Translate.vc / French → Turkish / Rep
Rep translate Turkish
119 parallel translation
Couds-le d'ici à la dernière rep résentation.
Ne kadar güzel bir kalıp.
Rep-posez-moi! Je ne veux pas être empereur!
Almanların önünde söylemeyin bunu, gırtlağınızı keserler.
Foutu delegué médical
Pharma Rep Fart
Voilà ce que je pense de ce gangsta rap.
Bu gangster rep zırvası için düşüncem şu :
Ta prose ne marche pas. Demain!
Senin rep işe yaramıyor.
Comme un rappeur.
sanki rep grubundaydı.
Il nous a aussi confié que son divorce l'avait beaucoup marqué et qu'il était impatient de se dédier à son groupe de rap, Strength.
Ayrıca son boşanmasının onu çok etkilediğini ve rep grubu olan Strengh'le de çalışmaya son derece istekli olduğunu söyledi.
Une fois, après une fête chez la styliste... Comment s'appelait-elle?
Bir seferinde Seattle Rep'de çalışan bir kostüm tasarımcısının evindeki partiden geldiğinde.
J'essaie d'être à la hauteur.
Kadar benim rep yaşamak için çalışmak.
Rep, c'est quoi ton problème, trou duc!
Hakem düdüğüne ne oldu? !
Et bien, techniquement, Nancy, Rep ne peut pas siffler faute.
Teknik olarak hakem buna faul diyemez.
Les coordonné ici sont loc 34,74... monter 2730, 500 maison.
Bulunduğum yerin koordinatları loc rep 34,74 dağ evi 2730, 500 şeklinde.
Tu ne sais pas rapper!
- Sadece deniyordum dostum. - Sen rep yapamazsın.
C'est John Folger, nouveau directeur artistique du théâtre de Chelsea.
John Folger, Chelsea Rep'in yeni sanat yönetmeni..
Shane a tiré sur un puma, fait du rap
Shane dağ aslanı vurdu, gangster rep şarkısı yazdı.
Tachycarde à 120, rep. en 30s, pression artérielle 104 / 56.
Taşikardisi var. 120'lerde. Solunum 30'larda.
Je suis sortie avec des amis, voir une reprise d'Arcadia.
Arkadaşlarla dışarıdaydık. Rep "Arcadia" yı yeniden canlandırıyordu.
C'est sûrement du rap.
Büyük ihtimalle rep müziktir
Excusez-moi, madame? Glace, Avez-vous vu un peu...? Rep!
Affedersiniz bayan, buralarda...
Ce que le Seigneur donne, le lit le rep...
Canını Tanrı verdi, ve yatak geri aldı...
J'en ai pris deux, pour me rep...
2 kere...
Arrête de rêver. C'est un engouement passager comme le rap, Madonna, et La Loi de Los Angeles.
Bunun da modası diğerleri gibi geçecek rep müziği, Madonna ve L.A. Law gibi.
Je sais que je peux rapper.
Rep yapabildiğimi biliyorum ben.
Je veux dire, elle me ressemble, elle peut rapper comme moi, mais elle n'est pas moi.
Görünüşü bana benziyor. Benim gibi rep yapıyor. Ama benimle kıyaslanamaz.
Vous aimez le rap?
Rep müziği seviyor musunuz?
C'est ce qu'on disait du rap.
Evet, rep müzik için de öyle derlerdi.
- Vous avez investi dans le rap?
Rep kariyeriniz için mi harcadınız?
Arrêtez de rapper, j'achèterai l'album.
Rep yapmayı kes. Albümünüzü alacağım.
On est revenu ici et depuis, on enchaîne les morceaux.
Sonra doğruca buraya geldik, ve o zamandan beri rep yapıyoruz.
- Vous avez signà © avec un autre rep?
- Başka bir alıcıyla mı anlaştınız?
Votre nouveau rep vous a trouvà © Barney's?
Barney's'de alıcı birileriyle mi tanıştınız?
Rep-Rap est une imprimante tri-dimensionnelle, c'est-à-dire, une imprimante que vous branchez à votre ordinateur et qui plutôt que d'imprimer sur des feuilles de papier bi-dimensionnelles, produit des objets tri-dimensionnels physiques, réels.
Rep-Rap üç boyutlu bir yazıcıdır. Bilgisayarınıza bağladığınızda sadece iki boyutlu bir kağıt sayfası üzerine baskı yapmak yerine gerçek, fiziksel üç boyutlu objeler yapmaktadır.
Le plus intéressant avec le Rep-Rap est qu'il produit la plupart de ses propres pièces.
Rep-Rap'in en büyük özelliklerinden biri, kendi kendini kopyalayabilmesidir.
Rap et hip-hop, c'est pareil?
- Hip-hop ve rep aynı şey mi?
Et le fourgon de rap?
Rep müzik kamyoneti ne olacak?
hmm, maintenant, je me demande ce qu'est un fourgon de rap mus...
Hmm, merak ettim rep mu...
Bienvenue dans ma nouvelle vie dans le fourgon de massage rap, où je fais des massages du dos gratuits à des sans-abris.
Burada rep masaj kamyonetindeki yeni hayatıma hoşgeldiniz, evsiz insanlara bedava masaj yaptığım yere.
Je viens de faire du freestyle?
Biraz önce serbest stil rep mi yaptım?
Ca n'avait rien à voir avec moi ou la RT.
O olayın benimle veya E - Rep ile alakası yok.
[AMANDA RIT] AMANDA : Olfin Tennety, l'ambassadrice corrompue.
Olfin Tennety, sahtekâr E-Rep elçisi.
Depuis quand t'es pressé de voir rappliqué la Rep-Ter en ville?
Bu D.C.'leri kasabaya sokmak için ne ara böyle istekli oldun?
On le fait à ma façon et Madis sera sur le premier roller à quitter la ville la Rep-Ter l'aura plus rapidement, et tu fais preuve de bonne volonté.
Benim dediğimi yaparsak Madis kasabadan ilk araba ile gider D.C.'nin eline daha çabuk geçer ve sen de kendine daha çok itibar sağlarsın.
Ils c-croyaient tous deux à la Rép-publique.
İkisi de Cumhuriyetçiydi.
J'ai rép... répété pendant tout Ie trajet.
Bütün yol boyunca bunun provasını yaptım.
Tu veux que je rép...?
Arvid intihar etti.
Pour... Pour rép...
Cev...
Condamné á errer dans Ie monde ent! er sans rép!
Bir an bile dinlenmeden dünyayı gezmeye mahkum edilmiş.
Le moins que tu puisses faire, c'est de rép...
En azından bunu...
Bonjour, c'est Nate, je ne peux pas rép...
Hey ben Nate. Telefona cevap veremem.
Une rép... Attends...
Çete çal... bekle.
Rép...
ses...