Translate.vc / French → Turkish / Pizza
Pizza translate Turkish
6,681 parallel translation
J'ai mis 20 $ sous l'aimant si tu veux commander une pizza.
Magnetin altına pizza sipariş etmek stersin diye 20'lik koydum.
Je viens juste de braquer Pizza Pizza.
Tamam, ben de daha demin Pizza Pizza'yı soydum zaten.
mais Larry et moi sommes devenus de vrais amis, et après que tu sois arrivé, et je t'appréciais beaucoup, et tout était parfait jusqu'à ce que tu prenne mon portefeuille pour payer la pizza, ce qui renforce ma seule règle :
ve sonra sen çıkageldin, ve senden gerçekten hoşlandım, pizzayı ödemek için cüzdanımı alana kadar, her şey harika gidiyordu. bu durum benim şu kuralımı güçlendiriyor :
Tu as les coupons pour la pizza... ♪ Men. ♪
Pizza kuponu sende!
La pizza c'est parfait.
- Pizza mükemmel.
Je commence avec pizza, jaune, chrysan... chrys...
Pizza hamuru sarı, kasımpa...
On pourra traîner, commander une pizza.
Takılırız, pizza söyleriz.
J'ai une pizza pour Pablo Jimerez?
Pablo Jimenez için pizza getirdim.
Ça me rappelle le four que j'avais l'habitude d'utiliser chez Arnie's Pizza and Wings.
Bana eskiden Arnie Pizza ve Tavuk'ta kullandığım fırını hatırlattı.
Avez-vous emmené des pizzas ici où quelque chose? Mieux que ça.
Bize pizza falan mı getirdin?
Toi et Aimee, commandez une pizza.
Emmy ile pizza sipariş edin.
Maintenant, je veux goûter de la pizza.
Sanırım şimdi de pizzanın tadına bakmak istiyorum.
Si tu veux goûter une pizza, alors je t'en ferai une.
Pizzanın tadına bakmak istiyorsan, sana pizza yaparım.
Et prendre cette pizza.
O pizzayı hala istiyorum bu arada.
Tu dois à Nicky. Quand j'étais accro aux pringles saveur pizza, Je ne t'ai pas entraînée dans mon problème.
Pizza Pringles'ına bağımlıyken, bunun senin sorunun hâline getirmemiştim.
Je te dirais bien de passer à la voiture, il reste une part de pizza, mais... On ne peut pas faire sauter ta couverture, mec.
Arabaya gel derdim, pizzadan bir dilim kaldı ama gizli görevini mahvedemeyiz, dostum.
J'ai bu la moitié d'une bouteille et ça n'a rien fait, et j'angoisse beaucoup pour ça et ensuite, je vais pas tarder à aller vomir.
Şişenin yarısını içtim ama işe yaramadı. İşe yaramadığı için daha da endişelendim sonuç olarak kendimi pizza yığınının ortasında buldum.
Tu nous as rapporté des pizzas ou quoi?
Bize pizza falan mı getirdin?
Si ça ne l'était pas, comment est-ce que je saurais qu'au CM2 vous avez essayé d'éviter un contrôle de maths en mettant une part de pizza dans votre culotte et prétendant avoir vos règles?
Eğer olmasaydı, 5. sınıfta iç çamaşırınıza bir dilim pizza koyarak, adet gününüz olduğunu söyleyip, matematik testinden kaçmaya çalıştığınızı nereden bilebilirdim.
C'est un chien, pas une pizza.
Bu bir köpek, kovboy, pizza değil.
Trois tartes, deux ou trois fois par semaine.
Haftada iki üç defa üç büyük boy pizza.
Quel genre d'armée commande autant de pizza et pas de bière pour aller avec?
O kadar pizzayı hangi ordu birasız sipariş eder ki? Ne istiyorsunuz?
Charlie était au téléphone avec Domino's Pizza.
- Charlie Domino's Pizza ile konuşuyordu.
Les pompiers ont dû gagner de l'argent en livrant des pizzas.
İtfaiye teşkilatı pizza dağıtarak para kazanmaya başlamış.
Je les ai vu à Pizza Hut ensemble.
- Onları Pizza Hut'ta beraber gördüm.
Yo Gabi, j'ai besoin d'une pizza, ça m'a mis en appétit.
Yo, Gabi, pizza istiyorum, acıkacak kadar çok çalıştım.
Bébé, j'attends toujours cette pizza.
Bebeğim, hâlâ pizzayı bekliyorum.
Je prends juste ma pizza...
Sadece, uh... pizzamı almaya geldim.
- La pizza ou les sushis?
Peki pizza mi Sushi mi?
- La pizza! - Facile :
Pizza.
J'ai pas commandé de pizza.
Pizza sipariş etmemiştim.
Tant qu'il y a des ailes de poulets et une pizza...
Ta ki o buffalo kanadı ve pizza bir tarafa gelene kadar...
Elle m'a ramené des pizza bagels.
Bana simit pizza getirdi.
Marcus, on ta gardé de la pizza. - Cool.
- Marcus, sana da pizza ayırdık.
J'étais déguisée en tranche de pizza.
Bir dilim pizza kılığındaydım ben.
Un plan à quatre. Et quand c'est fini, tu commandes une pizza.
Sonra işiniz bittiğinde pizza yiyorsunuz.
Oh. Oui, c'est comme une petite pizza.
Evet küçük bir pizza gibi.
Tu as dit que les manakish étaient comme des petites pizzas?
Menakişin küçük pizza gibi mi olduğunu söylemiştin?
Pizza!
Pizza!
Puis-je avoir de la pizza?
Ben de pizza yiyebilir miyim?
Nous avons une pizza.
Pizza aldık.
Tu peux avoir une pizza, non?
Artık pizza yiyebiliyorsun değil mi?
- Prends ta pizza.
- Pizzanı ye.
Alors, on commande une pizza?
- Rica ederim. Pizza mı söyleyelim?
Tu sais que tu ne peux pas te débarrasser de ta culpabilité en m'achetant des glaces, pizzas et en me donnant de l'argent.
Bana rüşvet vererek pizza ve dondurma alarak suçluluk duygundan kurtulamazsın biliyorsun.
Tout ce dont j'ai besoin c'est d'un garage chauffé. et une pizza froide.
Tüm ihtiyacım sıcak bir garaj ve soğuk bir pizza.
Dis moi que cette pizza est pour que nous... Toi et moi... après les jeux olympiques de Serpico demain.
Bana Serpico Olimpiyatları'ndan önce bu pizzanın karbon hidrat depolamamız için olduğunu söyle.
Ranch et buffalo chicken?
Ranch soslu buffalo tavuklu pizza?
Je te commanderai une pizza.
- Pizza söyleyeyim.
Tu le tiens?
Pizza! Gelin bakalım çocuklar.
La pizza.
Pizza.