Translate.vc / French → Turkish / Riviera
Riviera translate Turkish
253 parallel translation
Je me suis reposé sur la Riviera pendant 8 ans, dans ce cadre et j'attendais que le grand artiste écrive quelque chose d'important.
Sekiz yıl Riviera'da içimdeki yazarın çıkmasını ve derin bir şey söylemesini bekleyerek sırt üstü yattım.
Nos nuits de juin au bord de la Riviera, sous le ciel étoilé. - Vous m'avez déjà oublié? - C'est-à-dire...
Unuttun mu yani?
C'est beau, la Riviera.
Riviera harikadır.
La Côte d'Azur, par exemple.
Riviera'dan mı bahsediyor,..
Elle est sur la Riviera?
Nereye gitti, Riviyera'ya mı?
Et voilà, Ia plage d'A capuIco. La Riviera mexicaine.
İşte burası Acapulco sahili.
Et tout de suite, la Riviera...
Balayımızı Riviera'da geçirip oradan da İtalya'ya geçeceğiz.
Tout comme le ciel d'ltalie ou la côte d'Azur.
Tıpkı İtalya'da, Riviera'daki gökyüzü gibi.
- Maria viendra avec moi sur la Riviera?
- Nedersiniz, Maria Riviera'ya gelir mi?
Une fois par an, sur la Riviera, l'une des plus belles côtes du monde, la jet-society se réunit comme un champignon parasite sur un bel arbre.
Uluslararası Sosyete, yılda bir kez, kelebeklerin güzel bir ağaç üzerinde toplanması gibi, tanrının yarattığı en güzel sahillerden biri olan Fransız Riviera'sında toplanır.
Ils régnaient sur la Riviera avec la permission de la détentrice des droits, Lulu McGee.
Ama birlikte sosyete yazarı Lulu McGee'nin marifetiyle Riviera'yi idare ediyorlardı.
En juin, tu te prélassais à Cannes, avec un gigolo.
Haziran'da yanında bir jigoloyla Riviera'daydın
Le lendemain, j'étais la femme la plus célèbre de la Côte d'Azur.
Ertesi sabah, Fransız Riviera'sındaki en ünlü kadındım.
Mais Palm Springs... St-Moritz... la Riviera...
Palm Sprigs'ten buraya St Morizt'e ve Riviera'ya gelmeyi aptallık olarak görüyordu.
Pourquoi êtes-vous venu sur la Riviera?
Neden Riviera'ya geldiniz?
Vous allez voir un des spectacles... les plus fascinants de la Riviera.
Riviera'nın nefes kesen manzaralarından birini göreceksin.
Et j'ai trouvé ceci. Une liste d'heureux propriétaires de bijoux à voler.
Bir de bunu, Riviera'da çalınacak mücevheri olan herkesin listesini buldum.
Où était-ce? La Côte d'Azur?
Riviera?
Je vais renoncer à la Côte d'Azur et rester encore un peu ici.
En iyisi bu yazı Riviera'da geçirmek.
Je pars pour la Côte d'Azur.
Riviera'ya gidiyorum.
Après la Côte d'Azur, j'irai peut-être à Athènes.
Riviera'dan sonra, Atina'ya gitmeyi düşünüyorum.
Serai-je à nouveau heureuse... comme je l'étais au début de ce merveilleux été sur la Côte d'Azur... il y a juste un an?
Eskisi gibi mutlu olmayacak Riviera'daki o muhteşem yaz başlangıcında olduğumuz gibi sadece bir yıl önce?
Mais cette fois à l'Italian Riviera.
Bu sefer İtalyan Rivierasına.
Sur la Côte d'Azur.
Riviera'da.
Que j'irai sur la Côte.
Riviera'ya gideceğim.
Je ne suis pas allée plus loin que la Côte d'Azur.
Bunu söyleyemezdim. Riviera'dan öteye gidemedim.
Il veut aller sur la Côte d'Azur. Mais je préfère les chutes du Niagara.
O, Riviera'ya, ben de Niagara Şelaleleri'ne gitmek istiyoruz.
Sahara, Riviera, Desert Inn, le Sands, Flamingo.
Sahara, Riviera, Desert Inn, Sands ve Flamingo.
Au Riviera tout est prêt.
- Taşra aşkları kadar sorunsuz.
Sands, Sahara, Flamingo, Desert Inn, Riviera.
Sands, Sahara, Flamingo, Desert Inn, Riviera.
Nous sommes devant l'Hôtel Riviera.
Riviera Oteli'ndeyiz.
Je me réjouis pour vous tous.
- Sizin için sevindim. - Riviera'da.
Je serai avec Santos au Riviera.
Ben Riviera'da Bay Santos'layım.
Je suis au Riviera.
Riviera'dayım.
Tu me croyais sur la Côte d'Azur?
Nereye dönecektim? Riviera'ya mı?
Je conduis de belles autos je vis sur la Côte d'Azur.
Pahall arabalar siiriip Riviera'da ya § amamln tek yolu bu.
- Sur la Côte d'Azur.
- Su sporları için Riviera'ya.
La Riviera.
- Hayır. - The Riviera.
Château en Normandie, villa sur la Côte d'Azur, yacht à Monte-Carlo... Un excellent parti...
Normandiya'da bir şato, Riviera'da bir villa Monte Carlo'da özel yatı olan, buraların en seçkin bekarı.
C'est la Riviera.
Burası Fransız Riviera'sı Matt.
Il est en vacances sur la Côte d'Azur.
Riviera'da tatil yapıyor.
Chaque fois que je vois le soleil se coucher sur la côte, cela m'émeut.
Riviera'da batan güneşi ne kadar izlesem doyamıyorum.
Bienvenue sur la Côte d'Azur!
Riviera'ya hoş geldin.
J'étais sur la Riviera, juste avant Pâques.
Paskalya bayramından önce Rivieria'daydım.
La Riviera a un défaut : La nuit tombe vite.
Dünyanın bu bölümündeki tek sorun, gün batımının pek uzun sürmemesi.
Mer, sable et soleil ont fait de Paignton la reine de la Riviera anglaise.
Deniz, kum, güneş Paignton'ı popüler yapan şeyler.
La Riviera... Capri...
Riviyera, Kapri.
Vraisemblablement, après avoir épousé Marguerite, il vous faudra une villa sur la côte, une voiture de luxe, et deux maîtresses.
Marguerite ile evlendiğinde, muhtemelen, Riviera'da bir yer, hızlı bir araba bir kaç metres isteyeceksin.
Est-il vrai que John Robie, dit "le Chat"... a repris ses activités sur la Riviera?
LÜKS TATİL YÖRELERİ SOYULMAKTA
Personne ne nous verra.
Sahara, Riviera, Desert Inn Sands ve Flamingo. Kimse bizi görmeyecek.
Voici le Riviera.
Demek Riviera burasıymış.