Translate.vc / French → Turkish / Randall
Randall translate Turkish
2,106 parallel translation
Que s'est-il passé, Randall?
- Ne oldu orada, Randall?
Il vous suffisait de pimenter votre café avec un peu de votre sel. Chef Randall...
Tek yapman gereken içmeden önce fincana biraz tuz atmandı.
Les carottes sont cuites et servies.
Şef Randall yemeğiniz pişti ve servis edildi.
Pour les croissants de ce matin, j'ai utilisé le sel de Randall.
Bu sabah yaptığım ayçörekleri! Randall'ın kemerindeki tuzdan kullandım!
Un vieux hippie, Randall Parker.
Evet, Randall Parker adında eski bir hippi var.
Cette jolie tête appartient à Wayne Randall.
Bu güzel surat Wayne Randall'a ait.
Il y a quinze ans, Randall et sa copine adolescente ont fait un carnage dans trois états qui s'est terminé ici à Miami.
15 sene önce Randall ve ergen yaştaki kız arkadaşı Miami'de son bulan ve üç eyalette gerçekleşen seri cinayetler işlemişler.
Randall ne supportait plus la vie en prison.
Ömrünü hapishanede geçirmeye dayanamıyordu.
C'est Donna Randall.
Donna Randall.
Mme Randall, pourquoi n'avez-vous pas arrêté cela plus tôt?
Bayan Randall, neden bunları seneler önce vermediniz?
C'est le nom de la femme que Randall dit avoir tuée.
Randall'ın öldürdüğünü söylediği kadının adı.
Le petit acolyte de Wayne Randall par sa folie meurtrière.
Wayne Randall'ın cinayetlerdeki suç ortağı.
Hannah avait quoi, 15 ans quand elle s'est enfuie avec Randall.
Hannah, Randall'la kaçtığında 15 yaşında falandı.
J'aimerais vous parler de Wayne Randall.
Wayne Randall hakkında konuşmak istiyoruz.
J'ai dit tout ce que j'avais à dire sur Wayne Randall.
Wayne Randall'la ilgili diyeceklerimi dedim zaten.
"Copie d'une plainte de Smith et Devane, menaçant de réouvrir le dossier Randall contre CM"
Smith ve Devane'den Randall, CM davasını tekrar açmakla suçlayan bir şikayet taslağı.
Randall contre CM?
Randall, CM'mi?
Randall contre CM est un gagnant.
Randall, CM davası kazanılmış bir dava.
Frank Randall avait un casier pour consommation de substances illicites.
Frank Randall'ın bir uyuşturucu kullanma geçmişi vardı.
Ça c'est un capot solide sauf que ce n'est pas ce que tu as fabriqué, donc quand la voiture de Franck à frappé la cloison 50 fois plus fort que ce que vous venez de subir,
Sağlam bir kaporta işte böyledir ama siz bunu yapmadınız böylece Frank Randall yol ayırıcıya senden 50 kat kuvvetli çarptı.
La famille Randall mérite cet argent, mais ne prétendons pas que tu as queque chose sur moi.
Randall ailesi o parayı hak ediyordu. Ama benim üstüme pislik atmıyormuş gibi de yapmayalım.
le reste dans un fiducie sans droit de regard pour ses anfants.
1 / 3'ü Frank Randall'ın karısına verilecek kalanı ise büyüyene kadar bakılması şartı ile çocuklarına.
Une femme nommée Paige Randall a émis un appel d'urgence la nuit dernière, après avoir été agressée en se rendant à sa voiture.
Paige Randall isimli bir kadın, dün gece arabasına doğru yürürken saldırıya uğradığını ihbar etmiş.
Elle a passé 6 ans en prison après avoir plaidé coupable d'avoir été la complice de Wayne Randall.
Wayne Randall'ın suç ortağı olmaktan altı yıl ıslahevinde yatmış.
Elle a toujours dit qu'elle était qu'une autre de ses victimes.
Randall'ın kurbanlarından biri olduğunu iddia etmiş hep.
Dexter, Hannah est sur le point de nous parler de son road trip avec Wayne Randall et de nous aider a trouver les autres corps.
Dexter Hannah, Wayne Randall'la yaptığı yolculuğu anlatıp cesetlerin geri kalannını bulmamıza yardımcı olacak.
Les flics pensent que Wayne Randall a tué ses personnes.
Polisler bu insanları Wayne Randall'ın öldürdüğünü düşünecek.
Les victimes de Wayne Randall.
Wayne Randall'ın kurbanları. Wayne'in kurbanları demek.
Depuis que nous avons commencé à enquêter sur le cas de Wayne Randall.
Wayne Randall dosyasında çalışmaya başladığımızdan beri.
Il a entendu qu'on creusait un peu plus sur les victimes de Wayne Randall.
Wayne Randall'ın kurbanlarını çıkardığımızı duymuş.
Probablement toujours cette fille de quinze ans qui est partie avec Wayne Randall
Muhtemelen hâlâ Wayne Randall'la kaçan 15 yaşındaki kızım.
Une victime de l'influence de Wayne Randall? Ouais.
Wayne Randall'ın etkisinin kurbanıydı.
Mon gars a dit que des traces sur le corps indiquait un tueur plus petit que Wayne Randall.
Cesedin üzerindeki sıçrama aralıklarına bakılırsa katil, Wayne Randall'dan ufakmış.
Elle a fait 6 ans de détention juvénile pour avoir été la complice de Wayne Randall.
Wayne Randall'ın suç ortağı olmak suçuyla altı yıl ıslahevinde yatmış.
Elle a toujours dit être simplement une de ses victimes.
Randall'ın kurbanlarından biri olduğunu iddia etmiş hep.
Que vais-je dire à Randall?
Randall'a ne söyleyeceğim şimdi?
Randall fouine dans le coin.
Randall olan biteni anlamaya çalışıyor. - McCain?
Randall...
Randall...
Randall avait raison.
Randall haklıydı.
Randall m'a demandé de suspendre le feu.
- Randall benden ateşkes istedi.
T'es parti 10 mois et t'es seulement revenu parce que Randall a flatté ta vanité et que tu pouvais ainsi montrer ta femme.
On aylığına gittin ve sadece Randall gururunu okşadığı için ve yeni karınla gösteriş yapabilmek için... -... geri döndün.
N'essaie pas sur moi cette naïveté narquoise, Randall.
Şu iğneleyici saf ayaklarını bana oynama Randall.
Randall?
Randall...?
Je n'ai encore rien dit à Randall.
Randall'a daha söylemedim.
Randall Jones.
Randall Jones.
Randall, il est saoul.
Randall, sarhoş.
Eh, Randall.
Randall, selam.
Je n'ai pas besoin de faire une barre, Randall.
Özel bir konuşmaya ihtiyacım yok, Randall.
Randall pense que quelqu'un l'a fait volontairement.
Randall birinin kasten koyduğunu düşünüyor.
1 / 3 pour la veuve de Frank Randall.
46 milyon dolar.
Oh, pour l'amour de Dieu, Randall.
Tanrı aşkına, Randall!