Translate.vc / French → Turkish / Posts
Posts translate Turkish
52 parallel translation
Dernièrement, il y a eu des discussions, quelques posts à votre sujet.
Tamam, bazı dedikodular, senin hakkında bir deste ileti.
Vous voyez, d'après tous ces posts ici, il semble qu'il remonte longtemps en arrière, peut-être 6 mois.
Buradaki tüm girdilere bakılırsa sanırım uzun zaman önceye kadar gidiyor, belki yarım sene önceye.
Lis les posts.
- Yorumları oku.
Séjournez dans des hôtels miteux, faites les centres de la légion... et les casernes d'anciens combattants... buvez quelques bières et passez un bon moment.
Kötü otellerde kalıp, Amerikan lejyonu yapalım v.F.W. Posts, bi kaç bira alıp ve keyfini çıkaralım.
J'ai suivi ses twitts et ses posts sur YouTube.
Onu Twitter'da ve Youtube mesajlarından takip ediyordum.
ok, la recherche internet a trouvé des posts sur un forum :
Pekala, internet aramasında bir forumdaki mesajlara rastladım :
C'est les lesbiennes du pays, elles ont su que Santana et moi sortions ensemble et elles ont commencé à m'envoyer des tweets et des posts sur le mur de Lord Tubbington.
Nasıl öğrendiler bilmiyorum ama ülkedeki bütün lezbiyenler Santana ile çıktığımızı öğrendi ve öğrendiklerinden beri tweetler ve Lord Tekir'in Facebook sayfasına mesajlar yollamaya başladılar.
Vous lisez pas les posts sur le Twitter de Gary?
Garrett'in twitterını takip etmiyor musun?
Il viennent de les récupérer, tous ses posts.
Bütün gönderilerini getirdiler.
Les derniers posts avec Sutton Foster, deux fois récompensée par un Tony.
Sutton Foster hakkındaki haberler kulaktan kulağa yayılıyor.
Dans l'esprit du suspect, leurs posts ont activé une connexion avec lui, ce qui l'a mené à la première filature.
Zanlı zihninde onların yazdıklarıyla ilişki kuruyor bu da onları takip etmeye götürüyor.
C'est probablement là que le suspect s'est renseigné sur Kayla, grâce aux posts de Tyler.
Muhtemelen Kayla hakkındaki bilgilere Tyler'ın iletilerinden ulaştı.
Parce que tout ce que je vois de ses posts est une photo de son pied.
Yapıyor mu? Çünkü ayağının resmini yüklediğini gördüm.
Les posts de Nikita... La plupart d'entre eux sont postés par des smartphones.
Bu görüntüler çoğu akıllı telefonlardan geliyor olmalı.
Et d'après ses posts et ses MP, Hector fait partie du groupe appelé "Tout le monde".
Yaptığı gönderiler ve özel mesajlarına bakarsak Hector, "Herkes" adlı bir gruba dahil olmuş.
J'ai parcouru tout ses posts, tout ceux liés à ses pages, espérant une ex folle ou un rôdeur survitaminé, et il est clean.
Tüm gönderilerini aldım, onun sayfalarına bağlanan herkesinkini hem de çatlak eski eş veya süper güçlü takipçi sapık falan umarak ama temiz çıktı.
L'article 230 de la Loi sur la Décence des Communications exempte spécifiquement les hôtes de la responsabilité des posts de leurs utilisateurs.
İletişim Ahlakı Kanununun 230. kısmına göre,... özellikle ev sahibini kullanıcıların yazdıklarının sorumluluğundan muaf tutar.
T'as de la sauce. On lui répond qu'il ment, mais il maintient. On traduit ses posts.
Saçma sapan cevaplar veriyor ama hikâyesinde ısrar ediyor.
Elle était beaucoup moins active ces six derniers mois, moins de posts. Si elle avait un nouveau petit ami...
Son altı aydır daha az aktifmiş daha az gönderi yolluyormuş.
J'ai lu vos posts. J'aime votre style.
Yazdıklarını gördüm, stilini beğendim.
J'ai cherché ceux ayant gagné plusieurs fois avant vos posts...
Kazananlarin isimlerini arattigimda onceki gonderilerinin tarihlerini...
- Pas de posts, profil incomplet...
- Profil resmin de bir karikatür.
Presque un million de tweets et de posts sur les réseaux sociaux appelent à libération de Bassam.
Neredeyse bir milyon tweet ve sosyal medya gönderisi Bassam'ı özgür bırakmamızı istiyor.
Trois posts, dans lesquels tu encourages tes lecteurs à...
Üç tane mesaj var. İnsanları Norveç'teki Ruslara saldırmaya teşvik etmişsin.
Voici les messages du harceleur, et les posts publics d'Emmanuelle.
Bunlar zorbamızdan gelen mesajlar ve bunlar da Emmanuelle'nın herkese açık gönderileri.
Elle a publié ce genre de posts ces quatre derniers jours.
Durumunu dört gündür benzer cümlelerle güncelliyor.
D'autres posts indiquent que son mari est déployé ce qui a recueilli pas mal de soutiens.
Önceki mesajlarında da kocasının ülke dışında görevli olduğunu yazmış. Bir sürü yorum ve beğeni almış.
