Translate.vc / French → Turkish / Péne
Péne translate Turkish
9 parallel translation
Eh bien, je ne sais pas, j'ai entendu un bruit à la porte et franchement, j'ai eu peur, j'ai pené qu'il était armé
Bunu bilmiyorum. Ben bahçe kapısında bir ses işittim ve ben... Dürüst olmak gerekirse, korktum.
C'est une pene de temps.
Boş şeylerle zaman harcama.
Je veux dire, où ailleurs peux-tu trouver tout ça, laque, jouets. fusils, placo, sous vêtements pour hommes?
Yani başka nerede saç spreyinden oyuncağa silahtan alçıpene ve iç çamaşıra her şeyi bulabilirsin ki?
Son pene grande le fait faire des bêtises.
O koca penisi ona olmadık işler yaptırıyor.
même si je ne revois plus jamais Franck, ça en valait la pene.
Çünkü, tekrar Frank'i görebileceksem bunlara değmeliydi.
Je vais refaire l'émission avec ces chacals et me prendre une double péné en direct. Même Stevie a perdu la foi.
Programa tekrar her şeye cevabı olan o çakallarla çıkıp canlı yayında bana ikinci kez çomak sokmalarına katlanmalıyım.
Son pene grande le fait faire des bêtises.
Kocaman aleti ona aptalca şeyler yaptırıyor.
Manger, prier et corps à corps endiablé avec un Italien con grande pene.
Firenze. Ye, dua et ve büyük penisli italyanın biriyle sırnaş.
Claus-a-pene.
Claus-a-peen.