English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Polly

Polly translate Turkish

1,241 parallel translation
Qué ha pasado?
Que? Polly? Que ha pasado?
- Tu mets Basil dans ratatouille.
Polly, sıçan-atuy'a Basil attığını diyor.
Désolé.
Afedersin, Polly.
prendre commande?
Polly, buranın... siparişini alır mısın, lütfen, bu masanın?
Polly.
Polly, taksi çağırır mısın lütfen?
- Où on sert du bon veau.
Cidden güzel bonfile yapan neresi var Polly?
Polly, les crackers.
Polly, bisküvileri getirir misin lütfen?
Uniquement les crackers, alors.
Demek yalnızca bisküvi istiyorsunuz, lütfen Polly.
Polly, Brenda commence que lundi.
Polly, Brenda pazartesi başlayabilecekmiş.
Polly, la note de M. Firkin, s'il vous plaît?
Polly, Bay Firkin'in faturasını getirebilir misin?
Vous avez déjà vu ma femme faire griller du pain, Polly?
Problem. Karımı tost yaparken gördün mü hiç Polly?
Oh, Polly...
Polly...
Polly, Polly, M. Fawlty où?
Polly, Polly, Bay Fawlty nerede?
Merci, Polly, et, Polly... Pas un mot au dragon, hein?
Polly... ejderhaya söylemek yok.
Manuel inspectera sa chambre. Polly regardera dans le salon...
Polly lobiyi arar...
Attends, je viens de voir Polly avec de l'argent.
- Az önce onu elinde parayla görmüştüm.
Allo, Fawlty Towers.
Alo, Fawlty Kuleleri. Polly Sherman mı?
Polly Shearman? Ne quittez pas, je vais la chercher.
Evet, elbette, hemen çağırayım.
Terry, où est Polly?
Terry, Polly nerede?
Polly, elle vous a vu avec l'argent.
- Seni parayla görmüş! - Ne?
Comme je vous le disais, Polly, ma femme voudrait vous parler d'une affaire délicate.
Az önce dediğim gibi Polly, eşim biraz hassas bir konuda... birşey soracak.
Je ne savais pas que vous pariez, Polly.
Bahis oynadığını bilmiyordum Polly.
Profitez de vos gains.
Tebrik ederim Polly.
Merci, Polly.
Teşekkür ederim Polly.
Pour la première fois de ma vie, je gagne.
Polly, hayatımda ilk defa öndeyim!
Polly, donnez ça à Mme Richards, voulez-vous?
Polly, Bayan Richards'a şunu verir misin?
Polly m'a demandé de le mettre au coffre.
Evet, doğru. Polly, parayı onun için kasaya koymamı istedi.
Tout rentre dans l'ordre. Voilà votre argent, Polly.
Herşey çözüme kavuştu, bu da senin paran Polly.
J'ai tes pinceaux.
Polly. Resim fırçaların.
Vous savez d'où c'est tiré? - Non.
Bu, hangi şiire bestelendi biliyor musun Polly?
N'oubliez pas de mettre les bouteilles au bar.
Polly, bara da... birkaç yarım içki koyar mısın?
Polly n'oubliera pas.
Polly'nin unutacağını sanmam Basil.
Polly n'oublie jamais rien d'important.
Polly'nin önemli birşeyi unutacağından endişe etmene gerek yok.
- Bonjour.
- Merhaba Polly.
Il a dit de la laisser tranquille.
Sessizce yatakta kalmasını söyledi... ah, Polly.
Comment ça, "bouffie"?
Polly, neresi şişmiş?
Polly dit que ses fesses sont bouffies.
Basil! Polly, bacaklarının şiştiğini söyledi.
- Polly, aidez-moi.
- Polly, yardım et.
Restez là, bavardez avec Polly...
Siz kalın, Polly'yle sohbet edin... Sybil'la! Sybil'la!
- Les voici.
Buradalar Polly.
Prenez commande.
Polly, siparişi tekrar alır mısın lütfen?
- Non, c'est trop.
Polly, Polly! Aşırı.
Polly, voulez-vous...
Evet.
Oh.
Teşekkürler Polly.
J'ai dit Polly.
Polly'ye söyledi ben.
Polly.
Polly!
- Polly.
Polly.
Il mord Poly aussi.
Polly'yi de ısırmak. Gördünüz mü?
- Il t'a fait mal?
Seni yaralamak, Polly?
- Que faites-vous?
Ne yapıyorsun Polly? Biraz sosis hazırlıyorum.
- Qu'y a-t-il?
Ne oldu Polly?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]