Pushy translate Turkish

Pushy! Fils de pute.

O.os.u çocuğu.

Pourquoi vous brulez la maison? Faites ça chez quelqu'un d'autre.

Kirayı ödediğin zaman olacak Pushy neyi söyledin?

Je t'attend depuis une heure.

Kime? Pushy teyzeye Ya o kirayı sorsaydı

Tante Pushy? Et et si elle avait demandé le loyer?

Bende akşam yemeği için alışverişe gitmiştim.

- Pushy.

Pushy. ( İtici )

Je m'appelle Pushy.

Adım Pushy demek istemiştim.

- Pushy.

- Pushy.

- "Pushy"?

- "İtici" gibi mi?

Bon, Pushy, montrons-lui le meilleur.

Pekâlâ, Pushy, ona en güzel bölümü gösterelim.

- Je suis venue avec Pushy.

- Beni buraya Pushy getirdi.

Pushy?

Pushy?

Pushy pourra te montrer quoi faire.

Belki de Pushy sana işin nasıl yapıldığını gösterebilir.

La première étape de l'odyssée de Dana et de Pushy est terminée.

Dana ve Pushy'nin serüveninin ilk basamağı tamamlandı.

Comme tu espérais que Pushy intègre l'équipe Roxy?

Pushy'yi Roxy takımına girmekten tuttuğun gibi mi?

Mais Pushy y sera.

Ama Pushy orada olacaktır.

Pushy, je viens d'apercevoir le type qui a volé mes affaires.

Pushy sanırım az önce eşyalarımı çalan adamı gördüm.

Pushy, je dois retrouver les affaires de ma mère.

Pushy, annemin eşyalarını geri almak zorundayım.

Je vais danser avec Pushy.

Pushy ile dansa gidiyorum.

- Pushy, regarde.

Pushy, bak.

Pushy!

Pushy!

- Attention. - Pushy!

Pushy!

- Pushy!

- Pushy!

Dana, Pushy, vite!

Dana, Pushy, koşun!

- Heureusement, Pushy est encore mon amie.

- Pushy ile aramızın yeniden iyi olduğuna seviniyorum.

Pushy, sois sérieuse.

Pushy, ciddileş.

- Vas-y, Pushy!

- Pekâlâ Pushy!

- Allez, Pushy!

- Bastır Pushy!

- Allez, Pushy!

Hadi Pushy!

Oui, Pushy!

Evet Pushy!

Allez, Pushy!

Hadi, Pushy!

C'est ton heure, Pushy.

Bu senin zamanın Pushy.

Allez, Pushy.

Hadi, Pushy.

Et aujourd'hui, la gagnante est Pushy Kamalo.

Ve toplamda bugünün galibi Pushy Kamalo.

Pushy!

Pushy! Pushy!

Pushy.

Pushy.