Translate.vc / French → Turkish / Purple
Purple translate Turkish
214 parallel translation
Il a reçu plusieurs décorations.
Belki casustur. Silver Star ve Purple Heart madalyası almış.
Purple Shadow est second.
Purple Shadow ikinci sırada.
Passant le poteau de quart de course, voilà Lucky Arrow et Purple Shadow... avec Stopwatch à l'extérieur en troisième.
Son çeyreğe girilirken Lucky Arrow ile Purple Shadow çekişiyor... Stopwatch dışarıdan üçüncülüğü zorluyor.
Au début de la ligne droite, Purple Shadow mène d'une longueur.
En önde Purple Shadow bir boy farkla lider.
Purple Shadow d'une petite tête, et Stopwatch remonte vite à l'extérieur.
Arkasında Purple Shadow ve dışarıdan Stopwatch geliyor.
Lucky Arrow, Purple Shadow, et Stopwatch sont bride à bride.
Sıralama Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch şeklinde. Boyun farkı var.
C'est Lucky Arrow, Purple Shadow et Stopwatch.
Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch...
Purple Shadow second d'une tête, Lucky Arrow troisième d'une longueur... et Southern Star finit quatrième.
Purple Shadow burun farkıyla ikinci, Lucky Arrow bir boy geride. Southern Star dördüncü bitirdi.
On fait une petite fête de classe au Purple Pit.
Purple Pit'de sınıfın sömestr partisi var.
Je crois que si ça m'a échappé, c'est que le Purple Pit n'a rien à voir avec sa réputation.
Herhalde aklımdan çıktı, ama Purple Pit hak ettiği üne asla kavuşamadı.
On se retrouve plus tard au Purple Pit?
Daha sonra Purple Pit'de buluşmaya ne dersin?
au Purple Pit.
Purple Pit.
- Les New Riders of the Purple Sage.
- New Riders of the Purple Sage.
C'est vous qui habitez aux "Violettes"?
Millie Lammoreaux. Sen, Purple Sage apartmanlarında yaşıyorsun, değil mi?
Des Purple Hearts, des bleues?
Mor kalp mi? Mavi mi? Dexedrine mi?
59 ennemis tués. 2 Silver Stars, 4 Bronze, 4 Purple Hearts... Médaille d'Honneur.
59 düşman öldürmüş, 2 gümüş, 4 bronz yıldız, 4 gazilik madalyası ve şeref madalyası.
Un "nabot pourpre"?
- Purple Knee-High?
- Bien reçu, Peluche Fœtus Nunuche.
- Anlaşıldı, Purple Fluffer Nutter ( Mor tüylü taşak ).
Et 53 paons qui se pavanent
Purple peacocks, he's got fifty-three!
Ça me va bien, Mr Purple.
Bu kulağa hoş geliyor. Ben Bay Mor olurum.
Tu n'es pas Mr Purple.
Sen Bay Mor değilsin.
Purple Heart avec faisceau.
Arslan yürek nişanı.
Parce que d'après toi, "Purple Haze", ça dit quelque chose?
Sence "Purple Haze" birşeyler söylemeye mi çalışıyor?
1OOO mcs de Purple Sandoz.
1000 mics os Sandoz Purpie.
Je n'ai pas fni.J'ai reçu la Purple Heart à Guadalcanal.
- Evet, Sayın Ha... - Henüz bitirmedim, lütfen. Guadalcanal'da gazi nişanı aldım.
Vous aimerez Deep Purple sur TBU.
Evet benim adım Howard Stern, Howard Stern'in tecrübelerindesiniz. Ve eğer müziği seviyorsanız TBU'da Deep Purple'ı da seveceksiniz.
Et si tu suis vers mon mur des films acclamé par la critique J'ai "La Liste De Schindler" et "La Couleur Pourpre".
Ve takip edersen benim en önemsediğim duvarıma geldiğinde "Schindler's List" ve "The Color Purple" ı görürsün.
Il m'a fallu 25 albums pour passer de Deep Purple à Howlin'Wolf.
Deep Purple'dan Howlin'Wolf'a geçişimi 25 albümle anlatabilirim.
Je vais en Angleterre avec Deep Purple.
Bir saat sonra Deep Purple'la İngiltere'ye gidiyorum.
Polexia est partie en Angleterre avec Deep Purple.
Polexia, Deep Purple'la İngiltere'ye gitti.
Décoré du Purple Heart. Il a perdu un rein durant la guerre du Golfe
Körfez savaşında böbreğini kaybettiği için madalya aldı.
Brume Pourpre et Perle Précoce croisées avec Ruderalis.
"Ruderalis" e karşı "Purple Haze" ile "Early Pearl".
Je te ferai avoir une autre décoration.
Sana yeni bir Purple Heart madalyası sağlayacağım.
Pas beaucoup, s'ils n'ont que le Purple Heart.
Eğer tek madalyaları Purple Heart ise o kadar çok yok demektir.
Pas de médaille, aucune égratignure.
Purple Heart yok, hiç yaralanmadım.
Décoré de la Purple Heart.
Mor Kalple ödüllendirildi.
- Ouais,'Purple Rain.'
Evet. "Purple Rain."
Et moi, je suis un fan inconditionnel de Deep Purple.
Seviyor. Ben de birazcık Deep Purple manyağı sayılırım.
There was a relic They called the purple hair
There was a relic They called the purple hair
Tu adores le décor "Purple Rain".
- Sen "Mor Yağmur" görüntüsünü seviyorsun.
Tu m'as saoulée avec le concert de Deep Purple.
Lütfen, Son üç saattir... Deep Purple konserleri hakkında boş konuşup duruyorsun.
Purple Heart.
Mor Kalp Nişanı.
Deep Purple, Pink Floyd.
Deep Purple, Pink Floyd...
Une livraison de Purple Haze, 10 000 comprimés.
Purple haze * marijuana çeşidi * nakliyesi, 10,000 adet.
Il disait avoir des infos sur une livraison de Purple Haze.
Purple haze nakliyesiyle ilgili bir şeyler vardı elinde.
- "Bronze Star", "Purple Heart"...
Bronz YıIdız, Mor Kalp.
Tu m'apportes une médaille?
Purple Heart Madalyamı getirdin mi?
Merci, c'est très gentil de votre part, j'apprécie beaucoup, moi qui dis toujours qu'il devrait y avoir plus d'échanges pédagogiques entre étudiants et enseignants, mais vous vous doutez que le Purple Pit sort du cadre de la pédagogie.
Teşekkür ederim. Çok düşünceli ve naziksin. Memnun oldum.
Il prépare des cocktails "Purple Passion"...
Purple Passion diye bir içki hazırlar...
Si j'étais Mr Purple?
Ya Bay Mor?
- et se regarder Purple Rain.
"Purple Rain" i izleriz.