Tweets anti-militaristes, posts menaçants, appels.
Askeriye karşıtı tweet atıp, mesajla ve telefonla tehdit ediyorlar.
Une liste des femmes qui commentent les posts de Major sur Facebook.
Major'un Facebook profiline yorum yapan veya paylaşım yapan kadınların listesini.
Passez en revue les autres posts du forum.
Forumdaki diğer yazışmalara bakın.
commenté sur d'autres posts, mais ensuite, le 23 juin, il a posté la photo d'une femme qu'on identifierait comme Lucy Van Gaal.
... diğer kişilerin yazılarına yorum yapmış, ama daha sonra, 23 Haziran'da bir kadının fotoğrafını yayınlamış, Lucy Van Gaal olarak tespit ettik.
M. le juge, je voudrais présenter 211 posts de l'accusé pour preuve. Objection.
Sayın Yargıç, davalının yayınladıklarını kanıt olarak 211 girmek istiyorum.
Dans le camion de l'accusé... tubes en caoutchouc, seringues, propofol, qui correspondaient exactement à ce qu'il a décrit dans ses posts.
Davalının arabasında, plastik boru, şırıngalar, propofol,... yazılarında tarif ettiği şeylerle tam olarak örtüşüyor.
Objection, M. le juge, ces posts sont déjà établis comme preuve.
İtiraz ediyorum. Sayın Yargıç, bu yazılanlar zaten kanıtların içinde yer alıyor.
L'interprétation des posts par Mme Van Gaal est nécessaire pour établir leur relation. il arrive
Bayan Van Gaal'in bu yazıları yorumlaması ilişkilerini belirlemek için gerekli.
Isolez les posts des réseaux sociaux dans le périmètre.
- Meydan yapılan bütün sosyal medya gönderilerini çıkar.
Mais il n'y a pas eu de nouveaux posts durant l'heure passée.
Ama son birkaç saattir hareketlilik yok.
Posts réseaux sociaux Jade Winslow
Jade Winslow'un sosyal medya paylaşımları
Qui que soit ce Hanim, il a dû voir les posts d'Emma et rechercher Emir sur le web.
Bu Hanim her kimse Emma'nın Emir'le ilgili ileti ve aramalarını görmüş olmalı. Bu Hanim her kimse Emma'nın Emir'le ilgili ileti ve aramalarını görmüş olmalı. Ve onu gözüne kestirdi.
Ces exemples vont apprendre à l'appli à anticiper les conséquences négatives des posts impulsifs.
Bu örnekler, düşünmeden gönderilen içeriklerin negatif sonuçlarını programa öğretecek.
Si je dois lire les milliards de posts de ceux qui m'achètent, un flot incessant d'âneries, des selfies stupides ou des gâteaux sudistes, je deviendrai fou.
Beni satın alan herkesin milyarlarca gönderisini okumak zorunda kalırsam, bitmeyen bir salaklık, iğrenç selfiler ve güney bayraklı doğum günü kek fotoğrafları deryasında, kalırım. Çıldırırım.
Tapez "Maryville" dans Google, et vous trouverez des centaines de posts.
"Maryville" yazıp aratmanız yeterli. Yüzlerce mesaj göreceksiniz.
J'ai reçu les mêmes textos, posts, e-mails de menace, fait les mêmes rencontres effrayantes, et lutté contre ces mêmes émotions de vouloir en finir.
Aynı tehditleri, Facebook mesajlarını, e - postaları ben de aldım. Korkutmak isteyenler çıktı. Ben de her şeyin bitmesini istedim.
Nous vous avons trouvé via vos posts sur des sites anti-OGM.
Sizi anti-GDO web sitesindeki gönderilerinizden bulduk.
Nous surveillerons l'apparition de posts sur les œuvres volées. Espérons que le voleur se montrera bientôt.
Çalıntı eser mesajlarını takip edeceğiz ve umarım ki, hırsız kısa sürede ortaya çıkacaktır.
J'ai commencé à lire ses tweets, posts et interviews. Je me disais qu'Internet est un genre de psycellium, comme dans la forêt avec Angelica, où nos souvenirs et les grands moments de notre vie nous survivent.
Tüm tweetlerini, gönderilerini, röportajlarını okudum ve internetin nasıl psycellium'a benzediğini düşünüyordum tıpkı ormanda Angelica ile yaşadıkların gibi anılar ve anlar bizim ötemizde var oluyor.
Un de ses posts était débile.
Bir gönderisini göstereyim sana. Çok salakçaydı.
- Tu peux retracer les posts?
- İlanı göndereni bulabilir misin?
Vous a-t-elle tenue au courant de ses posts sur le net ensuite?
Hayır. Pek sayılmaz. Neden?
Votre Honneur, nous demandons que Chumhum... excusez-moi... que Scabbit publie un édit donnant droit aux modérateurs d'interdire les posts diffamant Zayeed Shaheed.
Sayın Yargıç, biz Chumhum'a... affedersiniz... Scabbit, Zayeed Shaheed'i kötüleyen yayınları engelleyen..
Quelques posts sur la série de Vanessa...
Yoksa neden hafızasında olsun ki? Of be.