English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Reds

Reds translate Turkish

53 parallel translation
- Reds, calme-toi!
- Reds, sen karışma!
S'il te plait!
Lütfen Reds!
- Allez, on s'en va.
- Haydi Reds, eve gidelim.
Allez, Reds!
Lütfen Reds, gidelim!
Chaque fois que les Reds perdent, vous croyez que c'est un complot du Kremlin.
Ne zaman Reds bir maç kaybetse, bunun Kremlinin oyunu olduğunu sanıyorsun.
Les Reds contre les Stros, les Expos contre les Phillies, les Braves contre les Dodgers, les Cubs contre les Cardinals, les Giants contre les Padres.
Reds'i'stros'a tercih ederim. Expos'u Phillies'e ; Braves'i Dodgers'a.
Mon grand-père était lanceur de base-ball.
Büyük babam Cincinnati Reds'in atıcısıydı.
Je crois que tu ne t'en reds même pas compte.
Farkında olduğunu sanmıyorum.
Si on mange un morceau à Reds, on arrivera pour la séance de 21 h30 de Faithless à l'Avalon.
Reds'te hızlıca bir şeyler atıştırırsak 9 : 30'daki Avalon'da Sadakatsiz'e yetişebiliriz.
Elle correspond à la marque Reds.
Boyut ve şekli "Red's" adlı markayla uyumlu.
Reds fabrique des séries limitées.
Red's araçlarının parçaları ayrı ayrı seri no taşırlar.
C'est qui ce type des Cincinnati Reds?
Hey, orada küt kesimli, kırmızı saçlı da kim?
- Les Reds le rendent méchant
Onu böyle huysuzlaştıran o kırmızı haplar.
Personne ne parlait des Reds, même.
Kızıllar görüşmeye bile gelmediler.
Fidel Castro a essayé avec les Cincinnati Reds dans les années 40?
Fidel Castro 1940'larda Cincinnati Reds'i almaya çalıştı.
Un paquet de Reds, je vous prie.
Bir paket Morley Red lütfen.
Du Séconal... rouge.
Seconal, Reds.
C'est pour l'équipe.
Evet, Reds içindi.
J'ai deux places pour les Reds.
Red takımının maçına iki biletim var.
Les Reds sont à 5 défaites d'affilée alors qu'Oakland mène au début de cette série.
Arka arkaya beş maç kaybeden The Red, üç maçlık serinin ilkinde Oakland'a 5-3 yeniliyor.
Un paquet de cigarettes.
Bir kutu Reds.
Allez les... - Rouges!
Haydi bastıralım Reds!
On a été balayés par les Reds.
Reds bizimkilere göz açtırmadı.
Elle vivait ici avec son frère Reds.
Burada kardeşi Redsle birlikte yaşıyordu.
Reds de Cincinnati, trois, Meropolitans de New York, deux.
Cincinnati Reds, 3 New York Metropolitans, 2.
Qui a placé une casquette des Reds de Cincinnati sur la Vierge Marie?
Cincinnati Reds şapkasını Meryem Ana'ya kim taktı?
C'était moi, mais les Reds ont enchaîné les victoires cette année.
Peki, tamam. Onu ben yaptım ama Reds o sene şampiyon oldu.
Quoi, les Reds Hawks?
Kızıl Şahinleri mi kastediyorsun?
Je ne veux pas aller sur la lune ou être la troisième base des Reds.
Aya gitmek ya da Red grubuyla gitar çalmak istemiyorum.
Vous êtes une fan des Reds? Je n'ai pas le droit de choisir un favori.
Bunun faydasının olacağı hiçbir durum düşünemiyorum.
Mais je suis une fan totale des Reds.
Hastalarımdan biri öyle yaptığımı söylerse, unutmayın ; hepsi deli.
Moi aussi. Un fan des Reds, voila. Je ne travaille pas pour la ligue majeure de baseball
Şu vakte kadar senden hiç hoşlanmadım Goodson.
Une fan des Reds et vous connaissez les points forts de ma carrière.
- Dört dörtlük bir dünyada, evet.
Vous êtes une fan des Reds?
Reds taraftarı mısın?
Mais je suis une fan totale des Reds.
Ama Reds delisiyimdir.
Une fan des Reds et vous connaissez les points forts de ma carrière.
Hem Reds taraftarı hem de kariyerimin önemli anlarını biliyor.
Pour déguster quelques Royal Reds et jouer au billard à Stillwaters?
İçkilerimizi alıp Stillwaters'da bilardo oynayabiliriz.
Capitaine, deux hommes ne peuvent pas tenir contre les peaux rouges.
Kaptan, üç erkek Reds bir oyun tutamaz.
Bridge, il y a au moins 20 indiens sur le ruisseau.
Köprü, dere yaklaşık 20 Reds vardır.
Une douzaine d'indiens ne peuvent pas être aussi rapide que nous.
Bir düzine Reds bizim kadar hızlı olamaz.
Je pensais que tu avais dis 20 indiens.
Ben size 20 Reds gördüğünü söylemiştin.
Tu m'as dit que tu as vu 20 indiens en bas du ruisseau.
Sen dere aşağı 20 Reds gördüğünü söyledi.
J'espère que le Capitaine Leavenworth arrive avec son armée... et alors on aura assez d'hommes... pour sortir d'ici et leur montrer la civilisation... à ces putains d'indiens, et récupérer nos peaux.
Kaptan Leavenworth ordusu ile geldi Umut... Ve sonra yeterli adamımız... geri oraya ve medeniyet göstermek için... O lanet Reds ve cildimizi geri.
Si ce sont les indiens tu retournes ici imédiatement.
Eğer Reds iseniz, hemen çevirmek burada olmak.
Du bourbon et une cartouche de cigarettes.
Beş tane Wild Turkey ve bir karton da Reds alabilir miyim?
J'ai dit qu'il y avait d'autres marques.
- Dunston Reds mi?
Donne-moi ce paquet de Reds.
Tamam, bana o Reds paketini ver.
Tu fumes des Dunston? Je fume des Reds.
- Ari, sen Dunston mı içiyorsun?
Layla a eu un accident de voiture, non?
- Ben Reds içerim. - Layla araba kazasına karışmıştı değil mi?
Un recruteur légendaire des Reds.
Kızılların efsanevi atıcısı.
Un fan des Reds, voila.
Reds taraftarıyım yani.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]