Translate.vc / French → Turkish / Petersen
Petersen translate Turkish
174 parallel translation
Mlle Carmichael, s'il vous plaît. La Dre Petersen est prêt à vous recevoir.
Bayan Carmichael, Dr. Petersen sizi bekliyor, lütfen gelin.
Doit-on aller au bureau de la Dre Petersen?
Dr. Petersen'ın bürosuna gitmek zorunda mıyız?
Vous avez gâché une partie de cartes passionnante, Dre Petersen.
Çok güzel bir oyunu bozdunuz, Dr. Petersen.
Vous venez, Dre Petersen?
- Geliyor musunuz, Dr. Petersen?
- Votre courrier, docteur, et M. Garmes.
Postanız, Dr. Petersen. Ve Bay Garmes.
- Je vous présente la Dre Petersen.
- Bu Dr. Petersen. - Nasılsınız?
Je vous préviens, la Dre Petersen est une gymnaste frustrée.
Sizi uyarmalıyım, Dr. Petersen eski bir sporcudur.
Il s'est échappé avec la Dre Petersen à midi.
Öğleyin Dr. Petersen'la gitti.
Cela ne peut faire que du bien à Constance. Le poids de la science l'écrase.
Biraz peşine düşülmesi Petersen'a iyi gelecektir zavallı kız işinden başka bir şeyle uğraşmıyor.
Dre Petersen, permettez.
İzin verin, Dr. Petersen.
La Dre Petersen a déjà mangé, si l'on en juge par la moutarde qui reste sur son index. Je dirais des hot-dogs à une station-service.
- Dr. Petersen'ın parmağındaki hardala bakılırsa zaten yemiş yemeğini muhtemelen sosisli sandviç.
Voici la Dre Petersen.
Bu Dr. Petersen.
Si vous n'étiez pas Constance Petersen, véritable iceberg et gardienne de la vérité, je dirais...
Eğer Constance Petersen, buzdan yapılmış insan ve gerçeğin ateşli... -... savunucusu olmasaydın derdim ki...
La dureté de vos mots heurte la Dre Petersen.
Duygusuzluğunuzla Dr. Petersen'ı gücendiriyorsunuz.
Regardez-vous. La Dre Petersen, psychanalyste d'avenir, est devenue tout à coup une collégienne amoureuse d'un acteur, rien d'autre.
Kendine bir bak Dr. Petersen, ümit vadeden psikanalist şimdi birden bir oyuncuya aşık olan bir lise kızına dönmüşsün.
DRE CONSTANCE PETERSEN ET SUSPECT DOSSIER Nº 14298 AU CHALET DU LAC GABRIEL.
Dr. Constance Petersen ve yanındaki şüpheli şu anda Cebrail Vadisi'nde bulunmaktadırlar.
Pas tout à fait, Dre Petersen.
Aslında değil, Dr. Petersen.
Vous êtes une très bonne analyste, Dre Petersen, mais une femme idiote.
Mükemmel bir analistsin, ama çok aptal bir kadınsın.
- Capitaine Petersen.
- Otur. Başkomiser Peterson. - Evet, efendim.
A l'intention du Cap. Petersen Justification des frais engagés.
93. karakol harcamalarını inceleyen Başkomiser Peterson'a bildirilir.
Petersen était sérieux.
Peterson söylediklerinde ciddiydi.
Son témoin N ° 1, c'est moi Petersen.
Ana tanığı benim, Peterson! Üzgünüm, Leonard.
Petersen va mettre le paquet.
Peterson'ı arayayım. Müsait her adamı bu işe verir.
Dites à Petersen que j'ai fini.
- Evet? Başkomisere sorgulamamı bitirdiğimi söyle.
"Peter Petersen, tailleur"
PETER PETERSEN - TERZİ
Le ministère public appelle à la barre Rudolf Petersen.
İddia makamı sanık Rudolf Petersen'i çağırıyor.
Rudolf Petersen.
