English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Pim

Pim translate Turkish

155 parallel translation
se fixe au baladeur de la boîte par une goupille.
Aşağıya iniyor ve dirsekli mafsala bağlanıyor. Bir kamalı pim ile.
La goupille avait été retirée.
Bağlantısı kesilmiş ve kamalı pim sökülmüştü.
Cette goupille pouvait-elle être défectueuse?
Kusura bakmayın ancak bu kamalı pim defolu olabilir mi?
La goupille n'aurait-elle pas pu être défectueuse?
Kamalı pim defolu olabilir mi diye soruyor?
Pourriez-vous conduire Mme Pim au Dr Crème?
Bayan Pim'i Dr. Cream'e götürür müsünüz?
- Mme Pim veut vous voir.
- Bayan Pim sizi görecek.
- Montrez-lui la salle d'attente.
- Bayan Pim'e bekleme salonunu göster.
Je pensais à quelque chose que j'ai lu dans Pim, Pam, Poum.
Geçenlerde okuduğum bir şey aklıma geldi de.
Je suis descendue pour lire Pim, Pam, Poum.
Aşağı inip..... bu kitabı okumak istedim.
Pim, Pam, Poum?
Bu kitabı okumak mı?
Je vous demandais quoi et vous disiez : "Pim, Pam, Poum".
Sana ne yaptığını sordum ve sen..... aynı cevabı verdin.
Vous m'offrez un Pim's?
Bana bir Pimm's alır mısın?
Un Pim's pour mademoiselle.
Matmazele bir tane Pimm's.
Le déclencheur est peut-être coincé.
Pim sıkışmış olabilir.
"Tirer la goupille."
"Pim'i çekin."
Si tu veux être dans le coup t'amènes le thé et moi les Pim's.
Eğer parçası olmak istiyorsan, çayı içeri götür ben de portakallı kekleri götüreyim.
Εt "le coup de l'anneau", tu connais?
"Pim numarası" na ne dersin? Onu biliyor musun?
"Le coup de l'anneau"?
"Pim numarası" mı? Haydi, aşağılık.
C'est ça, le coup de l'anneau.
"Pim numarası" işte bu.
Trois détonateurs. Un sur l'essieu...
Üç pim, akstakini pek göremiyorum.
Pim, je dois téléphoner.
Pim, bir telefon konuşması yapmam lazım.
Pim, viens!
Pim, hadi!
Pim, Pam, Poum.
Dick, Jane ve Spot.
Mais quelle connerie de débutant!
Lanet pim elimde koptu!
- Je l'ai attrapée par la goupille!
- Lanet pim avladı beni!
Oh, Mariano, fais-moi la réservation d'un billet d'avion pour Pékin. Au nom de Inês Pim.
Mariano, Ines Pim adına Pekin'e bir kişilik yer ayırt.
Et Monsieur Pim, l'épicier, dit que vous faites vos courses une fois par semaine tard le soir.
Bakkalınız Bay Pim, haftada sadece bir kez alışveriş yaptığınızı söyledi. Onu da gece geç saatte yapıyormuşsunuz.
J'ai encore des putain de Pim's dans la poche de mon manteau.
Kotumun cebinde biraz Jaffa keki var.
Ouais, J'ai fait le thé et Brian prend les Pim's.
Ben çayı yaptım ve Brian Jaffa keklerini getirecek.
Tu veux un Pim's?
Jaffa keki ister misin?
Et pim, pam, poum. C'est wizz!
Gidiyorum, zip-zop, zuba-di-bap.
Benny, montre-moi une carte de la Forêt de Pim.
Benny, bana Pim Ormanı'nın haritasını gösterebilir misin?
Slannen de Pim.
Pimli Slannen.
Slannen de Pim n'est pas elfe à s'engager à la légère, mais lorsqu'on bafoue les principes d'égalité et de liberté, cet elfe brandit l'épée de la justice.
Pimli Slannen, yasal bir savaşa kolayca sürüklenen bir elf değildir... fakat eşitliğe, özgürlüğe ve insan haklarına meydan okumayla karşılaştığında... bu elf adaletin kılıcını çekecektir.
- La goupille.
- Pim.
- Pim, tu le vois?
- Pim, onu görüyor musun?
Pim, va me chercher une bonne bouteille de vin rouge.
Pim, güzel bir şişe kırmızı getir.
Pim!
Pim!
Pim, la chambre!
Pim, yatak odasına bak!
Pim Scutney.
Ben Pim Scutney.
Ce pim's est vraiment moisi.
Bu kokuşmuş bir dolgulu çikolata.
Dégoupillez.
Pim çek.
Pim, téléphone.
Pim. Telefon.
Où êtes-vous?
Pim şu anda uygun değil.
Pim.
Pim.
Que se passe-t-il?
Pim, iyi misin?
Du thé et des Pim's. Non merci.
Biraz çay ve biraz Jaffa keki.
Viens voir ça.
Hey, Pim, hadi. Şuna bak.
Ca pourrait être une ouverture.
Bu onun tutan pim olabilir.
- La goupille.
Pim.
Pim, c'est à cause de l'opération.
Pim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]