Translate.vc / French → Turkish / Ramirez
Ramirez translate Turkish
604 parallel translation
Je suis allé au drugstore pour téléphoner à Ramirez.
Ramirez'e telefon etmek üzere eczaneye gittim.
Pete Ramirez.
Pete Ramirez'e.
Et ton bon ami Ramirez!
Bir de sevgili dostun Ramirez!
J'en avais ras le bol de toi, ta mère et ton bon ami Ramirez.
Çünkü senden, annenden ve değerli dostun Ramirez'den bıkmıştım.
Ca t'ennuie... qu'Hélène Ramirez m'ait préféré?
Benim ve Helen Ramirez'in beraberliğini çekemedin, değil mi?
Qu'est-ce qui ne va pas?
Bir sorun mu var, Bayan Ramirez?
Je vous remercie, Mme Ramirez de m'avoir aidé à reprendre ce magasin.
Bayan Ramirez, size herşey için teşekkür etmek istiyorum. Yani... Mağaza için bana ilk ortaklık teklif ettiğinizde sessiz bir ortak oldum.
Au revoir, Mme Ramirez et bonne chance.
Hoşça kalın. Hoşça kalın, Bayan Ramirez.
Hélène Ramirez est là? Je suppose.
- Helen Ramirez burada mı?
Qui est MIle Ramirez?
- Bayan Ramirez kimdir?
Mme Ramirez?
- Bayan Ramirez mi?
Excusez-moi, quel est le numéro de la chambre de Mme Ramirez?
Affedersiniz, Bayan Ramirez'in oda numarası kaçtı acaba?
Mme Ramirez, je suis Mme Kane.
- Bayan Ramirez? Ben Bayan Kane.
Will m'a épousée il y a une heure.
- Bakın, Bayan Ramirez... Will ve ben bir saat önce evlendik.
Non, je sais ce qu'est un coup de feu!
Hayır, Bayan Ramirez. Silah sesi önceden de duydum.
Vous vous rappelez Charlie Munger, Red Johnson et Carlos Ramirez?
Charlie Munger, Red Dog ya da Carlos Ramirez adlarını hatırlıyor musunuz?
On va faire un marché avec le général Ramirez, le chef des rebelles.
Tüm isyancıların başı, General Ramirez ile bir pazarlık yapacağız.
- Je suis le général Ramirez.
- Ben General Ramirez'im.
Vous avez vu le général Ramirez et vous avez choisi Maximilien.
General Ramirez'i gördünüz ve Maximilien'i seçtiniz.
- Ramirez?
- Ramirez?
Et voilà M. Ramirez chômeur.
Bay Romales ve arkadaşları işsiz kalacaklar.
Tuco Benedicto Pacífico Juan-Maria Ramirez...
Tuco Benedicto Pacifico Juan Maria Ramirez'in...
Tuco Benedicto Pacífico Juan-Maria Ramirez, a été déclaré coupable des délits suivants :
Tuco Benedicto Pacifico Juan Maria Ramirez, şu davalardan suçlu bulunmuştur :
- Où est le père Ramirez?
- Pablo Ramirez nerede?
- Il est absent en ce moment.
- Peder Ramirez gitti.
Le père Ramirez est de retour.
Tuco, Peder Ramirez döndü. Bir işim var.
En attendant qu'll se souvienne de moi, je vais te parler de frère à frère. Je vais te dire une bonne chose.
Ben Tuco Ramirez, Kardeş Ramirez'in ağabeyi, sana birşey söyleyeceğim.
Le señor Ramirez est un poète.
Hem de çok! Senyor Ramirez bir şair.
Señor Ramirez, un poète dangereux.
Bu kim? Senyor Ramizez çok tehlikeli bir şair.
Moi aussi, je suis heureux.
Bıçakların rüzgarını severim, biliyor musun, Ramirez?
Tu es Ramirez.
Sen Ramirez'sin.
Parle! Que t'a dit Ramirez?
Kimseyi tanımıyorum, yerim ederim.
Dis-moi où tu as mis le papier que Ramirez t'a donné en mourant. Quel papier?
Ramirez'in ölmeden önce sana verdiği kağıt parçasını nereye koyduğunu söyleyecek misin?
Ton ami Ramirez non plus, il ne savait pas. Pourtant, il n'était pas ignorant.
Dostun Ramirez de sayılardan anlamazdı ama hiç de cahil sayılmazdı.
Peut-être que pour lui, le peuple, c'était cette femme.
Ama o zavallı kadın da Ramirez için halktan biriydi, General Bey.
Ramirez, il savait se faire aimer.
Ramirez kendini nasıl sevdireceğini biliyordu.
Pablo t'a vu avec lui. Il a vu Ramirez te parler, peu de temps avant de mourir.
Pablo ölmeden önce onunla konuştuğunu görmüş.
Quand Juarez a compris que le pouvoir lui échappait, il a confié tout l'argent qu'il administrait à Ramirez.
Juarez gücünü kaybettiğini anlamaya başlayınca maddi kaynaklarını bizzat Ramirez'in kontrolüne verdi.
Ramirez a emporté l'or aux Etats-Unis, mais au retour, il a été arrêté sans pouvoir nous dire où il l'avait caché.
Ramirez altını yurt dışına sakladı. Geri döndüğünde, yoldaşlarına yerini söylemeden tutuklandı.
Si je rapporte l'or, dans cette ville baptisée Ramirez, ce serait bien qu'une ruelle soit baptisée Cuchillo.
Eğer altınla geri dönersem Ramirez şehrin içindeki ufak bir sokağa benim adımı verir misiniz?
Ramirez imprimait ici.
Burası Ramirez'in basıldığı matbaa.
C'est vrai, Ramirez a vécu ici. Mais on ne sait rien de l'or.
Doğru, Ramirez buradaydı ama altın hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
Tu es la 3e personne que Ramirez nous envoie!
Bugün "Ramirez'in gönderdiği" üçüncü adam oluyorsun.
Toi et Hélène Ramirez?
Sen ve Helen Ramirez mi?
Ramirez!
Ramirez!
Bénis-le.
Ramirez, oğlumu kutsa.
Je l'ai gardé toutes ces années.
Bak, Ramirez.
Camarade!
Ah, Ramirez, sevgili yoldaşım!
Décide-toi à parler.
Konuş! Öt bakalım, Ramirez.
Où Ramirez t'a dit d'aller?
Yeter!
C'est Ramirez qui m'envoie.
Beni Ramirez gönderdi.