English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Rival

Rival translate Turkish

647 parallel translation
Il lutte contre son vieux rival et le bat.
Eski rakibi ile kavga ederler ve Rotwang'ı yener.
Un homme peut combattre son rival Jusque dans les égouts boueux Ils sont de mèche, au final
İnsan rakibiyle savaşsa da çamurlu havuzda balıklar için beraber otururlar masaya lokmasını yemek için fakirlerin.
Ton rival haï.
- Nefret ettiğin rakibin.
J'ai au moins eu le plaisir d'abattre mon rival.
En azından rakibimin kalbine kurşun sıkma zevkine ulaştım.
La marionnette veut toucher un rival qui feint de l'ignorer.
Kukla, kadını görmüyor gibi yapan bir rakibine ulaşmaya çalışıyor.
- Mon rival appartient aux contes de fées.
- Ortaçağdan birisi ile mukayese ediliyorum.
Mon rival!
Rakibim!
Le xérès est sans rival, quand on s'enrhume.
- Soğuk algınlığı için birebirdir.
Malher est un dangereux rival.
Teğmen Mahler çok tehlikeli bir rakip.
Un gentleman ne reçoit pas son rival sans pantalons.
Bir centilmen pantolonu bile olmayan bir rakiple savaşmaz!
Leur éternel objectif était de conquérir l'Angleterre et une série de royaumes chacun d'eux rival jaloux de l'autre.
Bitmez tükenmez istekleri önce İngiltere'yi sonra da biri diğerine rakip bir dizi krallığı fethetmekti.
- Ai-je un rival?
- Bir rakibim mi var?
Méfiez-vous, Jack, je crois que vous avez un rival.
Yerinde olsam dikkatli olurdum Jack, Susan için bir rakibin var.
Et votre principal rival s'appelle Bill Morgan.
Ayrıca Bill Morgan adında birini de aşman gerek.
Ton rival.
Senin rakibin.
Mon rival.
Rakibim.
- Ton rival.
- Senin rakibin.
Il a un rival : son père.
Bir rakibi vardır : Babası.
C'est un journal rival qui a déformé l'incident.
O hikayeyi basan gazete babamın rakibi.
En 1894, son propriétaire fut assassiné par un collectionneur rival... qui voulait à tout prix l'avoir.
Sahibi 1894'de, pula sahip olmayı saplantı yapmış bir rakip kolleksiyoner tarafından öldürülmüştü.
Mais tu es resté ingrat. Tu m'as trahi pour Hiromiya, mon rival.
Ama sen rakibim Hiromiya'nın tarafına geçtin.
- Le rival est Yagiri Tokyuro.
- Düşman Yagiri Tokyuro.
Rappelez-vous, votre rival est Zatoichi.
Rakibinin Zatochi olduğunu unutma.
Dans ces moments tragiques de ma vie, un rival se dressait entre Julia et moi.
Bu tür trajik anlar Julia ile benim aramda sürekli sorun olacak şeyler.
Josef Varsh a un rival mortel pour le pouvoir, Anton Kudnov, le vice-président.
Josef Varsh'ın iktidar için tek önemli rakibi Başbakan Yardımcısı Anton Kudnov.
A ce propos, je te préviens qu'Amonbofis, ton rival, t'en veut d'avoir été choisi à sa place.
Eğer ne düşündüğümü bilmek istersen... senin işinin bir şeyin midesinde bittiğini görmeye bayılacak... - Bir timsahın midesinde mi?
Mais qui? Qui quoi? Amonbofis, ton rival, sans doute.
Bütün bunlar bana kendimi kötü hissettiriyor, timsahlar beni ısırdığında yenilemeyecek tatta olacağım!
- Le rival de Numérobis?
- Başka kim olacak?
Et Spock est son rival.
Onu sevdi. Ve Spock ise onun rakibi.
- Vous connaissez votre rival.
- Rakibini sen biliyorsun.
M. Herdhitze, mon mystérieux rival!
Bay Herdhitze. Bay Herdhitze,... benim gizemli rakibim.
M. Herdhitze... mon mystérieux rival, apparu si soudainement.
Bay Herdhitze. Bay Herdhitze,... her şeyini sıfırdan inşa eden benim gizemli rakibim.
Je suis ici en tant que rival. Je suis venu pour vous détruire, pour éviter d'être détruit par vous.
Rakibiniz olarak, mecbur olduğum üzere, sizi mahvetmek için buradayım,... böylece sizin beni mahvetmeniz mümkün olmasın.
Mais fais attention, tu as un rival.
Ama bir rakibin var.
Ai-je un rival? Notre nouveau voisin, peut-être?
Bir rakibim mi var?
Y a-t-il un rival pour disputer le titre?
Onunla vuruşacak başka bir koç var mı?
Et votre rival, aussi.
Ayrıca rakibin.
Maître, vous êtes sans rival.
Hocam, dövüş sanatları dünyasında kimse elinize su dökemez.
Mais l'employé rival, un énorme cheval pantomime mâle, l'attend.
Ancak rakibi olan eleman, iri erkek pantomim at pusuya yatmış, onu bekliyor.
La politique est un rival.
Siyasetin bana rakip olduğunu düşünüyorum.
C'est vous, le rival!
- Hayır, rakibim sizsiniz.
Un rival, une jalousie amoureuse.
Bir rakip? Kadın yüzünden kıskançlık duyan biri? Hayır.
- Je vois des affiches de mon rival.
- Rakibimin pek çok posterini görüyorum.
Elle est bien roulée, et le rival est de taille.
Demek istiyorum ki, o ufak tefek sıcak birisi. Ve o da çok ciddi bir rakip.
Un rival de taille, je vous dis.
Dediğim gibi, çok ciddi bir rakip.
Quatre-Sans? Je suis sans rival, sans retenue, sans faiblesse...
Hsiao Chien yenilmez, ve kılıcı soğuk!
Saluer le fils de son rival, une ruse?
En büyük rakibinin oğlu nasıl bir hile olabilir?
- Que pensez-vous de votre rival?
- Tabii. Rakibin n'olacak?
Pour ma fierté de samouraï. Je dois tuer mon rival, Yagyu. Et j'ai besoin pour cela de Yukinojo.
Samuray onuruma dayanarak rakibim Yagyu'yu öldürmeliyim ve bunun için Yukinojo'nun yardımına ihtiyacım var.
Pas un rival.
Rakip olarak mı?
Mon rival? Qu'il entre.
Sezar'ın sarayını beraber yapalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]