Translate.vc / French → Turkish / Pro
Pro translate Turkish
3,526 parallel translation
Walter essayait de faire monter son tournoi dans le circuit pro.
Walter bu turnuvayı profesyonel turlara taşımaya çalışıyordu. Walter bu turnuvayı profesyonel turlara taşımaya çalışıyordu.
Une vraie pro!
Vay canına, sen bir ustasın.
Un vieux pro comme vous? Vous auriez dû le savoir.
Senin gibi eski kurtlar öyle yapardı.
Korra est passée de spectatrice à championne de pro-bending.
Korra'nın pro-bükme seyircisinden pro-bükme yıldızı olması için bir şans doğar.
C'est moi qui organise le pro-bending et tout ce qui va avec.
- Butakha. Bu pro-bükme yerini işletiyorum.
Paraît que t'es un as du pro-bending maintenant.
Büyük bir pro-bükme oyuncusu olduğunu duydum.
Un vrai pro.
Gerçek bir profesyonelsin.
alors maintenant je suis votre client pro bono ( gratuit ).
Yani artık ücretsiz müşterinim.
J'aimerais que les médias étudient attentivement les points de vue des membres du Congrès. Sont-ils pro ou anti-Américains?
Umarım Amerikan Medyası Kongre üyelerini iyice araştırıp Amerikacılar mı yoksa anti-Amerikacılar mı ortaya çıkarır.
"hey, j'ai été drafté pour jouer pro."
Ama günün birinde çocuklarına "Profesyonel futbol oynamak için seçilmiştim bir zamanlar." diyebilecek.
Notre tueur n'est pas un pro.
Katilimiz profesyonel değil.
Barry Byck pourrait jouer au basket pro.
Barry Bryck artık smaç basabiliyor.
Et Rachel est si belle, ça fait tellement... pro, comme une vraie... vidéo de mode, qu'on voit à la télé.
Ve Rachel mükemmel görünüyor, profesyonel.. .. TV'de gördüğümüz gerçek bir moda videosuna benziyor.
♪ Told me she s not a pro, it s okay, it s under control ♪
* Pro olmadığını söyledi bana, ziyanı yok, her şey kontrol altında *
Mais regarde ce que j'ai sur ma liste "pro".
Benim için....... "yapılacaklar" listeme gözat.
Je te le dis, tu ne devrais pas mettre ça sur ta liste "pro".
Sana söyledim, bunu da "yapılacaklar" listene eklemelisin.
C'est un pro chez les pros.
İşinde ustadır.
Le tireur est un pro.
Katil bir profesyönel.
Et bien, ça ressemble à du travail de pro.
Bu bir profesyönel işi gibi görünüyor.
Qu... papa, c'est une pro reconnue de l'arnaque.
Ba... baba, O... O tanınmış bir sahtekar.
La Professionnelle Hong va partir à l'étranger pour un tournoi.
Pro Hong, bir maç için gidecek yarın.
Tout est de la faute de la Professionnelle Hong et de Mi A Ri.
Bunların hepsi Pro Hong ve Meahri yüzünden!
Entre ta fierté et la sienne, y a-t-il une raison pour laquelle je ne puisse choisir plutôt la fierté de l'ami de mon mari?
Pro Hong'un gururuyla Yönetici Im'in gururu arasında yönetici Im'i seçemem diye bir kural mı var? Adam kocamın arkadaşı!
Vous avez fait mieux. Vous avez engagé un pro.
Sen ise profesyonel birini tuttun.
4 Pro Bowls, 2 Super Bowls. Vous m'appelez quand vous serez prêt pour la télé.
Dört all-star, iki şampiyonluk... televizyona çıkmaya hazır olduğunda beni ara.
Ça fait pro.
Manyak bir şey bu.
T'es un pro, il te respecte.
Sen işin erbabısın, sana saygı gösterir.
Merci pour ce résumé sur la légalisation, mais on habite pas dans ces états et je ne suis pas pro-légalisation.
Geçen seçimin kafası güzel özeti için teşekkür ederim, ama biz oralarda yaşamıyoruz ve ben esrarı hiç onaylamıyorum.
Ces 100 000 wons ont été collectés par des agences pro-japonaises qui ont prétendu récolter des fonds pour la protection du pays.
Babacım. Japonya yanlıları tarafından ordu için diyerek Joson halkını kandırıp toplanan 100.000 won artık Joson'un bağımsızlığı için kullanılacak.
Sois pro un peu.
Profesyonelce davran.
Un vrai pro! Oui!
Aferin oğlum!
Passer pro, ça vous dirait?
Profesyonel olarak yapmayı düşünür müsünüz?
- Je suis pas une pro.
- Yok, profesyonel değilim.
Vous êtes un pro.
- Ne yaptığını biliyor gibisin.
La 95, vers le sud.
Pro 95 güneye gidiyor?
Dis à Dinkum et Martinez, de me rejoindre dans la cour d'école.
Konuşma ve pro Dinkum Martinez okul bahçesinde beni bul.
Au restaurant!
Pro Vai restoran!
Tu t'es défilé comme un pro.
Bir profesyonel gibi savuşturdun.
Volo Pro Veritas.
Volo pro veritas.
Volo Pro Veritas, pas vrai?
- Volo Pro Veritas, değil mi?
Volo Pro Veritas.
- Volo Pro Veritas.
Volo Pro Veritas!
Volo Pro Veritas!
Vous parliez du Volo Pro Veritas.
Volo Pro Veritas sözü bu kadarmış.
Mon père m'a dit que j'aurais pu devenir pro si j'avais continué.
Babam üstüne düşersem profesyonel olabileceğimi söylerdi.
Un pro acceptera jamais d'utiliser notre matos.
Bir profesyonel bizim ürünümüzü giymeyi bırak, telefonlarımıza bile bakmaz.
Une vraie compétition pro?
Yani bu gerçekten profesyonel bir etkinlik?
C'est une compétition pro, il faut être invité.
Bu profesyonel bir yarışma, sadece ismi olanlar katılabilir.
On m'a dit qu'on t'a offert de passer pro.
Duydum ki profesyonel tura seni de davet etmişler.
- Vous êtes un pro?
Profesyonel misin?
Ça dépend de ce qu'on appelle un pro.
Sen? Profesyoneli nasıl tanımladığına bağlı.
C'est une fac pro.
Burası bir zanaat okulu.