Pockets translate Turkish

Pockets... attrape!

Hey, Pockets yakala!

Essayez les infusions.

Hot Pockets dene.

Si je décide de faire ça, il faut me fournir sans limite des vidéos de Xena et des Hot Pockets.

Pekala, bunu yapmaya karar verirsem sınırsız Zeyna kaseti ve hazır sandviç desteğine ihtiyacım olacak.

Des Hot Pockets?

Hazır sandviç.

Il n'y a rien de mieux que de manger des Hot Pockets dans le hall d'un immeuble.

Oh, evet. Apartmanın bahçesinde sıcak gözleme yemek gibisi yoktur.

Hey, et pourquoi pas Pockets?

O da iyiymiş. Pockets nasıl olur?

Des mauvais pneus fabriqués en Chine. Deep Pockets en est un des principaux distributeurs.

Çin malı kötü lastikler, lastikleri Jersey üzerinden dağıtan paralı adamlar.

Et puis, gros malin, les Polly Pockets vivent dans un coquillage!

Ve bu arada, sayın uzman, Polly pocketler evlerde yaşamaz. - İstiridyelerde yaşarlar!

Oui, ils ont un spécial mandrin à Costco, et Hot Pockets.

Costco'da ve Hot Pockets'ta kısa süreli bir kıyma indirimi varmış.

Un homme apparaît avec le Saint Graal dans ses poches.

A man turns up with the Holy Grail in his pockets.

Je vais rester ici à manger des Hot Pockets?

Burada kalıp, dondurulmuş börek yememi mi istiyorsunuz?

C'était quoi le marché? Vous étiez pick-pockets, vous voliez des boutiques de liqueur?

Yankesicilik, içki dükkanı soygunculuğu mu yapıyordunuz?

Un Calzone n'est pas du tout la même chose qu'une Hot Pocket -

Calzone * ile Hot Pockets * aynı değil.

Qu'elle cuisine, qu'elle ramasse mes affaires, qu'elle me fasse des Hot Pockets.

Yemek pişirsin, eşyalarımı toplasın ve hot pocket yapsın bana.

Tant que c'est un environnement stable pour un enfant, vous pouvez manger des hot-dogs surgelés et regarder Honey Boo Boo.

Okyanusta güzel bir gün batımı. Burası çocuk için stabil bir ortam olduğu sürece Hot Pockets * yeseniz bile kukumda değil.

C'est trop bête, on n'en a pas ici pour jouer avec.

Neyi? Polly Pockets.

Je m'appelle Slick Pockets Tucker.

- Benim adım Eli Çabuk Tucker.

Trop tard... j'ai déjà fait de la place à côté des Hot Pockets.

Çok geç, çoktan donmuş gıdalarımın yanında yer ayırdım.

Oh, mes Hot Pockets sont prêts.

Pizzam hazır.

Pockets? !

Pockets mı?

Hot Pockets?

Hot Pockets?

Les Polly Pockets.

Kaitlyn.