English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Regent

Regent translate Turkish

376 parallel translation
Ça vous coûterait deux guinées dans Regent Street.
Aynısını Regent Caddesinde, 42 şiline alırsınız.
Regent 0021, je vous prie.
Regent 0021, lütfen.
Tu te rappelles ce collier que tu avais admiré?
Regent Caddesi'ndeki dükkanın vitrininde hayran kaldığın kolyeyi hatırlıyor musun? Artık senin.
Regent 70493.
Regent 70493.
Le 8 octobre, n'êtes-vous pas allé à une agence de voyages?
8 Ekim öğleden sonra, Regent Caddesi'nde bir seyahat acentasında değil miydiniz?
A l'époque, je vivais seul avec mon animal de compagnie, dans un appartement près de Regent's Park.
O zamanlar evcil hayvanımla Regent's parkın oradaki bir bekar evinde kalıyordum.
C'est Pongo de Regent's Park.
Bu Pongo, Regents Park!
Là-bas, c'est Regent's Park.
Şurada Regent Parkı var.
Au Prince Régent, Angleterre.
Prens Regent, İngiltere.
Il se déplace plus rapidement maintenant. Vers l'avenue Regent. Jusqu'au bout de la route Smallhouse.
Şu an, Smallhouse yolunun sonundaki Regent caddesine doğru hızla ilerliyor.
Désormais, c'est moi, le régent.
Bundan böyle İngiltere naibi benim.
Depuis que le prince Jean est régent, Gisbourne et tous les traîtres tuent et pillent.
Ama Prens John naipliği ele geçirdiğinden beri Gisbourne'lu Guy ve hainleri, katledip yağmalıyorlar.
Le régent de l'université.
Üniversitede idare heyeti üyesi.
Je possède le "Régent".
Bende Umut Elması var.
Comme régent j'exercerai le pouvoir.
Kral yardımcısı olarak hükümdarlık gücü benim olacak.
Régent, tu ne pourrais plus m'épouser.
Sen kral yardımcısı iken benimle evlenmene asla müsaade etmeyeceklerdir.
S'ils assassinent le Roi, Michael sera régent.
Kral öldürüldüyse, Michael kral yardımcısı olarak onu Kraliçe ilan edecek.
" Pour le couronnement du roi George et de la reine Mary... arrivent aujourd'hui le grand-duc Charles, régent de Carpathie... son fils, le roi Nicolas VIII et la reine douairière.
" Kral 5. George ve Kraliçe Mary'nin taç giyme töreni için gelenler arasında Karpatya Kral Naibi Grandük Charles da bulunuyor. Oğlu Kral 8.
Le fils du régent.
Dünyadan haberin yok.
Sa grand-mère et belle-mère du régent.
Çocuğun büyükannesi, naibin kayınvalidesi.
Et voici le régent.
Şu da naip.
Si vous obtenez ce privilège, appelez le régent... "Votre Altesse grand-ducale."
Size bu şeref verilirse kendilerine Grandük Hazretleri deyin.
- Un régent.
- O da ne?
Un régent!
Naip.
- Comment allez-vous, Votre Régent?
- Nasılsınız, Yüce Naip?
II n'est plus sérénissime depuis qu'il est régent.
Haşmetmeab değil. Naip olduğundan beri Haşmetmeab değil.
Excuses acceptées, mais... vous nous avez fait honte devant mon cher ami le régent.
Bunu affedebilirim. Ama dostum naibin önünde hepimizi utandırmanı edemem.
"Son Altesse grand-ducale... le prince régent de Carpathie... prie MIle Elsie Marina de venir souper avec lui, ce soir... 21 juin 1911, à minuit... à l'ambassade de Carpathie... 46, Belgrave Square." C'est une farce?
"Grandük Hazretleri Karpatya Kral Naibi Charles, Bayan Elsie Marina'dan 21 Haziran 1911, saat gece 12'de yani bu akşam, akşam yemeği için Karpatya Büyükelçiliği'ne teşrifini rica ederler." Şaka mı bu?
Avant de voir le régent... sachez comment on s'adresse à lui.
