English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Ry

Ry translate Turkish

196 parallel translation
M. F rank F ry est-il ici?
Şey... Bay Frank Fry burada mı?
Votre boule de cristal a-t-elle révélé par quel ennemi cette attaque imaginaire sera lancée?
Kristal kürenize göre... bu efsanevi saldıryı hangi düşman yapacak?
II ry a rien de mal à ça.
Bunda suç teşkil eden yanlış bir şey yok.
Ne vous inquiétez pas, il ry en a pas.
Merak etmeyin. Kızarıklık yok.
Il ry a pas de quoi s'énerver.
Korkulacak hiçbir şey yok.
Vous ry êtes pas.
Anlamadınız doktor.
J'ai regardé sa fiche. Il ry a aucune raison de craindre une lésion du cerveau.
Dosyasına baktım da, beyin ölümü olduğunu varsaymamız hiç doğru olmaz.
Il ry a rien que je puisse faire.
Bu konuda elimden bir şey gelmez.
Il ry a pas de pouls, docteur.
Nabız yok, Doktor.
Il ry a pas d'homme d'âge mûr de ce nom.
Bu hastanede Schaefer adında orta yaşlı bir doktor yok.
Il ry a qu'Alice et moi.
Sadece Alice'le ben varız.
- On se croirait dimanche, il ry a personne.
- Sanki bugün pazar. Kimse işe gelmedi.
Elle est au lit avec RY.
R.Y. ile yatakta.
Vous voulez parler à RY?
R.Y ile konuşmak ister misin?
Ry, vous chamboulez tout!
Hepimizin anasını ağlatıyorsunuz
Je m'appelle Ma-llo-ry.
Benim adım Mallory.
Il ry a qu'à infiltrer son équipe.
Tek yapmamız gereken çetesine birilerini sızdırmak.
Je ry arrive pas.
Nasıl yaparım, bilmiyorum.
Il ry a pas de quoi.
- Bir şey değil.
Il ry avait pas de tumeur.
Temizdi. Tümör yoktu.
Il ry a pas eu de mal, sauf pour ta fierté.
Şimdilik sadece gururun incindi.
S'il ry peut rien, ne dis rien.
Yardım edemeyecekse, ona söyleme.
Il ry a pas de solution, rest-ce pas?
Bu işten sıyrılmanın bir yolu yok, değil mi?
Il ry avait pas de sang dans leurs cheveux. Elles allaient bien.
Saçlarının arasından kan gelmiyordu ve iyiydiler.
Il ry a pas d'exception.
İstisnalar yok.
Il ry a pas ton nom!
Kağıtta ismin yazmıyor!
Il ry a plus rien là-haut.
Yukarıda... Hiçbir şey kalmamış.
Je ry arrive pas si tu me regardes.
Bakmasana. Sen bakarken işeyemiyorum.
Il ry a pas de cancer du sein dans ma famille.
Bizim sülalede göğüs kanserli kimse yok.
Ce rest pas si facile qu'il ry paraît.
Bu aslında göründüğü kadar kolay bir şey değil.
Je ry avais pas pensé depuis un moment.
Uzun süredir düşünmemiştim.
Ry Cooder a aussi entendu ça.
Ry Cooder'i de dinledim.
Je vais devoir jouer en finesse, Ry Cooder est là.
Bugün iyi çalmalıyız çünkü Ry Cooder burada.
Ry était dans la cabine, il me surveillait.
Ry kabindeydi, sanırım beni izliyordu.
Ca ajoute quelque chose à l'idée que Ry a en tête :
Ry'ın aklında ne olduğunu biliyorum.
Ry...
Ry...
J'alimente juste la conversation, RYYYgel.
Yalnızca sohbet ediyordum, Ry - gel.
Ry... gel!
Rygel!
Je suis prêt.
BakırYılan hazır.
Je m'appelle Copperhead.
- Benim adım BakırYılan.
Tous, sauf Copperhead.
Sadece BakırYılan'ı yakaladık.
Copperhead, dis-nous où est Luthor avant que je ne perde patience.
BakırYılan, ne zaman kendine gelip Luthor nerde olduğunu bize söyleyeceksin.
Sauf Ry. C'est le dernier.
- Bri hariç, son kalan o.
Répète après moi : "Je jure sur la tête de mon père que je ry retournerai pas."
Şöyle demen gerek : "Babamın hayatı üstüne yemin ederim, bir daha gitmeyeceğim."
Je jure sur la tête de mon père que je ry retournerai pas.
Babamın hayatı üstüne yemin ederim, bir daha gitmeyeceğim.
II faut qu'on parle, Ry.
Konuşmamız gerek, Ry?
M. A, je veux vous parler de Ry.
Bay A, sizinle Ry hakkında konuşmak istiyorum.
Lieutenant Uhura, lancez un appel de haute priorité - au gouverneur Wesley, de Mantilles. - À vos ordres.
Teðmen Uhura, Mantilles Valisi Wesley'e öncelikli bir çaðrý gönderin.
Pas d'adresse, pas de numéro de téléphone ni de portable.
Adres yok. Telefon numarasý, çaðrý cihazý, cep telefonu yok.
Bien joué, Copperhead.
İyi iş BakırYılan.
Ry.
- Loretta Ryan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]