Translate.vc / French → Turkish / Report
Report translate Turkish
215 parallel translation
Le ministre de l'Intérieur devrait au moins accorder un report.
Ama İçişleri bakanı bu imkansız görünüyor bir erteleme gerektiğini söyledi.
Je veux un report, de quatre heures.
Erteleme istiyorum. Dört saat.
- Il a demandé un report?
- Ertelemeyi o mu istedi?
Ils ne peuvent pas un nouveau report d'exécution sauf preuve nouvelle et indéniable.
İçişleri Bakanlığı, apaçık bir delil olmadan infazı üçüncü kez erteleyemez.
- Il se vend comme le rapport Kinsey.
- Kinsey Report kadar sattı.
- Et vous faire savoir... que j'ai obtenu le report du procès.
- Ayrıca duruşmayı... ertelettiğimi bildirmek istiyorum.
Remind me to ask Mézeray about the medical report.
Mezeray'yle doktor raporu hakkında konuşmamız gerekiyor.
- Vos associés ne veulent pas de report.
- Ortaklarınız bunu ertelemek istemiyor.
- Vos associés ne veulent pas de report.
Ortaklarınız bunu ertelemek istemiyor.
Appelle le labo, Gant, dis leur que j'arrive. { THIS SCENE WAS NOT REPORT }
Laboratuarı ara, Gant, onlara yolda olduğumuzu söyle.
Un témoin important étant absent, nous demandons un report.
Sayın Hakim, dava için erteleme talep ediyoruz. Brinci tanığımız gecikti çünkü.
Vu la gravité de l'affaire, un report infondé serait injuste pour l'accusé.
Oturumda erteleme yapmayacağım. Bu sanıklara haksızlık olacaktır.
- C'est juste un report.
Jüri bunu kabul etse bile sonra yine hapse girecek.
Les avocats n'ont pas réussi à obtenir le report de l'exécution de Jimmy Zaragoza...
Avukatlar, anne babası kardeş olan'" Tanrı Sözü Katili'"...
Je peux demander un report si vous voulez, le temps que vous trouviez un remplaçant.
Sen, yerine geçecek birini ararken bir erteleme ayarlayabilirim.
Un report nous donnerait un temps de réflexion.
Biraz ertelemek, bize iyice düşünmek için şans verir.
Paumeau, dit à cette calamité du jupon de se tenir à carreau sinon je ne report plus de rien.
Şu Calamity Jane'e aklını başına toplamasını söyle, yoksa fena olacak.
Je regrette maisnousn'avons pu obtenirun report duprocès.
Davanın ertelenmesi talebimiz reddedildi.
J'ai demandé son report.
Tarihinin değiştirilmesini istedim.
Il n'y avait pas de rapport, monsieur.
There was no report at all, sir.
Et vous me signalerez personnellement toute infraction... même si elle vous semble insignifiante.
And you will personally report to me any infraction no matter how minor or trivial they may appear.
- Yeto, au rapport.
- Yeto, report.
Je demande le report, en présence de la mère.
Annesi gelene kadar ara versek.
Demandez un report de l'ultimatum.
Saldırıyı durdurun. Tarihin uzatılmasını talep edin.
Je viens pour vous signaler que Magda Rees-Jones gît morte à côté de ma voiture sur la route d'Holloway.
l've come to report that... Magda Rees-Jones'un... body is lying near my car... Holloway yolunda.
J'ai absolument besoin d'un report.
Yargıç Stevens, çok kötü bir biçimde erteleme istiyorum. Hastalık mı?
- Vous voulez un report?
Öyleyse istediğiniz nedir? Erteleme istiyorsunuz.
Je dois demander un report à la Cour
Mahkemenin hoş görüsüne sığınarak oturuma ara verilmesini talep ediyorum.
L'Olympia Automatique de Luxe.
Olympia Report Deluxe Electric.
Je vous aurai un report si vous acceptez... de ne pas me poursuivre.
En azından beni dava etmemen karşılığında ertelemeni alabilirim.
Nous voudrions un report pour préparer...
Sayın Yargıç, davanın adil olabilmesi açısından hazırlanabilmek için en azından bir ay zaman istiyoruz.
Ça fait drôlement longtemps, comme report.
Kısa dediğin süre korkunç bir şekilde uzadı.
Bonjour, vendredi 27 octobre, c'est l'heure de la rubrique agricole.
27 Ekim Cuma günü. Burası "Corn Report."
Votre réunion de 13h demain, M. Ueno demande un report à 15h30.
Bay Ueno, yarın 15 : 30'da sizi görmeye gelecek.
Lire le rapport Starr serait sanctionné? - C'est facile.
Kenneth Star Report'u okuyan biri cezalandırılır mı?
Avec ce report, j'ai eu peur de rater ça.
Dün ameliyat programı değişince, kaçıracağımdan korktum.
Je n'ai pas eu de report.
Ertelememe izin vermediler.
Puis-je demander un report à mercredi?
Sayın Hâkim, duruşmanın çarşambaya ertelenmesini talep edebilir miyim?
Ajouter le report du formulaire 16-A, ensuite déduire la ligne 2-B.
16-A'dan gelen bakiyeyi ekler, sonra 2-B'dekini hesaptan düşersek.
Report d'audience.
Dava ertelendi.
Ce report pourrait durer. Surtout si George s'en va.
Eğer ki George giderse, bu erteleme iyice uzayabilir.
Janey Briggs, veuillez vous rendre au bureau du proviseur.
Janey Briggs, please report to the office.
Vous croyez qu'on peut demander un report d'audience?
Tabi ki. Ameliyat olacağım.
- Vous savez bien. - Le report mmummrfugh.
Hani şu... mmummrfugh... rapor.
Pas de report. Pas d'ajournement.
Ertelemek için talep yok, geciktirici bir taktik yok.
Si tu n'es pas là pour m'annoncer le report de l'exécution de Paul Kane sache que je ne suis pas prêt à jouer aux devinettes.
Bir idamı izlemem için ikna etmeye geldiysen, boşuna yorulma.
Ils achètent Newsweek, Time et World Report.
Zaten Newsweek alıyorlar. ve Time'ı tabii ki US News ve World Report'u da.
Même US News et World Report.
US News ve World Report bile istiyor.
La défense demande un report au 22 décembre pour faire appel.
Savunma 22 Aralık'a kadar duruşmanın ertelenmesini istiyor.
Il ne devait plus y avoir de report.
Davası daha fazla ertelenemez.
Pour obtenir un report.
Hepsini yeni bir süre alabilmek için duruşmadan bir gün önce kovdu.