Rudolf Petersen.
Quelle est votre date de naissance?
Hangi yıl doğdunuz, Bay Petersen?
Sont-ils décédés de mort naturelle?
Bay Petersen, anne ve babanız doğal nedenlerle mi öldüler?
À quel parti politique votre père était-il affilié?
Pekala, Bay Petersen, babanız hangi partiye mensuptu?
Que s'est-il passé après 1933, après l'arrivée au pouvoir des nazis?
Pekala, Bay Petersen, Naziler 1933'te iktidara geldikten sonra ne yaptınız?
M. Petersen, je vais vous demander de jeter un œil à ce document.
Bay Petersen, Şuna bir bakmanızı istiyorum.
"Le boulanger Rudolf Petersen, né le 20 mai 1914, fils de l'employé des chemins de fer Hans Petersen, devra être stérilisé."
"Demiryolu işçisi Hans Petersen'in oğlu....... 20 Mayıs 1914 doğumlu fırıncı Rudolf Petersen, kısırlaştırılacaktır."
Votre Honneur, la défense peut-elle examiner le dossier de M. Petersen?
Sayın hakim, savunma Bay Petersen ile ilgili dosyayı görebilir mi?
Qu'avez-vous fait après avoir reçu cette lettre?
Mektubu aldıktan sonra ne yaptınız, Bay Petersen?
M. Petersen, est-ce que vous pourriez parler un peu plus fort, s'il vous plaît?
Bay Petersen, biraz daha yüksek sesle konuşunuz lütfen.
Merci beaucoup, M. Petersen.
Çok teşekkürler, Bay Petersen.
Vous pouvez retirer vos écouteurs, si vous le souhaitez.
Bay Petersen,... isterseniz artık kulaklığı çıkarabilirsiniz.
Vous dites travailler comme garçon boulanger, c'est bien ça?
Bay Petersen, fırıncı yamağı olarak çalıştığınızı söylemiştiniz, değil mi?
Vous dites que le tribunal de Stuttgart vous a posé deux questions, les dates de naissance de Hitler et Goebbels.
Bay Petersen, size mahkemede iki soru sorduklarını söylediniz, Hitler ve Doktor Goebbels'in doğum tarihlerini.
Puis-je vous demander... M. Petersen! Puis-je vous demander... combien de temps vous avez suivi l'école?
Size sorabilir miyim, Bay Petersen sorabilir miyim....... kaç yıl okula devam ettiniz?
J'aimerais faire référence au dossier scolaire de M. Petersen.
Bay Petersen hakkındaki yeterlilik raporunu okumak istiyorum.
Le tribunal attaché aux questions de santé a recours à un test très simple pour établir l'incapacité mentale.
Bay Petersen, Sağlık Mahkemesinde zihinsel yeterliliği test etmek için sordukları bir soru vardı.
Lièvre, chasseur et champ, M. Petersen.
Tavşan, avcı, tarla, Bay Petersen.
Ce qui s'est passé cet après-midi avec M. Petersen m'a fichu le cafard.
Bu sabah şu Bay Petersen beni deli etti. Üzgünüm.
Par exemple, celle de Petersen avant son opération.
İşte Petersen, ameliyat olmadan önce.
- Merci, Dr. Petersen.
- Teşekkür ederim, Dr. Petersen.
Avec l'aide de Yodlaf Petersen, un citoyen Suédois.
Yanındaki Yodlaf Petersen adlı bir İsveçli'nin yardımıyla.
Anse dit que vous cherchez de l'aide pour mener votre bétail.
Anse Petersen sürünüzü götürmek için adam aradığınızı söyledi.
Particulièrement lorsqu'il s'agissait d'un scientifique du calibre d'Eric Petersen.
Bu kişi, Eric Peterson ayarında bir bilim adamı olabilmişse tabii.
À la mémoire de Karl Petersen, Heinrich v. Rahner,
Karl Petersen'in anısına.