Translate.vc / French → Turkish / Records
Records translate Turkish
811 parallel translation
Un bizut drôle, mais c'est d'abord un type normal celui qui sème des cornets de glace vides sur tous ses records de popularité.
"Bolkese Hızlı" popülerlik için yaptığı çarpıcı hamlesinden geride... boş dondurma külahlarından bir iz bırakan bu maskara Yeni Öğrenci... "sadece normal bir adam".
Tu arrives d'Amérique, tu as battu des tas de records.
Her tür rekoru kırdıktan sonra Amerika'dan dönüyorsun.
Voilà qui bat tous les records d'effronterie possibles.
Bu, koşma, atlama ve sinir etme dallarında bütün dünya rekorlarını kırıyor.
Des crétins, j'en ai rencontré, mais vous battez tous les records.
Çok ahmak gördüm ama senin gibisini görmedim.
Ils battent les records, avec ces sottises absurdes.
Bu hayatımda gördüğüm en saçma şey.
Elle bat tous les records en criminologie!
Cinayet tarihinin en büyüleyici kadınıydı.
J'ai vu beaucoup de mauvaise foi dans ma vie mais votre petite scène bat tous les records.
Dostum, hayatımda birçok çeşit şerefsizlik gördüm, ama bu küçük gösteri en iyisiydi.
... a pulvérisé tous les records de recettes à New York et Los Angeles!
Papaya kremi masajı.
Je crois que je vais jouer... une chanson que je vais enregistrer pour Poverty Records.
Sanırım Poverty Plak için seslendireceğim bir parçayı okumak istiyorum.
Après cela, vous aurez battu tous les records.
Bugünden sonra, var olan tüm hız rekorlarını kırmış olacaksınız.
"Sans nouvelles des pirates de l'air" Les "Polices américaine et française sont en poste de battre tous les records d'impuissance."
Polis hava korsanlarına hiçbir şey yapamadı.
Tu joues et tu établis des records.
Çıkıp oynuyorsun. Rekorlar kırıyorsun.
Les valeurs en bourse ont battu tous les records en fin d'année.
Borsada fiyatlar yıl sonunda rekor düzeye fırladı.
Ou savais-tu que ta mort sanguinolente Battrait des records?
Bu kanlı ölümünün bir rekor kıracağını biliyormuydun?
Ils veulent de la vitesse, des records.
Hız istiyorlar, rekorlar, hız, daha fazla hız.
Je sais que Rainy Day a rapporté 25000 à Des Moines, a battu tous les records à Saint Louis, a fait 27000 à...
Rainy Days filminin Des Moines'da 25.000 kazandırdığını biliyorum. St. Louis'de rekor kırdığının da.
On doit être dans le livre Guinness des records maintenant.
Belki Guinness Rekorlar Kitabı'na bile geçmişizdir.
Jimmy, voici M, Kirks, des disques Decca et M, Kirks, voici mon mari Jimmy,
Jimmy, beyefendi Bay Kirks, Decca Records'tan Bay Kirks, eşim Jimmy.
Jimmy, tu te souviens d'Arte Kirks, chez Decca,
Jimmy, Artie Kirks'ü hatırlarsın, Decca Records'dan.
Decca, Je connais très bien le label,
Decca Records evet. İsmini çok işittim.
La fusion de SS Records et Globe est maintenant effective et l'usine de pressage de disques de Buenos Aires ouvrira bientôt.
S S Records ve Globe birleşmesi gerçekleşti ve kuruluş Buenos Aires'te kayda başladı.
Son dernier disque bat des records de vente.
Son albümü listelerde ayrıca Avustralya ve Fransa'da da iyi iş yapıyor.
Le gagnant a un contrat pour un disque avec Rowel Records.
Kazanan Rowel Records ile bir plak sözleşmesi yapacak.
Tant que les flics ne font pas irruption, on risque de battre quelques records.
Polisler basmadığı sürece bir kaç rekor kırabiliriz. Ama sen yapamazsın.
On ne peut rien pulvériser, même pas les records.
Bowling salonlarının da bu yönünü severim. İnsan rekor bile kıramaz.
- Salut. On va faire sauter les records d'indice d'écoute de soir.
Bu gece reytingin tarihini yazacağız.
Sous mon administration, cette mine a battu les records de rendement.
Ben Genel Müdür olduğumdan beri bütün verimlilik rekorlarını kırdık.
Tu es digne du "Livre Guinness des Records".
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye layık.
1958, disques Specialty.
Specialty Records.
Face B, "Heaven on Earth", par les Platters, disques Mercury.
Arka taraf, Heaven on Earth, The Platters for Mercury Records kaydı.
Avec la promo, ce match peut pulvériser les records d'entrées.
Ayrıca, gelmiş geçmiş en büyük maç olarak tanıtırız.
Il faut plus que des records de vitesse.
Hız rekoru kırmak yetmez.
Je battais tous les records.
O zamanlar çok hızlıydım.
J'avais déjà vu des trucs bizarres, mais là ça bat tous les records.
Şu uçan tabaklardan beri epey şey gördüm. Ama bu beni içlerinden en çok şaşırtanı.
Et pour les amateurs de vidéo elle est en vente chez Tower Records.
Evde seyretmek isteyenler, Tower Records'dan kaset temin edebilirler.
Un jour... je pulvériserai tous les records.
Biliyor musun? Bir gün bütün rekorları kıracağım.
J'aurais pu pulvériser les records.
Tüm rekorları kırabilirdim.
Avec ou sans records... on ne t'oubliera pas.
Rekorla ya da rekorsuz seni hatırlayacaklar.
Je compte battre les records de vitesse de l'Enterprise demain.
Yarın Atılgan'ın hız rekorlarını alt üst etmek istiyorum. Evet, komutanım.
BOBBI FLEKMAN Artist Relations, Polymer Records
Nasıl gidiyor?
SIR DENIS ETON-HOGG President, Polymer Records
- Bu Nigel.
ARTIE FUFKIN Polymer Records, Midwest Promotion
David nerede? David, merhaba!
Impossible d'arrêter ce gars, quand il s'agit de battre des records.
Rekor kırmaya gelince bu çocuğun durmaya hiç niyeti yok.
Et à ceux qui voulaient l'entendre, nous racontions que nous allions battre des records.
Rekor kırmaya doğru gittiğimizi isteyen herkese anlatırdı.
Mais toi, tu bats les records!
En tuhafı da sensin.
En bien, il a brisé tous les records, cette année.
Bu yıl efsane oldu, dostum.
Le président des disques Hérétic...
Yani Heretic Records'un patronu.
Kelly détient aussi quelques records en indoor et en extérieur.
Kelly'nin de içeride / dışarıda kendine ait rekorları var.
Dux détient encore quatre records. K.O. Le plus rapide.
Bay Dux hala dört dünya rekorunun sahibidir :
J'ai battu des records.
Rekor kırdım.
J'adore les chansons sur les extraterrestres.
\ Because I'm gonna buy the records that they play on the radio... Bu dünyaya ait değilmiş hissi veren şarkıları sevmez misin?