Translate.vc / French → Turkish / Rápido
Rápido translate Turkish
89 parallel translation
Rápido, Javier! Cours!
Daha hızlı Francisco.
Allez! Rápido!
Hızlı olun!
Cachez-vous vite!
Rápido, saklan!
- Pas si rápido.
- O kadar çabuk değil.
Mas rapido!
Daha hızlı!
On m'a parlé de l'opération à la rivière Rapido.
Baksana, Rapido Nehri olayını duydum.
M. Ennis... j'ai vu votre article sur Rapido, au Q. G... dans la poubelle.
Bay Ennis.... Karargahta, Rapido olayıyla ilgili makaleni gördüm çöp sepetinde.
Rapido.
Hızlı.
Vous serez à Rome à 9h10 et vous prendrez le Rapido pour Florence.
9 : 10'da Roma'ya varacaksınız ve Rapido'dan Florence'e geçeceksiniz.
Faut qu'on rentre rapido.
Bana söyleyeceğini sanıyordum.
Mais, rapido.
Sadece, çok daha hızlı.
Allô, Rapido Pizza?
- Gracias.
Rapido Pizza.
- Pizza!
Viens avec quelques hommes. Rapido!
Birkaç adamla derhal gel!
C'est bon, Rapido.
Hadi! Tamam, Speedy, iyi oldu.
Libérez-la rapido ou on rase Toronto.
Onu hemen bize teslim edin yoksa Toronto'yu mahvederiz.
Il me faut un Super Smiley-fromage, rapido!
Üzerinde peynir olan şu Super Smiley'den istiyorum!
Tu descends ce gros tas jusqu'ici, et rapido.
O şişkoyu hemen buraya getir.
Ne tirez pas trop sur votre collier et tout sera fini illico rapido.
Tasmalarınızı zorlamazsanız, bu olay göz açıp kapayana dek bitecek.
Rapido, presto, subito.
Çabucak. Hepsini.
Il nous faut des serviettes, por favor, rapido.
Daha çok havluya ihtiyacımız var, por fav or.
On serre l'anneau... de plus en plus fort!
Rapido. Halkayı daha sıkı sıkın daha sıkı, daha sıkı.
Je suis positive pour dire que je me casse rapido d'ici...
Burayı acilen terkedeceğim konusunda pozitifim.
- Rapido!
- Çabuk!
Rapido!
Hemen!
Rapido, rapido!
Çabuk, çabuk!
Rapido!
Derhal!
Billy, prends les enfants et dégage rapido!
Çocukları al ve kaçabildiğin kadar hızlıca buradan kaç!
Rapido!
Rapido!
Je l'ai fait rapido.
İki lafı bir araya getirdim işte.
Faut que je dégage du coin rapido.
Bu laneti ucurmaliyiz!
Trouve autre chose, rapido!
Baska birsey bulmalisin, hemde cok hizli bir sekilde!
Cap', je veux un gâteau, rapido.
Oyunun kuralları biraz değişti, Çavuş Mendez.
On doit rapporter ce portable, rapido.
Bir şey daha var, Linc. Haydi yakışıklı!
On doit arrêter ces Norvégiens rapido.
Bu Norveçlileri acilen saf dışı bırakmalıyız.
Et rapido, on doit trouver mon père.
Ayrıca acilen babamı da bulmalıyız.
Toi. Rapido.
Gidelim.
- Rapido!
- Peki, peki.
On m'appelle "Rapido" parce que...
Ama bana Şipşak derler. Çünkü...
- Appelez-moi Rapido.
Ve lütfen bana Şipşak diye seslenin.
- Rapido?
Şipşak mı?
Il faut régler ça rapido.
Dinle adamım, bunu acilen ortaya Çıkartmamız lazım.
- Rapido.
- Çabuk.
Rapido.
Son sürat.
Tu es la propriété du gouvernement maintenant, Rapido.
Artık hükümetin malısın, hızlı çocuk.
J'ai insisté pour que ce type de la désinfection fasse ça rapido.
Geri zekalı böcek ilaççısının en kısa zamanda aramasını umuyorum.
Fais-nous redécoller rapido.
- Pennsylvania'da mı? - Evet.
- Rapido. - Que lastima...
Rapido.
- À moins qu'on fasse ça rapido? - Quoi?
Ne?
- Rapido? Sans préliminaires?
- Şehirdeki gibi "hızlı çekim" yapalım mı?
Como que el sabia que Mario Ramos trabajaba por ustedes tan rapido?
Oye. Mario Ramos'un sizin için çalıştığını biliyor muydu?