English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Philadelphia

Philadelphia translate Turkish

1,718 parallel translation
Et il va à Philadelphie.
Pekala. ve şeye gidiyor, Philadelphia'ya...
Il va à Philadelphie, qui est à 130 km.
80 mil ötedeki Philadelphia'ya gidiyor.
Yvonne, l'amie André est censée le rencontrer à Philadelphie.
Yeter! Şimdi, Andre'nin arkadaşı Yvonne'un.. onunla Philadelphia'da buluşması gerekiyor.
Né à Philadelphie le 24 août 1987.
Philadelphia 24 Ağustos, 1987 doğumlu.
Il va chaperonner le voyage d'April à Philadelphie.
April'ın Philadelphia gezisinde gözetmenlik yapacak.
Et puis demain soir, Philadelphie.
- Sonra yarın akşam Philadelphia.
Tu viens ici seule à Philadelphie.
Buraya yalnız geldin. Philadelphia'ya.
Ils partent à Philadelphie.
Evet, bu çok önemli. Haftaya hepsi Philadelphia'ya gidecekmiş.
Il accompagne April en sortie à Philadelphie.
April'ın Philadelphia gezisinde gözetmenlik yapacak.
Je sais pas... si j'aimais parier, je miserai sur un week-end de rêve à Philadelphie...
Bilmiyorum ama birisiyle iddiaya girseydim şöyle derdim, .. eğer gitseydi, Philadelphia'da çok eğlenirdi.
Il a une colonne dans la section sport du Philadelphia Post.
Philly gazetesi için spor köşesinde yazıyor.
Je suis venue à Philadelphie parce que c'est ce qui était écrit sur le ticket de bus que j'ai volé.
Çaldığım otobüs bileti Philadelphia'ya gittiği için Philadelphia ya taşındım.
Ce n'est pas le monde, c'est Philadelphie.
Burası pek de dünya sayılmaz. Burası Philadelphia.
Donc Jeb n'était pas à Philadelphie quand Violet est morte.
Violet öldüğünde Jeb Philadelphia'da değildi o zaman.
"Nick Bartleby n'hésitait pas à amener sa nouvelle prise" "au cabaret le" chat noir "à Philadelphie..."
"Nick Bartleby yeni gözdesini Philadelphia'daki mekana getirecek cesarete sahipti."
Philadelphie est vraiment une petite ville.
Philadelphia gerçekten de küçük bir şehirmiş.
La réinvention quintessentielle du féminin chez les actrices de Vaudeville " " dans son travail à Philadeplhie de 1927 à 1930. "
Örnek niteliğindeki vodvil kızın 1927 ile 1930 yılları arasında Philadelphia'daki işleri sayesinde kadınlığını tekrar ortaya çıkarması.
Quand as-tu rencontré April? Um, quand je suis allée à Philadelphie pour la journée portes ouvertes de Jess.
Jess'in kitap günü için Philadelphia'ya gittiğimde.
Jess?
Philadelphia mı?
Son passeport indique qu'il est entré et reparti de Philadelphie, en juin l'année dernière.
Pasaportunda Philadelphia giriş çıkış damgası var. Geçen yılın haziranından.
Dans n'importe quelle bagarre de rue à Philadelphie, il y a de la technique. - Croyez-moi.
Yani Philadelphia'daki herhangi bir yeraltı sokak dövüşünde tonlarca teknik bulabilirsiniz.
- Philadelphie a besoin de lire qui sont les siens.
Philadelphia'nın kendi kahramanlarını tanıtımsı gerek.
Ça ne fait pas longtemps que vous êtes Philadelphie?
Uzun zamandır Philadelphia'da değilsiniz sanırım?
Pour avoir fait la route depuis Philadelphie,
Philadelphia'dan onca yol gelmişsin.
- Il habite ici à Philadelphie.
- Burada Philadelphia'da yaşıyor.
J'ai quitté Philadelphie le jour même.
O gün Philadelphia'dan ayrıldım.
Ensuite il a été coiffeur à Philadelphie.
Daha sonra da Philadelphia'da berberlik yaptı.
Inspecteurs Jeffries et Miller, police de Philadelphie.
Philadelphia Polis Merkezi'nden Dedektif Jeffries ve Dedektif Miller.
Je me suis dit qu'il avait dû quitter la ville parce qu'il n'avait plus personne à qui taper de l'argent.
Sanırım Philadelphia'da yardım isteyeceği kimse kalmayınca burada gitmek zorunda kaldı.
- Je l'ai acheté il y a quelques mois. Je viens de déménager ma famille à Philadelphie.
Bir kaç ay önce almıştım ama Philadelphia'ya ailemle birlikte ancak taşınabildim.
Jésus Christ, il y a un soleil, même à Philadelphie.
Tanrım, Philadelphia'da güneş var.
Le 4 juillet, c'était le jour où ils se rassemblaient tous à Philadelphie pour se tailler des pipes.
4 Temmuz, Philadelphia'da bir araya gelip birbirlerine saksofon çalma tarihleriymiş.
Elle vient de Philadelphie.
O Philadelphia'lı.
Il y a beaucoup d'attractions.
Philadelphia ve görkemli güzellikleri.
Vous voulez que mon syndicat appuie votre copain pour être contrôleur?
Guney Philadelphia, 37. Mahalle denetciligi icin birligimin oda arkadasina destek olmasini istiyorsun?
- Je vais faire du bien à Philadelphie.
- Philadelphia'da gercekten iyi seyler yapacagim.
Le vote démocrate pour moi est bonne chose, Philadelphie.
Bana gore demokratik oy yapilacak dogru sey, Philadelphia.
Ne le laissez pas vous violer, Philadelphie.
Sizi taciz etmesine izin verme, Philadelphia.
J'ai rencontré votre mère ici, à Philadelphie.
Annenizle burada tanıştım, Philadelphia'da.
Merci, Philadelphie.
Teşekkürler Philadelphia.
La police criminelle de Philadelphie.
Philadelphia Cinayet Masası.
Ok, nous avons Los Angeles, Seattle et Philadelphie.
Peki, Los Angeles, Seattle ve Philadelphia vardı.
Gary Heidnik à Philadelphie.
Gary Heidnick, Philadelphia'dan.
Il y a trois semaines, une jeune fille a disparu de son appartement de Philadelphie.
Üç hafta önce, Philadelphia'daki bir apartmanda genç bir kız kaybolmuş.
Mec, je les ai acheté lors d'une foire à Philadelphie.
Dostum, ben bunları Philadelphia'daki ticari sergiden satın aldım.
- Le printemps à Philly.
- Philadelphia baharı işte.
L'accident après la défaite de Philadelphie.
Neden? Philadelphia kaybettikten sonraki araba kazası.
Nos trois enfants, mon mari et moi vivons à Philadelphie.
Kocam ve üç çocuğumuzla Philadelphia'da yaşıyoruz.
Je vais à Philadelphie, pour la convention annuelle des vendeurs d'ustensiles de bureau du Nord-Est.
Philadelphia'ya gidiyorum. Geleneksel Kuzeydoğu İşyeri Malzemesi Pazarları Toplantısı için.
"elle va à Philadelphie par l'itinéraire touristique"
"Birisi Philadelphia'dan gelen yavaş trene binmiş herhalde".
Ce sont les faux frais pour ceux qui vont à Philadelphie.
Onlar Philadelphia için harcırah paralarıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]