Pélo translate Turkish

9 parallel translation

monsieur Pélot, je voudrais vous voir, c'est urgent! Vite ben!

Mösyö Pelo, sizi görmeliyim, çok acil!

C'est qui, ce pélo?

Bu adam da kim?

Mais ton plus grand crime... fut de jeter ce pourquoi je t'aurais tué.

Mas seu maior crime foi tirar tudo pelo que eu mataria.

Il se trouve en plein désert.

Araç Pelo-Alto çölünün hemen dışında.

Le pelo va au labo où il donne son sperme. On sélectionne les spermatozoïdes les plus fécondants.

Erkek spermini bağışlayacağı laboratuvara gider doktor spermi bir makineye koyar ve en iyi örneği alabilmek için kendi ekseni etrafında döndürür.

Una cara con los ojos azules y el pelo rubio.

Es hermoso, tiene el pelo grueso y los ojos grandes y cafecitos.

Çok güzel. Saçları çok gür, gözleri kocaman ve kahverengi.

Estabamos en una fiesta y el... on était à une fête. Me dijo que queria bailar con una chica que tenga trenzas en el pelo.

Partideydik ve o saçları kıvır kıvır olan bir kızla dans etmek istediğini söyledi.

Ok, c'est du Pelo Mas.

Okay, it's Pelo MÃ ¡ s.