Richardson translate Turkish

Richardson, 52... 53834, Kennedy.

Richardson, 52... 53834, Kennedy.

- Richardson, n'est-ce pas?

- Richardson, öyle mi?

Richardson a été tué hier soir.

Richardson dün gece öldürüldü.

Hier soir, il a attaqué Richardson.

- Dün gece Richardson'u halletti.

J'ai tué Richardson.

Richardson'ı öldürdüm.

- Et Richardson?

- Ya Richardson?

C'est un bon étudiant.

Richardson iyi bir öğrenci.

Je vois que vous avez obtenu le bras que vous recherchiez.

Richardson, gördüğüm kadarıyla özlemini çektiğin kola kavuşmuşsun.

Fort Richardson, Wingate, Cobb.

Richardson Kalesi, Wingate, Cobb...

C'est le capitaine Richardson qui commandera le Nerka.

Nerka'ya Komutan Richardson, eşlik edecek.

Richardson la connaît bien.

Richardson da bölgeyi daha önceden biliyor.

Richardson a suggéré...

Sadece Richardson önerildi...

- Capitaine Richardson?

- Komutan Richardson?

Merci, Mme Richardson.

Sağ olun, Bayan Richardson.

"Cher capitaine de la flotte impériale japonaise, nous déclarons par la présente que le 31 Juillet 1943, l'USS Nerka, commandé par le capitaine PJ Richardson, a coulé un destroyer japonais."

" Japon imparatorluk donanmasına ; 31 Temmuz 1943'te,... Kaptan PJ Richardson komutasındaki, USS Nerka, bir Japon destroyerini batırmıştır.

Sincères condoléances aux familles du commandant, PJ Richardson des officiers James Bledsoe, Gerald Cartwright,

Kaptan Richardson'ın yakınlarına en içten üzüntülerimizi sunarız... Subaylar ; James Bledsoe, Gerald Cartwright.

Et je viens faire les achats pour San Pablo.

Bugün San Pablo'da alışveriş günü, Bay Richardson.

Si vous avez des témoins à charge, faites-les venir à Bright's City.

Mr. Richardson, ona karşı tanıkların mahkemeye götürüldüğüne göz kulak ol.

Aller chez Richarson, pour vendre de la mercerie aux vieilles dames?

Burada kalıp Richardson'ın dükkanında tezgahtarlık mı yapayım? Yaşlı bayanlara iğne iplik mi satayım?

- Dr Richardson, le médecin de l'hôtel.

- Ben Dr. Richardson. Otel doktoruyum.

Le capitaine Richardson a un bon moyen de s'occuper des passagers clandestins.

Kaptan Richardson'un kaçak yolculara özel baş etme yöntemi vardır.

- Oui, M. Richardson?

Evet Bay Richardson.

Ce n'est qu'une superstition impie, M. Richardson!

Bu saçma bir batıl inanç Bay Richardson!

Vous allez voir qui c'est Richardson!

Richardson kimmiş göstereceğim size!

Richardson, c'est le plus grand!

Richardson, en iyisi!

Richardson, tu es avec Rabinoff.

Richardson, Rabinoff'la.

Où est Richardson?

Richardson nerede?

Vous verrez l'église Trinity, fondée en 1877, et conçue par Henry Hobson Richardson.

1877'de kurulan Trinity Kilisesi'ni göreceksiniz. Tasarımı Henry Hobson Richardson tarafından yapılmıştır.

Une Harrington Richardson, calibre 38, avec un chargeur plein, 6 cartouches trouvées sur l'autre.

Bartolomeo Vanzetti'nin üstünde de tam dolu 38 kalibre bir Harrington Richardson bulundu.

Voici le Harrington Richardson calibre 38 appartenant à M. Vanzetti.

Bu da Bay Vanzetti'nin Harrington Richardson'ı.

Abrégez, Richardson.

Devam et Richardson.

Passez-moi Richardson, des transports, section criminelle.

Bana Londra Ulaştırma Bakanı Bay Richardson'ı bağla.

"Captif d'amour" de Mme Arabella Richardson.

"Aşk Tutsağı" Arabella Richardson'ın.

Richardson bloque, se rabat... balle au centre!

Richardson ilk kalede! İkinciye koşuyor!

Richardson au sol, se replie... glisse... se relève...

Şimdi atıyor. Richardson koşuyor! Kayarak ulaştı!

Martini, regarde Richardson!

Richardson'a bak, ikinci kalede.

On a trouvé un Harrington et un Richardson.32 dans le couloir.

Binada bir Harrington ve Richardson.32 bulduk.

Regardez là-bas, ce n'est pas Jim Richardson, le secrétaire du président?

Bekle bi dakika. Bu başkanlık sekreteri değil mi?

Où est Jim Richardson?

Jim Richardson nerede?

Mr Richardson, je suis venu voir Swann.

Bay Richardson Bay Swann ile görüşmek istiyor.

Mr Swann, Mr Richardson est à la réception.

Bay Swann, Bay Richardson burada.

Je n'ai pas dit que c'était impossible, Richardson.

Ben imkansız demedim Richardson.

Pendant que j'y pense, avez-vous vu Jim Richardson là-bas?

Bu arada, Jim Richardson'ı oralarda gördün mü?

Richardson.

Richardson.

Ne soyez pas stupide, Richardson.

Hadi Richardson.

Dr Richardson au pavillon 5.

[Kadın] Dr. Richardson 5.koğuşa.

- La veuve de Clark Richardson.

- Clark Richardson'un dul karısı.

M. Richardson, procédez.

Bay Richardson, devam edin.

- Oui, Mme Richardson.

- Peki Bayan Richardson.

- Merci. - De rien.

- Teşekkürler Bayan Richardson.

Nous avons du retard, M. Richardson.

Kötü zamanlar geçiriyoruz Bay Richardson.