Translate.vc / French → Turkish / Raza
Raza translate Turkish
262 parallel translation
Raza.
Raza.
Capitaine Jesus Raza.
Kaptan Jesus Raza.
Pour Raza, une forteresse.
Raza için, büyük bir kale.
Vous connaissez Raza.
Raza'yı biliyorsunuz.
- De combien d'hommes dispose Raza?
- Raza'nın kaç tane adamı var?
Cent mille dollars en pièces d'or, comme l'exige Raza.
Madeni para olarak 100,000 $ var, Raza'nın istediği gibi.
Vous le connaissez!
Raza'yı tanırsın.
- Raza.
- Raza.
Notre Raza?
Bizim Raza mı?
Les hommes de Raza?
Raza'nın adamları mı?
Raza et moi sommes deux minables corruptibles.
Ben ve Raza, bildiğim en iyi ayartılabilir otlakçılarız.
Pourquoi Raza a-t-il choisi la femme de Grant?
Raza niye Grant'in karısını kaçırmış olabilir?
Vous voulez retomber sur les hommes de Raza?
Raza'nın bir başka adam sürüsüyle karşılaşmak ister misin?
On peut les avoir sans combattre Raza.
Bunu almak için Raza'yla savaşmak zorunda değiliz.
Des hommes comme Raza.
Raza gibi adamlar.
- On est si près de Raza?
- Raza'ya o kadar yakın mıyız?
Ce serait aussi un raccourci pour Raza.
Burası aynı şekilde Raza için kestirme.
Raza doit s'attendre à deux choses :
Raza iki şeyden birini beklemek zorunda :
Ca donnera à Raza une chance de nous rattraper.
Bu ise, Raza'nın bizi yakalaması için bir şans verir.
Pour moi, pas mon mari. Pour Raza.
Benim için vermez, o kocam değil.
Pour la révolution.
Ben Raza için, devrim için varım.
Raza et moi avons grandi ensemble.
Raza ve ben beraber büyüdük.
Quand c'était encore l'hacienda de mon père, et Raza un garçon d'écurie.
Babamın çiftliği varken, Raza sadece kararlı bir çocukken.
Raza!
Raza!
- Raza le saura.
- Raza bilir.
Vous avez laissé Raza vivre.
Raza'nın yaşamasına sen izin verdin.
Le même feu brûle en Raza.
Raza'nın içinde de aynı ateş yanıyor.
Raza dit que vous étiez bons amis.
Raza, senin ve onun iyi arkadaşlar olduğunuzu söyledi.
- Raza plus six autres.
- Raza ve altı. Hızlı geliyorlar.
Vous en aurez besoin si Raza arrive à passer.
Eğer Raza beni geçerse, ona ihtiyacınız olacak.
Ca pourrait être M. Raza.
Bay Raza olabilir.
Vous étiez de garde quand c'est arrivè?
Dr. Raza, o buradayken siz nöbettemiydiniz?
Ekballa Raza.
Ekballa Raza.
Dr Raza, vous venez d'admettre avoir falsifié un rapport d'hôpital.
Dr. Raza, Az önce hastane kayıtlarını tahrif ettiğinizi itiraf ettiniz
Qu'a prescrit le Dr Raza?
Dr. Rıza ne reçete yazmış,
Le Dr Raza a peut-être fait une erreur dans le dossier.
Ya da belki Dr. Raza çizelgede bir hata yaptı.
Vous faites confiance au Dr Raza, non?
Dr. Rıza'ya güveniyorsun, değil mi?
C'est grâce à lui que je suis ici. Raza.
Onun sayesinde buraya kadar geldim.
Raza Shirazi, mon fiancé.
Bu Raza, Raza Şirazi, sözlüm.
Quelle idiote je suis... Je t'ai parlé de tout... Mais j'ai oublié Raza.
Ben ne aptal birisiyim, durmadan olur olmaz şeyler hakkında konuştum... ama sana Raza'dan söz etmeye unuttum.
Il était le père de Raza Shirazi.
O Raza Şirazi'nin babasıydı.
Le mariage de Zaara et Raza n'était pas une union ordinaire.
Zaara - Raza nikahının temelinde sıradan ilişkiler söz konusu değildi.
Ils devaient appartenir aux ancêtres de Mr Raza.
Belki de sayın Raza'nın atalarına ait.
Mr Raza a tout, notoriété, argent.
Sayın Raza'nın her şeyi var, saygınlık, servet.
Ne t'attends pas à cela de Raza.
Ama Raza'dan bunu bekleyemezsin.
Comprends une chose Zaara. Ton futur est avec Raza.
Şunu iyice anla Zaara, senin geleceğin Raza ile.
Sans succès jusqu'à présent. Mais aujourd'hui, grâce au père de Raza... la réussite semble si proche...
Şimdiye kadar pek başarılı olamadım, ama Raza'nın babasının desteği sayesinde... başarı yakın görünüyor.
Après ce qui s'est passé, Raza est toujours d'accord?
Tüm olanlardan sonra Raza hala evlenmek istiyor mu?
Mariam Ma'am, ce mariage n'est pas seulement une union entre Raza et Zaara
Miriam, bu evlilik sadece Raza ile Zaara arasında değil.
C'est sur ces fondations... que la carrière de ton mari et de Raza réside.
Eşin ve Raza'nın kariyeri buna dahil.
Raza en est conscient.
Raza bunu çok iyi biliyor.