Translate.vc / French → Turkish / Playstation
Playstation translate Turkish
235 parallel translation
Ils se disputent la PlayStation.
"Playstation" da oynuyorlar.
Incroyable qu'ils n'aient pas pris ta PlayStation.
- PlayStation'ını çalmadıklarına inanamıyorum.
Tu vas aussi leur offrir une console de jeux?
Hem çocuklarını taşıyım hende Sony PlayStation mı alacaksın?
Si je ne me trompe pas, une petite veinarde a une PlayStation.
YanıImıyorsam bu şanslı kızın bir Playstation'ı var.
Céréales "Sugar Smacks", "Playstation"... et celle pour le téléphone.
Onu Sugar Smacks, PlayStation ve bir telefon şirketi reklâmında görmüştüm.
Ou si je reprends ma Playstation.
Belki ben de PlayStation'ımı kendi daireme götürmeme şükran duyarım.
Quant aux ados, il faut les acheter pour qu'ils éteignent la console
Ya gençler? Düşünsene. Playstation'larını ve Top 10 programlarını kapatıp bir şeyler yapmaları için dürtülmeleri ve ikna edilmeleri gerekiyor.
Tu joues à la PlayStation?
Biraz playstation oynuyorsun hah?
La PlayStation, c'est nase!
Playstation çok çıIgın.
Nase, la PlayStation, yo!
"ÇıIgın playstation dan ne haber ahbap"
On ne peut pas jouer "Pokémon Snap" sur une PlayStation.
PlayStation'da "Pokémon" oynanmıyor.
Fallait rester sur Play Station.
Git eve Playstation'la oyna.
J'ai l'intention d'être une femme du monde. Mais Michael est piégé dans un monde de pets d'aisselle et de PlayStation.
Entellektüel bir kadın olmayı planlıyorum ama Micheal hayal dünyasından çıkmadığı sürece bunu nasıl başaracağım?
Ils avaient la Playstation 2 à l'hôtel.
Otel odasında oyun bilgisayarı vardı.
Mieux que la PS2?
PlayStation 2'den iyi mi?
Maintenant, je vais jouer à la Playstation avec mon fils.
Şimdi oğlumla PlayStation oynayacağım.
Ma mère n'aime pas que je demande des choses... mais la nouvelle Playstation est sortie.
Annem başkasından bir şey istememden hoşlanmıyor. - Peki. - Ama yeni PlayStation çıkmış.
Je vais t'avoir une Playstation et trois jeux. D'accord?
Sana bir PlayStation, üç de oyun alacağım.
Ton fils rentrera avec une Playstation demain.
Yarın oğlunun bir PlayStation'ı olacak.
Il va ramener une Playstation demain soir.
Bir PlayStation getirecek.
Je vais avoir l'oeil sur cette Playstation... et si je la vois pas, je vais me dire que tu l'as vendue. Tu piges?
Onu göremezsem yemin ederim... onu sattığını varsayacağım.
Des PlayStation 3? - Revenez, je vous le dirai.
Geri dönersen söylerim.
Vous savez dans Tomb Raider II sur Playstation.
Tomb Raider'in oyun istasyonunu biliyormusun.
C'est un pistolet de Playstation.
Bu silahlar playstationdan.
Arrêtez d'agir en policiers et faites comme avec une PS.
Prag polisi gibi değil, PlayStation gibi düşün.
- Et une Playstation?
- PlayStation ne oldu?
Une Playstation.
Babam bana PlayStation almış!
Une PlayStation hongroise.
Macar play-station'ı.
Je viens juste de réaliser que la PlayStation était en train de me gâcher la vie!
Şimdi anlıyorum ki Playstation'ım tamamen hayatımı boşa harcamakmış.
Télé, Playstation, quelque chose.
Televizyon, playstation ya da başka birşey.
- J'ai loué une console de jeux.
- İyi. Onlara PlayStation kiraladım.
Je file. Pete m'a envoyé un S.O.S. Pour sa console de jeux.
Yardım ederdim ama Pete PlayStation 2'sini getirmemi istedi.
si tu veux etre cool, alors prend moi la PlayStation.
Güzel bir şey yapmak istiyorsan, PlayStation al.
- T'as une PlayStation 2?
- PlayStation 2in var mı?
- Une Playstation avec deux jeux.
- 2 oyun dahil bir Playstation.
Je peux jouer à la Playstation?
Playstationım ile oynayabilir miyim?
Une petite partie de Playstation peut-être...
Biraz... Playstation...
ça y est mon bébé, à la première heure demain matin, on se prendra une Playstation One.
Dinle bebeğim. Yarın yapacağım ilk şey PS 1 almak olacak.
Je vais lui installer une Playstation.
Gidip bir Playstation kuracağım.
J'ai un écran de 150 cm, six enceintes, CD, DVD et Playstation intégrés et un 8 pistes pour les quarts d'heure...
6 surround hoparlörlü, 90 ekran plazma televizyonum var. CD, DVD, PlayStation bağlantısı ve 8'li kasetçalar, kendinizi biraz eski moda hissettiğiniz anlar için.
un jeu sur Playstation, "Le baseball du Hall of Fame."
Yeni PlayStation oyunu, "Şöhretler Listesi Beyzbolu."
Ils ont même pris la playstation des gosses et mon putain de portable.
Çocukların playstation'ıyla lanet olası cep telefonumu da almışlar.
J'ai la playstation.
Playstation'ım vardı.
Il veut savoir lequel de vous deux à volé la playstation.
Hangisinin playstation'ı çaldığını bilmek istiyor.
PlayStation... chaîne hi-fi...
Yeni bir play station mı? Yeni bir müzik seti?
Pas de télé, pas de playstation
O yüzden, cezalısın. Ne televizyon izleyeceksin,
Playstation?
Play Station?
PlayStation.
Playstation!
Il est très riche.
Nintendo'su, Playstation'ı ve dadısı var.
Merci.
Hayır, gelip PlayStation'ı kontrol edeceğim.
une Game Boy Advance SP, une PlayStation 3, le nouveau BMX Shogun, un super quad Rekia 500, un monte-marches électrique Nimbus 2000, une brosse à dents électrique, un iPOD, évidemment, un iBOT, évidemment,
Bir playstation. Yeni bir BMX bisiklet. Rekia 500 süper dörtlü bisiklet.