Translate.vc / French → Turkish / Player
Player translate Turkish
124 parallel translation
Des Player, vous vous souvenez?
Players marka, hatırladın mı?
Best watched using Open Subtitles MKV Player
Haydi, bayanlar, bunu görmek istemezsiniz.
pièce INACHEVÉE POUR PIANO MÉCANIQUE
AN UNFINISHED PIECE FOR THE PLAYER PIANO
Télé grand écran, lecteur CD, magnétoscope à quatre têtes... Dis donc.
Büyük ekran TV, CD player, dört kafalı video...
- The Player.
- Oyuncu.
The Player.
Oyuncu.
C'est le meilleur joueur de poker de cette armée.
He just happens to be about the best damn poker player in this here man's army.
Kill the drummer Kill the bass player Kill both bass players
Davulcuyu öldür basçıyı öldür her iki basçıyı da öldür
Le bassiste servit au Viêtnam et fut décoré, suite au siège de Khe Sanh.
TB Player Vietnam'da iki dönem görev yaptı, Khe Sanh'da yaralandı ve madalya aldı.
Puddy me conseille le lecteur de CD.
Puddy CD player'lı olanlardan almamı öneriyor.
Même en vendant mon lecteur DVD, il me manquera encore 2 000 $.
DVD Playerı satsam bile hala 2000 dolar eksiğim var.
Pro Player Stadium.
Profesyonel Stadyum.
Je n'éliminerai jamais un joueur qui vient pour jouer.
I WiLL NEVER, EVER CUT A PLAYER WHO COMES OUT TO PLAY FOR ME,
- Acheter un lecteur de DVD.
Evet, DVD player falan alsaydın. Ya da loto biletleri.
Un lecteur DVD.
DVD player.
- Elle t'a acheté un lecteur DVD.
- Sana DVD player almış.
Je veux savoir ce qui te prend avec tes baisers et tes bonbons, et que tu me laisses aller jouer au golf, et que tu m'achètes un gros lecteur DVD très cher.
Öpücüklerin ve tatlıların anlamını çözmek istiyorum. Golf oynamama izin vermenin ve büyük, pahalı DVD player'ın.
- C'est quoi, un lecteur DVD?
DVD player nedir?
Allez, je me sentirai moins coupable. Je n'ai pas envie d'avoir un lecteur DVD, le golf, la gentillesse et toi... des casseroles. - Allez, va au cinéma.
Ben DVD player, golf ve iyilik alırken, tencereler sana haksızlık.
C'est comme le lecteur DVD. Pourquoi?
Mesela DVD player'ı neden aldın?
Pourquoi est-ce que je suis allée t'acheter un lecteur DVD?
Neden sana o kahrolası DVD player'ı aldım ki?
Le tien est démodé.
DVD player'ı da var. - O eski bir model.
- Oui, et bien cela faisait longtemps que je n'avais plus vu un swing pareil... - depuis Bob Hope!
1963'te Nicklaus'la Gary Player'ın maçından beri böyle bir atış görmedim Bob Hope Geleneksel Turnuvasında.
- Shoot the Piano Player?
- Piyanisti vurmuştu, " doğru mu?
Dommage qu'on n'ait pas de lecteur de CD.
Korkarım Cd player'ımız yok.
Je sais que tu n'en as pas, c'est pourquoi je t'en ai pris un.
Cd player'ın olmadığını biliyordum, o yüzden bir cd player'da aldım.
Il me faut un lecteur de CD et des CD.
Bana bir Cd player ve bolca cd lazım.
Il y a un lecteur DVD dans le salon!
Oturma odasında DVD Player var!
Dans les 6 ans qui suivirent la mort de Veronica Guerin, 196 journalistes furent tués dans le monde dans l'exercice de leur métier.Best watched using Open Subtitles MKV Player
Veronica Guerin'in ölümünden sonraki altı yıl içinde dünyanın dört bir yanında 196 gazeteci işini yaparken öldürüldü.
Merci de m'avoir invité au bal de la pègre!
Player's Ball'a beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim!
Je suis à Détroit au bal de la pègre, des souteneurs et prostituées.
Detroit'te Player's Ball denen bir yerde pezevenkler ve fahişelerle beraberim.
On n'est pas au bal de la pègre.
Burası Player's Ball değil.
- un lecteur DVD comme Tonio.
Tono'nunki gibi bir DVD player alırız. Gördün mü?
- Enregistre-les ou achète-toi un lecteur. - Je n'ai pas besoin de lecteur.
Filmleri kasete çek ya da DVD player al.
Pourquoi je te conseillerais un lecteur?
Yoksa sana neden DVD player al diyeyim.
- Que fais-tu ici et qu'est-ce que c'est?
Bu ne? - Yeni DVD player'in.
Mais je ne sais pas comment le faire marcher.
- Ama DVD player'dan hiç anlamam.
- Cinq paquets de Players
- Beş paket Player karşılığı. Ne?
A prendre ou à laisser
Üç çift naylon çorap için beş paket Player öneriyorum kabul et ya da etme.
Et il s'est vidé de son sang sur le terrain de Player's Park.
Ve Player's Park'taki bir sahada tıpkı sıradan bir ölümlü gibi kan kaybetmiş.
Que faisait Herman à Player's Park ce soir là?
O gece Herman neden Player's Park'taydı?
C'est où Player's Park?
Player's Park nedir?
Je suis arrivé sur Player's Park... et j'ai espionné Herman and Billy.
Player's Park! a gittim ve Herman ve Billy'yi izledim.
Mais il est vrai que sans portable, sans lecteur MP3 et sans voiture, tu ferais moins le malin.
Şu andan itibaren telefon, MP3 Player ve arabanı kullanamaman senin için kötü olacaktır.
Le 1er chasseur avec un MP3 de série.
MP3 Player takılmış ilk pilot!
Je t'ai arrangé un déjeuner et un jeu de golf avec Gary Player.
Gary Player'la öğle yemeği yiyip golf oynayacaksın.
Best watched using Open Subtitles MKV Player
Altyazılar : DOLPHINUS
Je ne veux rien.
Seni mutlu edeceğini sandığım bir şey yapmaya çalışıyordum, çünkü seni seviyorum ve Noel ve DVD player almak istedim. Hiçbir şey istemiyorum.
Pourquoi?
- DVD player'a ihtiyacım yok.
Best watched using Open Subtitles MKV Player
somerset...
Best watched using Open Subtitles MKV Player
Çeviren : [® Eryılmaz ®]