Translate.vc / French → Turkish / Reboot
Reboot translate Turkish
29 parallel translation
Reboot.
Yeniden başlat.
Intégré à l'appareil de Julia, ça pourrait causer un reboot cellulaire.
Onların Julia'nın cihazına girilmesi, işaretleri yeniden başlatabilir. - Hücresel yükleme gibi.
De quelqu'un qui a appuyé sur la touche "redémarrer". Cette disparition de la colonie était une alerte qui précédait ce méga "reboot".
Belki de biri "yeniden başlat" düğmesine bastı ve Kayıp Koloni olayı, bu büyük kapatıp-açma eyleminden önceki küçük bir uyarıydı.
Un méga "reboot".
Dünya kapatılıp açılıyor.
Système de sécurité désactivé, reboot de l'ordinateur central dans 2 minutes...
Güvenlik Sistemi devre dışı, 2 dakika içinde merkez bilgisayarı yeniden başlatın..
Système de sécurité désactivé, reboot de l'ordinateur central dans 1'50 "...
Güvenlik Sistemi devre dışı, 1 dakika 50 saniye içinde merkez bilgisayarı yeniden başlatın..
Système de sécurité désactivé, reboot de l'ordinateur central dans 1'40 "...
Güvenlik Sistemi devre dışı, 1 dakika 40 saniye içinde merkez bilgisayarı yeniden başlatın..
Système de sécurité désactivé, reboot de l'ordinateur central dans 30 secondes...
Güvenlik Sistemi devre dışı, merkez bilgisayarın 30 saniye içinde yeniden..
Système de sécurité désactivé, reboot de l'ordinateur central dans 20 secondes...
Güvenlik Sistemi devre dışı, 20 saniye içinde merkez bilgisayarı yeniden başlatın..
Système de sécurité désactivé, reboot de l'ordinateur central dans 10 secondes...
Güvenlik Sistemi devre dışı, 10 saniye içinde merkez bilgisayarı yeniden başlatın..
Je me fais un reboot, comme le film'The Hobbit ".
Yeni Hobbit filmi gibi yeniden çekildim.
"The Hobbit" n'est pas un reboot.
Hobbit yeniden çekilmedi ki.
Superman est un reboot.
Spiderman yeniden çekildi.
Hulk est un reboot.
- Hulk da aynı şekilde.
Reboot du système en cours.
- Haberleşme kartı tekrar başlatılıyor.
La seule façon d'arrêter la grille est de cracker le système et de faire un reboot.
Parmaklığı devre dışı bırakmanın tek yolu sisteme sızmak ve yeniden başlatmaya sebep olmak.
Je vais tout défoncer à la première du reboot de Kickpuncher habillé comme Kickpuncher, le classique.
Kickpuncher filminin galasına ilk Kickpuncher kılığında gideceğim.
Ouai, mais tu sais, Je pense toujours que Kevin James était un choix étrange pour le reboot.
Bence Kevin James yeniden çekilen film için garip bir tercihti.
A chaque fois que ton nom est cité, je panique, et je change de sujet pour parler du reboot des "Twin Peak". Jusqu'à ce qu'elle s'ennnuie.
Ne zaman adın geçse sıkıntıdan patlasın diye İkiz Tepeler'in yeni sezonundan söz açıyorum.
T'en a fini avec ton reboot?
Sisteminizi yeniden başlattınız mı?
On doit les contenir jusqu'au reboot de l'ascenseur.
Asansör yeniden başlatılana kadar onları tutmalıyız.
Ils font un reboot de Galipettes en famille sans moi!
Horsin'Around'un devamını bensiz çekiyorlar.
C'est sous-estimé, ça mérite un reboot.
Yeterince değer verilmemiş. Yenilenme zamanı gelmiş.
En fait, c'était moins un meurtre qu'un reboot complet du sytème, ce qui était génial.
Aslında bu öldürmekten ziyade daha çok bütün sistemi yeniden başlatma olayıydı, ki zekice bir şey.
De toute façon, je devais faire un reboot.
Zaten yeniden açacaktım.
Reboot.
Tekrar.
Le reboot a complètement effacé mes souvenirs stockés.
Yeniden başlatma bellek depolarımı tamamen sildi.
Reboot, reboot!
Başlat!
C'est pas une suite, c'est un reboot.
Devam bölümü değildi, Bu seferki yeni bölümdü.