Bayan Marina, naiple buluşmadan önce hitap şeklini öğrenmelisiniz.
Quant au jeune roi, fils du régent...
- Naibin oğlu genç kral... - Olamaz.
Je dois dire au revoir à mon régent.
Naibe hoşça kal deyip geliyorum.
Le régent doit partir. Si vous voulez bien m'excuser.
İzninizle naibe, çıkmak üzere olduğumuzu bildireyim.
C'est Elsie Marina, MIle Springfield, avec le régent!
Elsie, Karpatya naibinin yanında Bayan Springfield!
Le régent impérial de Kyoto a été massacré après avoir exprimé des idées pro-shogunales.
Hatta yakın zamanda Şogunluk sempatisi nedeniyle Shimada Sakon'un başı kesildi.
Je te nommerai régent avec moi.
Eğer istersen sana vekil yardımcılığı önerebilirim.
Tu seras régent, Rodolphe.
Krallığı Rudolf'a bırakıyorum.
Si seulement c'était un bâtard, mon Seigneur, vous seriez maintenant Régent.
Eğer piç olmuş olsaydı Lordum, şu an kral naibi siz olurdunuz.
Edmond, vous serez régent jusqu'au retour de... votre père.
Edmund, baban dönene kadar kral naibi sen olacaksın.
Mais surtout, je ferai poursuivre notre sinistre Régent, le Prince de Galles.
Ama bilhassa beyler, tepeden tırnağa serseri olan herifin Galler Prensinin, peşine düşmeye niyetliyim.
Peu me chaut de savoir qu'un vieux zeste de citron flottant sur la Tamise ferait un meilleur Régent que vous!
Sizden daha iyi "Kral Naibi" çıkmasına vesile olacak bir çok limon kabuğunun Thames nehrinde sürüklenmesinin de, bence hiç bir mahsuru yok.
Le fait est là... vous êtes le Régent. Élu par Dieu!
Gerçek şu ki, siz Tanrı'nın tayin ettiği Kral Naibisiniz.
J'appelle les Honorables Parlementaires à voter par Oui ou par Non à l'exclusion du Régent de la liste civile.
Tamam. Şerefli üyeler, Kral Naibi Prensin Kraliyet bütçesinden çıkartılması için, lütfen "evet" veya "hayır" diye oylarını kullanınız.
Je sais pas comment faut voter pour le Régent.
Evet, kimseyi tanımıyorum burada. Prensi destekliyorum ve nasıl oy atacağımı bilmiyorum.
Je suis le Prince Régent, mon portrait est partout!
Ama ben Kral Naibi Prensim! Her duvarda portrem asılı!
Ai-je l'honneur de m'adresser au Prince Régent?
Kral Naibi Prens ile mi müşerref oluyorum, efendim?
Je veux que tu prennes la place du Régent et que tu tues en duel le Duc de Wellington.
Kral Naibi Prensin yerine geçip, düelloda Wellington Dükünü öldürmeni istiyorum.
Les Gens peufent dire que je suis Fou à lier et que je finis chaque Phrase afec le Mot "Pingouin", mais nous rendrons die Grandeur à l'Angleterre... toi komme Prince Régent... et moi komme Roi Pingouin!
İnsanlar, su katılmamış çılgının teki olduğumu her cümlemden sonra'Penguen'dediğimi söyleyebilirler, ama sen Kral Naibi Prens ve ben Kral'Penguen'olarak, ikimizin Britanya'yı çok yükseklere taşıyacağımıza inanıyorum.
C'est le Régent.
Kral Naibi Prens.
Je ne reçois aucun cadeau et le Prince Régent empoche tout!
Hiç hediye alamamaktan, Prensin sürüyle almasından bıktım.
Je ne te cacherai pas, ma fille, que les négociations avec votre mari, le prince co-régent Mihail, sont très difficiles.
Sizden şu gerçeği saklamayacağım, eşiniz, kral naibi prens Mihail ile görüşmelerimiz oldukça zorlu geçiyor.
Vous êtes prince co-régent.
Siz kral naibisiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]