Translate.vc / French → Turkish / Pérez
Pérez translate Turkish
559 parallel translation
- Vous pouvez partir, Pérez.
Gidebilirsiniz Perez.
Je l'ai vu jouer au chemin de fer au casino avec Pérez, celui de la pharmacie Jude.
Şimdi hatırladım. Onu son gördüğümde, gazinoda bakara oynuyordu, Albert Perez'le. - Yani Jude'ün eczacı kalfasıyla!
Albert Pérez, préparateur en pharmacie, crèche là-haut.
Albert Perez, eczacı kalfası. Yukarıda, çatı katında oturuyor.
L'ami Pérez n'intéresse plus que les mouches.
Dostumuz Perez artık sadece sinekleri ilgilendiriyor!
Que vient faire Pérez là-dedans?
Ama bu, Perez'in işin içinde ne aradığını hâlâ açıklamıyor ki!
L'Américain perdait volontairement contre Pérez et le chauve.
O Amerikalı, Perez ve ufak tefek kele karşı isteyerek kaybediyordu.
- C'était un indicateur, Pérez.
Perez bir muhbirdi.
- Pérez était mon indicateur. - Tiens...
Perez benim muhbirimdi.
- Y a 5 ou 6 mois, des copains à Pérez...
- Beş altı ay önce, Perez arkadaşları...
- Pérez déposait l'argent dans un bistrot.
O arada Perez'in parayı bir bistroda teslim ettiğini öğrenmiştim.
- Mais vous vous êtes mis à filer Pérez pour son patron.
Devamı da şu : tüm bu keşmekeşin ortasında siz Perez'i izlemeye başladınız.
Pérez dit qu'un fille tape dans la caisse, une nommée...
Sanırım eczacı patronu için. Perez bana eczanede kasadan para araklayan bir kız olduğunu söylemişti, adı da...
- Pérez vous a repéré.
Perez sizi fark etmişti.
Fernández, Gómez, Pérez, comme tout le monde?
Neden Fernández, Gómez, Pérez gibi normal bir isim koymadın ki?
En tête du manifeste, Ortega y Gasset, Gregorio Marañón et Pérez de Ayala.
İlk olarak Ortega y Gasset Gregorio Maranon ve Perez de Ayala.
Selena y Chris Pérez se sont unis aujourd'hui.
Selena ve Chris Perez nikahlandılar.
J'ai l'habitude de conduire chaque nuit sur l'avenue des sycomores. Concha Perez
Her akşam Sycamore Bulvarı'nda yürümek adetimdir...
En parlant de conseils, connaîtrais-tu une déesse qui vit ici, du nom de Concha Perez?
Hazır tavsiyeden söz açmışken Concha Perez adlı bir tanrıça hakkında bilgin var mı?
Tom Quitman, Concho Perez, Yaqui Neal...
Concho Perez. Doğru noktada Yaqi Neal ve Mublin var.
Ce serait une idée, mais je suggère plutôt que tu lui amènes Sancho Perez.
Eh, öyle de yapabilirsin, ama ben Sancho Perez'i götürmeni öneririm.
Qui est Sancho Perez?
- Sancho Perez kim?
Perez et Vaca?
Perez ve Vaca mı?
Je suis désolé, général, mais la disparition de Perez et Vaca m'inquiète.
Özür dilerim General fakat kaybolan iki adamdan dolayı rahatsızım. Perez ve Vaca.
Ni Perez ni Vaca n'ont quitté les lieux.
Perez ve Vaca çıkış yapmadılar.
Le dossier Perez, monsieur le juge Hein!
- Perez dosyası.
- Qu'est-ce que t'as, Perez?
- Ne istiyorsun, Perez?
Mme Reardon a envoyé l'infirmière Perez lui faire son injection à minuit.
Bayan Reardon, hemşire Perez'i gece 12 : 00 iğnesini yapması için odaya yollamış.
L'infirmière Perez est entrée et a endormi le Dr Schaefer, croyant que c'était Guernsey.
Yani kısacası hemşire Perez gidip Dr. Schaefer'a iğneyi yapmış.
Quand Perez lui a fait sa piqûre, elle a remarqué que la perfusion était fermée.
Perez iğneyi yaptıktan sonra serumun bağlı olmadığını görmüş.
Où est Pérez?
- Perez nerede?
- Dites-moi tout.
- Perez ve geri kalanlardan söz edin!
C'était un curieux zèbre.
Bu Perez garip bir yaratıktı!
- De Pérez.
- Perez'in!
- Oui... Ils lui ont proposé de laver des ronds dans les casinos.
Perez'in arkadaşları gelip ona gazinolarda ve kumarhanelerde oyun oynayarak para toplamayı teklif etmişler.
Je pensais pas que c'était important.
Perez sefil biri olduğu için bunun önemli bir şey olmasını beklemiyordum.
Le chef de la commission est Perez.
Film komisyon başkanı Miguel Perez.
Je tirerai ça au clair et je vous enverrai un double, monsieur.
Hemen ilgilenip size benim kopyamın fotokopisini vereceğim Bay Perez.
Alan Perez.
Alan Perez, komiserim.
Perez.
Perez!
Perez, c'est vous qui m'assisterez sur le terain Pas de remarques?
Peret, dışarıda bana yardımcı olacak kişi sizsiniz.
Perez.
Perez.
Perez, on reste entre nous maintenant.
Perez, şu an kendimizi tutmalıyız.
On m'a dit que t'avais envoyé Perez en l'air.
Perez'in üzerine uçmuşsun.
Nathalie, Karine, Alain, un ami.
Nathalie, Karine... Alain Perez, bir dostum.
Alors, Alain Perez...
Pekâlâ... Alain Perez...
Alors, Perez...
Perez...
Ou Perez, tué avec un coupe-papier.
Alain Perez mektup açacağıyla bıçaklanmış. 12 bıçak yarası!
Merci, général Perez.
Teşekkür ederim, General Perez.
Perez, je ne crois pas, mais mieux vaut rester vigilant.
Perez'den sanmam. Ama hiç belli olmaz - daha önce oldu.
Quel accueil, Perez!
İyi karşılama, Perez.
Merci, général Perez.
Teşekkürler, General Perez.