English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Postal

Postal translate Turkish

395 parallel translation
Le grand service postal de l'espionnage allemand.
Büyük Alman casus postanesi.
Télégraphe postal
Posta Telgraf
Avec l'aide des piliers de la culture nazie, le fouet et la botte.
Nazi kültürünün temel direkleri kırbaç ve postal yardımıyla.
- Tu vas causer à mes godasses.
- Postalıma konuş! - Çok kabasınız.
mais l'avion postal nous relie à la tête de ligne pour l'Amérique.
Ama posta uçağımız Amerika'ya giden bir gemiyle kesişiyor.
Le train postal?
Posta treni mi?
L'information sera envoyée par courrier postal demain.
Bu bilgi yarïn gece postayla gönderilecek.
Puis vous nous assommez de pamphlets, de statistiques et de discours avant de nous renvoyer au pays encore plus embobinés.
Sonra broşürler, istatistikler veriyor, coşkulu konuşmalar yapıyorsunuz ilk geldiğimiz günden biraz hallice bizi geri postalıyorsunuz.
Tu as pas vu circuler le fric du train postal.
Tünel işindeki şu parayı, hiç gören olmadı değil mi?
- Un retard postal...
- Posta ile ilgili bir gecikme.
- Postal?
- Posta gecikmesi mi?
Donnez-lui un paquetage et faites-lui remonter le col de Kolekole.
Bu adam tam teçhizat kuşansın, yedek postal ve miğfer alsın. Sen bisiklete bin, onu Kole Kole Geçidi boyunca yürüt.
On en expédie tous les jours, des pagaies.
İnsanlar her gün kürek postalıyor.
Note le secteur postal, n'oublie pas.
Askeri Postane numarasını yazmayı unutma.
Secteur postal 139.
Field Post Office 139.
Elles sont arrivées par colis postal, d'où le retard.
Pensacola'dan paket postasıyla yollamışlar. Bu nedenle gecikmiş.
# She churns her butter ln her dad s old boot
Kendi yağını yapardı babasının eski postalında
Être éjecté d'un train comme un sac de courrier postal.
Bir çuval üçüncü sınıf mektup gibi trenden yuvarlamışlar.
Le chapeau, les bottes, la veste
Kep, postal ve üniformanı çıkar.
Les bottes, les vestes, à terre!
Postal ve üniformalarınızı atın!
Elle m'a dit d'envoyer les 5000 $ à Jane Smith, Centre postal, Las Vegas.
5000 doları Jane Smith adına yollamamı istedi genel posta ile, Las Vegas'a.
Notre courte croisière était prolongée si souvent... que nous perdions la notion du temps, jusqu'au jour oú... l'avion postal atterrissait.
Kısa seferimiz o kadar uzatıldı ki, zamanı unuttuk. Ta ki bir gün posta uçağı gelene kadar.
Je dois monter a bord de cet avion postal. avant que ça ne décolle.
O posta uçağına yetişmeliyim.
Par colis postal?
Leylek mi getirdi?
Du nouveau sur l'attaque du train postal Glasgow-Londres.
Tren Soygununda yeni bulgulara ulaşıldı... Bayanlar ve baylar...
Le coup du train postal.
- Posta treni soygununda 1 numara!
Nous ne pouvons pas refaire le coup du train postal.
Glasgow-Londra arasında Para transferi gerçekleşecek. Bu adamlar bu işi becerebilir mi?
Quel est notre code postal?
Şeyden bulabilirsiniz... 33054. - Evet, gümüş dükkânlar.
Colossus la traite comme un écolier, les Russes ne vont pas aimer.
Colossus şu an onu okula geri postalıyor olmalı, Ruslar buna çok kızmıştır illaki.
Je pourrai te rembourser dès réception Du mandat postal d'Australie
Geri öderim Havalem gelince Avustralya'dan
Code postal : 021 24.
Posta kodu 02124!
Deux capotes, une lampe et une chaussure montante.
İki palto, bir masa lambası ve bir çöl postalı.
Von Werner, que les libéraux dénoncent comme un vulgaire peintre de "bottes et d'uniformes", exige le retrait des "Schmiererei" de Munch.
Von Werner, liberaller tarafından postal ve üniforma ressamı denilerek Munch'a yapılan karalamanın geri alınması için güçlü bir şekilde eleştiriye maruz kalır.
J'ai l'impression de porter des bottes de sept lieues.
Otuz metrelik postal giymiş gibi hissediyorum.
Cette lettre dit que je vais recevoir un mandat postal.
Mektupta bana bir para havalesi yollandığı yazılı.
Votre mandat postal est arrivé.
Para havaleniz geldi.
Ah ben, tu connais le code postal, toi.
Güzel, posta kodunu biliyorsun.
Code postal?
Posta kodu var mı?
Et le secret postal?
Mahremiyet nedir hiç duymadın mı?
Qu'est-ce que ça peut me foutre! Quand elle reçoit une lettre d'un autre, il n'y a plus de secret postal!
Benim Mieze'm başka birinden aşk mektubu alacak ve ben de bu mahremiyete aykırı diye açmayacağım, öyle mi?
C'est toi le pédé du tri postal?
Postanedeki nonoş musun?
- Le code postal d'Ogden, Utah?
- Pekâlâ, Ogden. Utah.
Il est évident que cette lettre, ces huit pages... sont une réponse à mon agent de change... dont j'ai reçu un message postal ce matin à 10 h 30.
Çok açık o mektubun sekiz sayfası borsacımdan gelen mektuba cevap olarak yazılmıştır ki oda bu sabahki postayla on buçuk civarında geldi.
Je dois essayer un nouveau véhicule postal.
Yeni posta arabasını test etmemi istediler.
J'ai pas besoin de son code postal!
Pete, onun posta kodunu istemiyorum.
Fouillons le sac postal. Voilà une lettre de...
Şimdi eski posta torbasına bakma zamanı.
Si vous voulez une vision du futur, imaginez... une botte piétinant à jamais la face humaine.
Eğer geleceğe dair birşey görmek istiyorsan insan suratında sonsuza kadar basıIı duran bir postal hayal et.
La rédaction du code postal est excellente.
Dokuz haneli posta kodu mükemmel şekilde kullanılmış Sam.
Je postal une autre lettre le jour suivant, puis une troisième le surlendemain.
Ertesi gün yine bir bir mektup gönderdik. Bir gün sonra da üçüncüyü gönderdik.
- C'est une carte postale.
- Kart postal.
Tu y es allée?
Bir kart postal aldım. Orada mıydın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]