English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Saka

Saka translate Turkish

26,768 parallel translation
La blague est pour toi.
Saka sensin.
Tu te fous de moi?
saka mi yapiyorsun lan?
Il plaisante.
saka yapiyor.
Oui. C'est une blague.
Şaka yapıyorum.
Tu te moques de moi? Non.
Şaka yapıyorsun.
Vous plaisantez.
Şaka yapıyorsun.
Mais le flyer est un canular.
- Bılıyorum. Ama o broşür bır şaka.
Aujourd'hui, Día de los Inocentes est une excuse pour faire des farces.
Bugün Día de los ınocentes şaka yapılan bır gün olarak bılınıyor.
Je voulais juste un coup vite fait, tu vois?
- Ha şaka dostum. Ben sadece hızlısından bir oral istedim, bilirsin.
C'était juste censé être une blague.
- Sadece bir şaka olması gerekiyordu.
Tu ne plaisantes pas.
Şaka yapmıyor.
Je suppose que la blague est pour toi.
Yani, sanırım şaka sensin.
Tu plaisantes?
Şaka mı yapıyorsun?
Tu rigoles pas de ma serviette maintenant, champion, hein?
Havlularım şaka değil, eğleniyor musun, huh?
Je plaisante.
Şaka yapıyorum.
Tu plaisantes?
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu plaisantes. C'est répugnant.
Şaka yapıyorsun.
Une petite blague du directeur.
Warden'dan bir şaka.
C'est une curiosité géographique à seulement 145 km de la côte, mais semble totalement hors de portée.
Nihai coğrafi şaka, kıyıdan 140 kilometre uzakta ama erişemiyorsun.
- Non, tu penses que c'est une blague?
- Bunu şaka mı sanıyorsun?
Tu plaisantes?
Şaka mı yapıyorsun Natalie?
Mon Bill dormirait au golf, s'ils le laissaient faire.
Şaka mı yapıyorsun? Benim Bill'im izin versem klüp binasında yatar.
Si c'est une blague, je préfèrerais
Bunu şaka amaçlı sorduysan, sessizlik içinde...
- C'est une blague?
- Bunun bir şaka mı?
C'est une blague.
Şaka yapıyor olmalısın.
- Il plaisante.
- Şaka yapıyor.
- J'en suis incapable.
- Ben şaka yapamam.
Il plaisante.
Şaka yapıyor.
Je rigole. C'est...
Şaka yaptım la.
- Vous rigolez.
- Şaka yapıyorsun.
Vous vous foutez de moi.
Şaka yapıyor olmalısın.
Tu te fous de moi?
Şaka mı yapıyorsun?
Tu déconnes?
Şaka mı yapıyorsun?
Tu te moques de moi?
Şaka yapıyorsun değil mi?
Zéro communication, zéro humour, juste un mur de glace qui vous foudroie du regard.
İletişim yok, şaka da yok. Sadece ölümün gözleri ve bir buz duvarı.
Oui, M'dame!
Şaka mısın?
Le costume, c'était une blague?
- Yani... Takım konusunda şaka mı yapıyordun?
- Je ne plaisante pas.
- Şaka yapmıyorum.
Je peux faire une blague, là.
- Buna uygun süper bir şaka var. - Öyle mi?
- C'est pas vrai.
- Şaka yapıyorsun.
Et ce gourbi, sans rire, j'ai rien mangé de meilleur de ma vie.
Ve bu kulübedeki yemekler, şaka yapmıyorum, hayatımda yediğim en güzel yemeklerdi.
C'est une plaisanterie.
Şaka yapıyor olmalısın.
Sans blague.
Şaka yapmıyorum.
C'est une blague? !
Şaka yapıyorsun!
Tu rigoles?
Şaka mı yapıyorsun?
C'est une blague?
Şaka mı bu?
La blague?
Şaka.
A-t-elle l'expérience en politique étrangère?
Şaka bir yana, sizce kendisi dış politika tecrübesine sahip mi?
C'est une blague?
- Şaka mı bu?
Je rigoles pas, Kevin!
- Şaka yapmıyorum Kevin! - