toi tu gagnes 5000 pesos.
Hepsi... ve sen bundan 5000 peso kazandın.
Toutes les semaines il lui donnait un peso pour qu'il aille dans une maison de toléranSe. Il m'a emmené pour la première fois.
Armando'nun babası özgür düşünen biriydi.
Il m'a emmené Shez une grosse Qui Soûtait 50 Sents.
Genelev için ona her hafta bir peso veriyordu. Beni oraya ilk kez o götürdü.
- Dix pesos.
- On peso, señor.
- 30 pesos.
- 30 peso.