English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Péru

Péru translate Turkish

576 parallel translation
Vers la fin de l'an 1560, une grande expédition d'aventuriers espagnols sous le commandement de Pizarro, partit des sierras péruviennes.
İspanyol serüvencilerin, Gonzalo Pizarro önderliğindeki büyük seferi Peru'nun dağlık kesimlerinde 1560 yılında başladı.
Par exemples, si le gouvernement calcule qu'il sera nécessaire de déclarer la guerre au Pérou, notre machine étudie les Péruviens et nous dit quoi faire.
Mesela, eğer hükümet Peru'ya savaş açmayı uygun görürse makinemiz Perulular hakkında bilgi toplayacak ve bize ne yapmamız gerektiğini söyleyecek.
Peut-être de la péruvienne.
Peru kokaini olabilir.
L'administration péruvienne a décrété et sans dérogation aucune, qu'un territoire de cette étendue devait être occupé de façon pleine et entière dans les neuf mois.
Peru hükümeti idari makamları bu büyüklükte bir arazinin tapusunun alınabilmesi için dokuz ay içinde kanıtların belgelendirilmesini ister.
Beth, du canard, ça te dit? Farci, avec du thon péruvien et des olives espagnoles?
Beth, Peru'dan ton balığı ve İspanyol zeytinleri ile doldurulmuş bir ördeğe ne dersin?
Le Réseau péruvien.
Peru Bağlantısı.
Qu'il soit au Pérou ou au Japon, je n'abandonne pas! il ne s'en tire jamais comme ça!
Peru, Japonya, farketmez, emek falan dinlemem ve yakalarım! "
Qu'il soit au Pérou ou au Japon... il ne s'en tirera pas comme ça!
"Peru, Japonya, emek falan dinlemiyor ve yakalıyor."
Oui. Le Guatemala, le Pérou.
Evet, Guatemala, Peru.
Il passe Lima, la capitale du Pérou, et longe la côte avec une ténacité propre aux pingouins.
Peru'nun başkenti Lima'dan geçti. Bir penguende nadir rastlanan bir azimle bütün kıyı şeridini dolandı.
Voir le Pérou, jouer de la trompette.
Peru'ya gidip trompet çalmak.
- Pérou, dans l'Indiana?
- Peru'ya. - İndiana'daki Peru'ya mı?
Il y a une ville sur la côte :
- Bulurum. Peru'ya bak. Kıyıda Paita adında küçük bir kasaba var.
Païta au Pérou.
Paita, Peru'da.
A mon avis, Wheeler est presque arrivé au Pérou.
Eğer bana sorarsan, Wheeler Peru yolunu yarılamış olur.
La République du Pérou... pour.
Peru Cumhuriyeti, lehte oy kullandı.
De Peru, dans l'Indiana.
Peru, Indiana.
Un nouveau millionnaire sera repéré instantanément, d'Istanbul au Pérou.
İstanbul'dan Peru'ya, bir gecede milyoner olan herkes yakalanacak.
Sapables de détruire la plupart des prinSipales villes de l'Hémisphère OSSidental entre la baie de Hudson, Canada, au nord et Lima, Pérou au sud.
Tamamlanan ilave bir üs, Kuzey yarımkürede Kanada ve Hudson Körfezi'yle güneyde Lima ve Peru'ya kadar pek çok büyük şehri yok edebilecek kapasitede orta menzilli balistik füzelerin yapımı için inşa edildiği düşünülüyor.
Quand les Espagnols ont conquis et ont pillé le Pérou en 1532, ils ont negligé d ´ une façon ou d'une autre le Machu Picchu et ses villes-soeurs.
İspanyollar, Peru'yu 1532'de fethedip yağmaladığında,... Machu Picchu ve civarındaki şehirlere küçümseyerek baktılar.
mais une fois, la pomme de terre était cultivée ici c'est le produit natif du Pérou.
Tabii ki artık bu teraslarda ottan başka bir şey yetişmiyor. Ancak burada patates yetiştirilmeye başlandığında Peru'nun yerel ürünü haline geldi.
Exactement comme dans le croissant fertile, c'est le contrôle de l'eau, et surtout ici au Pérou, la civilisation des Incas a été construit sur le contrôle de l'irrigation.
Verimli topraklarda olduğu gibi suyun da kontrolü çok önemli ve burada Peru'da İnka uygarlığı, sulama sistemi üzerine kurulmuş.
62 terribles chevaux et 106 soldats à pieds.
Peru'ya kötü durumdaki 62 at ve 106 yaya askerle girdi.
