Translate.vc / French → Turkish / Reader
Reader translate Turkish
89 parallel translation
Un nouveau chapitre palpitant!
Reader's Digest'in son sayısı, bayan Beckmann.
J'ai vendu une chose a Atlantic Monthly... réimprimé dans le "Reader's Digest."
Atlantic Monthly'e bir parça sattım, ve bu Reader's Digest'te tekrar yayınlandı.
Il suffisait de lire le Reader's Digest.
Bu kadarını Reader's Digest okuyarak da öğrenebilirdik.
Reader, ouvre la porte.
Reader, dış kapıyı gözetle.
Reader, derrière et tu joues le dingue.
Reader, sen arkaya geçip deli numarası yapıyorsun.
Reader's Digest, Avril, 1939.
Reader's Digest, 1939 Nisan sayısı.
Je l'ai lu dans le Reader's Digest.
"Bütün Dünya" dergisinde yazıyordu.
Les crises cardiaques commencent comme ça.
Reader's Digest'ta kalp krizlerinin böyle başladığını okumuştum.
Protégeons le monde pour les lecteurs du Reader's Digest.
Reader Digest dergisi için dünyada güveni sağlayın.
En tant que médecin, je te conseille d'arrêter ces expériences.
Dün Reader's Digest'te okuyordum. Bir doktor olarak, böyle deneylere devam etmemenizi öneririm.
J'ai lu dans un magazine que les Japs sont bons à ça.
Reader's Digest'te okumuştum. Japonlar bunda başarılıymış.
C'est un classique, réédité chaque année dans le Reader's Digest.
O kadar basmakalıp bir zırva ki dergilerde bile aynen basılıyor...
Les mères, - d'après le Reader's Digest - passent 85 % de leur temps avec les enfants.
Reader's Digest'e göre kadınlar, zamanının yaklaşık % 85'ini çocuklarıyla geçiriyorlar.
On va saccager les voies de Reader.
Reader Demir Yollarını paramparça edeceğiz.
Bill, pour attaquer Reader, pas besoin d'un syndicat.
Sen Reader'a dönmek istiyorsun. Sendikaya ihtiyacın yok.
Pas besoin d'un syndicat pour faire pression sur les salaires.
Reader'ın maaş çekleri için sendikaya ihtiyacın yok.
Reader Railroad a déjà traversé bien des crises.
Reader Demir Yolu çok şey yaşadı.
T'as encore fait des mots fléchés?
Şu Reader's Digest dergisinin makalelerini çok mu okuyorsun sen?
Envoies ça au Reader's Digest.
Bunu Reader's Digest'e gönder.
Un truc du Reader's Digest.
Belki Reader's Digest'in kısaltılmış versiyonundan bir parça.
Je suis prêt à parier que cette caisse est pleine de National Geographics ou d'anciens numéros du Reader's Digest.
Bahse varım şu kasa ağzına kadar... National Geographic veya Reader's Digest'in eski sayılarıyla doludur.
Est-ce qu'on publiait le Reader's Digest à ce moment-là, professeur Stanley?
Reader's Digest o zamanlar yayınlanıyor muydu? 1834?
C'était honnête de la part d'Alex de ne pas écrire un résumé artificiel... à la "Reader's Digest" de sa vie détraquée, juste pour nous divertir.
Yaptığı doğru, Reader's Digest'a malzeme yaratıp harcadığı hayatını eğlence gibi okutmadı.
Est-ce une provocation? De nombreux témoignages de réfugiés sont parus dans le Reader's Digest.
Reader's Digest'te Kamboçya'daki mülteciler hakkında birçok hikaye anlatıldı.
Le Reader's Digest a peut-être raison, pour une fois.
Belki bu örnekte Reader's Digest haklıdır.
Ça vaut un Reader's Digest.
Bu bir Reader's Digest'a değer.
Le Reader's Digest envisage de publier deux de mes blagues.
Reader's Digest iki esprimi yayınlamayı düşünüyor.
- Racontez ça au Readers Digest!
- Reader's Digest dergisine anlat!
National Geographic, Reader's Digest, histoires d'amour.
National Geographic'ler okuyucu özetlenmiş kitapları ve Louis L'Amour.
Lisa Simpson, souhaitez-vous recevoir notre magazine Aide dans le Monde? "
"Lisa Simpson, Utne Reader'ın başka bir yayınını daha karşılayabilir misin?"
- au Reader's Digest?
- sattığını duydun mu?
Merci pour ton conseil, mais je n'écrirai rien pour le Reader's Digest.
Tavsiyen için teşekkür ederim... ama "Okurun Denemeleri" için bir şey yazmayacağım.
Toi, tu écris un article pour le Reader's Digest, moi, je rentre et feins la fringale.
Sen, "Okurun Denemeler" i için yazmaya başla... Bende eve gidip, aç numarası yapacağım.
Le Reader's Digest.
"Okurun Denemeleri".
Le Reader's Digest, plus de 27 millions d'exemplaires vendus dans 19 langues.
"Okurun Denemeler" i, 19 dilde, 27 milyondan... fazla sattı.
Soap Opera Digest! J'aime mieux que le Reader's Digest!
"Melodram Dizi Özetleri" Favori özetlerimdendir!
Je suis le fills de Winston Reder.
Burası Winston Reader'ın evi. Ben de onun oğluyum.
Sauf dans le Reader's Digest.
Rcader's Digest'teki kısa şiirler hariç.
- Je bosse pour Reader. J'ai une rubrique musique.
Reader'ın müzik yazarıyım.
Pour une journaliste de Reader.
Benimle Reader için röportaj yapan bir kız.
Désolée. Y a deuxjours tu faisais des cassettes pour cette fille de Reader.
İki gün önce Reader'dan bir kız için kasetler yapıyordun.
Je sais, ça devrait être dans "Reader's Digest", c'est si bon!
Biliyorum.Bu Reader's Digest'ta çıkmalıydı. O güzellikte.
J'ai lu récemment dans le Reader's Digest... que les gens qui pleurent quand ils souffrent... réagissent mieux que ceux... qui retiennent leurs émotions.
Reader's Digest'te acısı varken ağlayan insanların her şeyi içlerine atanlardan daha güçlü olduğunu okudum.
On n'a plus que quelques minutes, alors fais-nous la version "Reader's Digest". En tant que présidente des classes de dernière année, un certain problème m'a été rapporté.
Etek boyunun 4 cm daha yukarı çekilmesi için bir oylama yapılmalı diyorum.
Pause-toilette! Il vient de prendre son Reader's Digest, Nous avons 4,2 minutes.
Şimdi eline Reader's Digest dergisini aldı. 4.2 dakikamız var.
Ici "Sélections Littéraires", nous avons une offre fabuleuse pour Cody!
Alo, "Reader's Digest"'den arıyorum Cody için mükemmel bir teklifimiz var.
Tu as prouvé que les experts du "Reader's Digest" avaient tort.
Ama benim ve Reader's Digest editörlerinin yanıldığımızı kanıtladın.
Ça vient du Reader's Digest.
"Reader's Digest" dan.
Je suis abonnée au Reader's Digest.
Reader's Digest'in abonesiyim.
Des nouvelles pour le Reader Digest, voilà ce que j'en dis Ce magazine "allons juste à l'essentiel"
Ben buna Readers'Digest okurları için haberler diyorum.
Je crois au cholestérol, à la caféine, à la nicotine à l'alcool, à George Bush au monoxyde de carbone, à la masturbation, aux frappes nucléaires, au Reader's Digest, aux poisons mal étiquetés.
Denedin mi? Çoğunu, Doktor, bir tek iyi şeye inanırım.