Translate.vc / French → Turkish / Résistance
Résistance translate Turkish
2,648 parallel translation
Le Governeur est un partisan de la résistance.
Vali direnişin destekçisidir.
Je dois collecter le plat de résistance.
İkinci kez süzmem gerekiyor.
Cet enclos appartient aux Chevaliers de la résistance... groupe séparatiste de droite.
Bu yerleşke muhafazakar ayrılıkçılar grubu, direniş şövalyelerine ait.
À travers ses émissions, George VI devint un symbole de la résistance nationale.
George yapmış olduğu konuşmalar ile ulusal direnişin sembolü olmuştur.
Vous êtes le plat de résistance?
Ana yemek siz misiniz?
Moins de résistance.
Hava direnci azalır.
La Résistance se développe.
Direniş gittikçe büyüyor.
Tu es en train de parler de le recruter dans la Résistance?
Yani onu direnişe katmaktan mı bahsediyorsun?
Il pourrait entraîner la Résistance.
Adamın silahlara erişimi var. Direnişi eğitebilir.
Le mec défoncé, c'était une couverture. J'appartiens à un groupuscule clandestin appelé la Résistance.
Ben aslında Direniş isimli küçük bir yeraltı grubunun üyesiyim.
Je n'ai pas la force de résistance du Christ, mais vous, vous n'avez pas l'habileté de Satan.
Tabii ki İsa'nın iradesi bende yok Hazretleri ama... Ama sizde de... Sizde de Şeytan'ın kurnazlığı yok.
Je testais la résistance des menottes...
Bu mu? Antrenman yapıyordum.
La résistance ohmique de 1 0 m de béton est l'équivalent de... Non.
On metrelik betonun om direnci eşittir- -
Comment vendre mon nom, la résistance et le respect.
Adımı nasıl pazarlayacağımı, azmi, saygıyı.
La résistance s'effondre.
Direniş çöküyor komutanım.
Malheureusement, ce sont les hommes puissants de résistance qui se mêlent à la boisson forte.
Sert içkileri birbirine karıştıran kudretli adamlara eyvahlar olsun.
C'est pour ça qu'ils nous opposent moins de résistance à Oakland.
Oakland'daki dirençlerini neden azalttıkları anlaşıldı.
Avec très peu de résistance.
- Hiç bir şey durduramamış. - Doğru.
Je pensais que tu opposerais plus de résistance.
Daha çok dövüşürsün zannetmiştim.
Peu importe votre résistance... cette personne habite soudainement chacune des parcelles de votre être.
Ne kadar çabalarsanız çabalayın, o kişi aniden aklınızın bir köşesinde belirir.
La résistance japonaise était si féroce que les marines ne pouvaient débarquer les provisions.
Japon direnişi o kadar kuvvetliydi ki, denizciler karaya erzak çıkartamadı.
Et face à tous ces défis de l'adolescence, elle garde des yeux pleins d'espoir en conservant une résistance hors du commun qu'on ne peut qu'admirer.
"Ve karşılaştığı onca ergenlik sorunu içinde, " dünyaya umut dolu gözlerle bakıyor " ve sıradışı, ilham verici
La texture, la résistance...
Sanki kendi elim gibiydi.
Il peut entraîner la Résistance.
Direnişi eğitebilir.
La punition devrait être si draconienne... comme cela aucun esclave n'oserait montrer de la résistance à nouveau.
Ceza çok acımasız ve sert ama..... çok caydırıcıydı.
On tourne un coin, et il y avait... - Il y avait de la résistance.
Sağa dönüyorum, sonra direniş var.
Antécédent d'agression et résistance lors de l'arrestation.
Tutuklamaya karşı çıkma ve saldırıdan şartlı tahliye.
Sans vouloir vous offenser, la force de résistance de Briggs est redoutable.
Saygısızlıkları yanında, Briggs'teki askerler yekpare ve güçlüdürler.
Pas de résistance, s'il vous plaît.
Lütfen karşı koymayın.
Toutefois, compte tenu de votre comportement sans résistance, c'est le souhait de notre Seigneur... De vous accorder une clémence particulière.
Ancak, sonraki direnmeyişin göz önüne alınarak efendimizin, arzusu üzerine sana özel bir af bahşedildi.
Les commerciaux ont opposé un peu de résistance à Bruce.
Bruce, satış ekibiyle yaptığı toplantıda direnişle karşılaşmış.
Je vous informe que toute résistance est vaine.
Üçünüze tavsiyem, "direnmek boşuna" dır.
Varappeur, joueur de baseball, mannequin de tests de résistance?
Tırmanıcı, beysbol oyuncusu kaza tatbikatı modeli mi?
J'irai voir l'Indy 500 sans affronter de résistance.
Ve işte bu, oğlum adam olmaktır.
"Garçons" et "stupides" pour leur résistance déterminée à la maturité.
"Çocuklar" ve "aptallar" demekle onların olgunluk direnişine kararlı bir şekilde değinmeleri kastediliyor.
On ne les vaincra pas éparpillés. si. pas par la résistance.
Eğer dağılırsak bu işin üstesinden gelemeyiz. Belki Washington'daki komandolara güvenmiyorum ama sana güveniyorum Clark. Bu işi senin yolundan halledeceğiz.
Après le message concernant John May, Ies membres de la résistance vont sortir de leur trou.
"John May" mesajıyla birlikte direniş üyelerinin saklandıkları yerlerden ortaya çıkacağını düşünüyoruz.
Il a fondé la résistance bien avant qu'on prenne conscience du danger.
Üvey baban, onların dünyada var olduklarını hiç kimse bilmiyorken direnişi başlatan kişiydi.
On a rejoint la résistance.
Biz de o direnişin bir parçasıyız artık.
John avait un appareil avec lequel il pouvait contacter la résistance.
John May'in elinde ana gemideki direniş üyeleriyle irtibatı sağlayan bir alet vardı.
vandalisme, trouble à l'ordre public, résistance.
Saldırganlık, huzuru bozma ve tutuklamaya direnme suçlarından.
Chez un couple de l'ancienne résistance, les Thompsons.
Eski direnişten tanıdığım bir çift var. Thompson'lar.
210 ) } Je dois aider mon frère Sam à armer la résistance sur Tauron.
Kardeşim Sam, Tauron direnişine bir ordu yollamak istiyor. Ona yardım etmeliyim.
On dirait qu'il cuisine pour la résistance.
Sanki tahammül sınırlarımı zorlamak için pişiriyor.
Résistance thermique jusqu'à 1000 degrés Celsius.
İki bin derecedeki sıcaklıklara bile dayanıklı.
- De la résistance?
Direniş mi?
De la résistance?
Görevliye mi direniyorsun?
l'll put up no resistance
Hiçbir direniş göstermeyeceğim...
Il a fondé la résistance.
Direnişi başlatan kişi.
Quelle résistance?
Direniş mi?
- Signe classique de résistance.
- Klasik direnme işareti.