Comme les mathématiques au Pérou 2.000 ans après, les temples grecs étaient liés par le bord et la place d'ensemble.
2000 yıl sonraki Peru matematiği gibi Yunan tapınakları da düz çizgiler ve kare yapılardan oluşuyordu.
Nous l'avons appelé comme la capitale du Pérou et l'avons teint de la couleur des indigènes.
Ona Peru'nu başkentinden sonra isim vereceğiz yerli renkleriyle bezenmiş olan.
CONTRE LE MONSTRE PERUVIEN
PERU CANAVARINA KARŞI
Il est parti au Pérou pour plusieurs mois, un an, en voyage.
Birkaç aylığına Peru'ya seyahete gitti. Bir sene dönmez herhalde.
Et tout l'or inca que Pizarro a pris au Pérou.
Ve Pizarro'nun Peru'dan çıkardığı bütün o İnka altınları.
De 6 ou 7 nœuds... et si vous êtes sur une planche ou en train de nager, c'est fichu.
6, 7 deniz mili. Sörfteyseniz, denizdeyseniz Peru'da bulursunuz kendinizi.
Ils étaient ici à la frontière entre le Brésil et le Pérou sur le point de prendre un avion qui les portera à la rivière Ocoro
İşte burada Brezilya ve Peru sınırı. Onları Rio Ocoro'ya götürecek uçağı burada kiralamışlar.
Tu sais, entre mon indemnité et les droits du bouquin, je crois qu'on pourra se le payer, notre voyage de noces au Pérou. Voir les temples du Soleil.
Biliyor musun, kıdem tazminatımla ve kitabımdan gelecek avansla Peru balayımızı gerçekleştirebiliriz şu güneş tapınaklarını görmeye gideriz, ha?
Il y a même des rapports, sans preuve à l'appui, mais qui n'ont pas été discrédités d'une tribu au Pérou Central dont les résidents incluaient un grand nombre de ces morts-vivants qui obéissent entièrement aux désirs de leur maître. Et ils erraient dans les montagnes tuant des étrangers et les rapportaient à leur maître.
Kesinliği belli olmayan bazı söylentilerde Peru'nun orta bölgelerindeki bir kabilede tamamen efendilerinin kontrolü altında çok sayıda zombinin yaşadığı ve dağların çevresinde dolaşıp yabancıları öldürerek efendilerine götürdüğü anlatılır.
- Cherche le Pérou.
- Peru'ya bak.
Oui, ça vient du Pérou.
Evet. Peru'dan taptaze.
Je connais quelqu'un à Lima.
Lima, Peru'da bir adam tanıyorum.
Du periou!
"Peru."
Bienvenue au Pérou. Merci.
Peru'ya hoşgeldiniz.
- Du pérou.
Peru'dan. Dr. Cain'le orada mı tanıştınız?
Quand j'étais enfant au Pérou, j'ai vu...
Küçükken Peru'da...
- Au Pérou?
- Peru'da mı?
Bobby Peru.
Bobby Peru.
Vous êtes du Texas, M. Peru?
Teksas'dan mısınız, Bay Peru?
Vous allez entendre un son grave sortir de Bobby Peru!
Şimdi Bobby Peru'dan önemli sözler dinleyeceksiniz!
Bobby Peru ne vient pas pour rien.
Bobby Peru boşuna gelmez!
Ca veut dire que tu veux Bobby Peru.
Bobby Peru'yu istiyorsun demek oluyor bu.
Tu veux que Bobby Peru te baise bien, Baby, qu'il t'ouvre comme un cadeau de Noël!
Bobby Peru'nun seni iyice becermesini istiyorsun bebeğim, seni bir hediye paketi açar gibi açmasını!
Bobby Peru t'attrape... te tient fermement... sent tout en toi.
Bobby Peru sana dokunmak istiyor... seni tutuyor... içindeki her şeyi hissediyor.
Tu prépares un mauvais coup avec Bobby Peru, Sailor?
Bobby ile bir işin var, bahriyeli.
Ce Bobby Peru est un ange noir, Sailor.
Şu Bobby Peru, kara bir melek, bahriyeli.
Au fait, Jim est trop modeste pour vous le dire, mais il a gagné le pari qu'on a fait sur le nombre de morts dans un déraillement au Pérou.
bu arada.. Jim size söyleyemeyecek kadar alçak gönüllü ama, Peru'da ki tren kazasında ölü sayısı üzerine açılan büyük ofis iddiasını kazandı.
Scoopy est une gerbille du Pérou.
Scoopy, bir Peru şeytan faresidir!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]