Puff translate Turkish

Et alors elle se dégonfla, comme par magie!

Sonra şişkinlik sihir gibi çekti gitti. Puff!

- "Puff, le Dragon Magique".

- Puff The Magic Dragon.

Je peux aussi chanter "Puff The Magic Dragon" mais à poil.

Aslında biraz da "Puff the Magic Dragon" u *, söyleyebiliyorum, fakat çıplakken.

Ce livre contient également la déposition de Sam Holland, le Prince du Puff of Smoke.

Bu kitapta aynı zamanda Sam Holland'ın ifadesi var, yani. the Prince of the Puff of Smoke. ( Bir Fırt Sigaranın Prensi - Şarkı adı )

Envolê!

Puff! Biliyor musun Dwight?

Il ressemble la guimauve homme Stay-Puff.

Marşmelov kaplı bir şeker adama benziyor.

Elle raffole de ce genre de trucs.

Cocoa Puff'a bayilir.

Puff, puff, donner.

Çekecen, verecen. Çek, ver.

"Puff, le dragon magique" :

- "Puff the Magic Dragon."

Puis soudain, pouf!

Sonra birden, puff.

J'étais dans le coin, j'ai vu vos affiches, et pouf, elle est apparue.

Geçerken, astığınız ilanları gördüm, Ve puff, ordaydı.

remue tes fesses, Puff Daddy!

Hadi. Çalkala, şişko babalık.

mesdames et messieurs, bravo à puff mammy.

Bayanlar baylar "Puff Mummy" için büyük bir alkış.

Puff Daddy.

- Sean? Bilirsin, PuffDaddy?

Tu vas connaître le roi du joint!

Sana gerçek Puff Daddy'nin kim olduğunu göstereyim!

Puff, c'est le nom du dragon du petit garçon!

Ama tüten sadece ufak bir çocuğun oyuncak ejderhasının burnu!

Tu crois que "Puff", c'est le nom du petit dragon?

Sen tüten dumanı oyuncak ejderha sanmıştın değil mi?

Et ces sorcières seraient mortes si Puff le dragon n'avait pas tout gché.

Ayrıca dostumuz işi tamamen berbat etmeseydi o cadılar şimdiye dek ölmüş olurdu.

Plus qu'un an à vivre et il disparaît.

- 1 yıllık ömür ve puff... gitti.

C'est à 3 baraques en dessous de là où Puff et Lopez sont sortis ensemble.

Şişkin Lopezes'lerinkinden 3 malikane aşağıda.

Regarde-moi, Powder Puff, je danse.

Bana bak Pudra Ponponu! Dans ediyorum!

Il a arrêté les antipsychotiques et il est accro au chocolat.

Thorazine'ni yeni bıraktı. Artık Cocoa Puff'lara bayılıyor.

Où sont les Cocoa Puffs?

Cocoa Puff'ları nereye koyuyorsun?

Alors, ce sera Puff.

Öyleyse Puff oldu.

- Puff Bronfman, ça ira? - C'est parfait.

Puff Bronfmann, tamam mı?

Bonjour, Puff Bronfman.

Günaydın Puff Bronfmann.

Notre fils...

Oğlumuz, Puff.

Très bien, Puff. très bien!

Mükemmel Puff, harika!

Parfait, Puff, parfait.

Harika Puff, harika!

Quels progrès spectaculaires! Nathan, il faut qu'on parle.

Puff çok iyi gidiyor değil mi, Gabrielle?

Bravo à toi, Puff.

Sana da tebrikler Puff.

Je te laisse le collier électrique.

Puff, elektrik tasmasını çıkartmayacağız.

Ce n'est rien.

Üzgünüm Puff.

C'est une pulsion animale. Aucune raison d'avoir honte.

Bu doğal bir dürtü Puff, utanılacak bir şey yok.

Tu t'en sors bien. Bravo.

Çok iyi gidiyor Puff.

Excellent travail. Ce soir, deux desserts.

Çok iyi iş Puff.

Puff, commande le premier.

Önce sen siparişini ver Puff.

Je suis fier de toi, Puff.

Gurur duydum Puff.

Je vais voir comment Puff se débrouille.

O kadar düşünüyorsun ki... Sanırım Puff'ı bir kontrol etsem iyi olacak.

Avec Puff, on a eu une grande discussion philosophique.

Puff ve ben felsefî bir tartışmaya girdik.

Voici Puff, le jour de sa capture.

Burada Puff'ı yakaladığımız gün görüyorsunuz.

Et j'ai tué Puff.

Ve ben Puff'ı öldürdüm.

Il n'est pas mort.

Hayır, Puff ölmedi.

Bon.

- Tamam, puff!

Puff Eddie?

Bilmiyorum. Puff Eddie?

Martha Stewart et Puff Daddy mélangés sur une assiette.

Martha Stewart tabağında "Şişmiş baba" ile karşılaşmıştı.

J'avais un gentil petit toutou qui s'appelait Puff

Şey, küçük bir kızken Puff adında küçük bir köpeğim vardı.

- quand j'habitais en France. - Puff?

Puff?

Puff, pas bien!

Sağ ol.

Parfait, Puff.

Bu harika Puff.

Sans plus attendre, je vous présente le professeur Bronfman et Puff.

Sözü uzatmadan size Dr. Nathan Bronfmann ve Puff'ı sunuyorum.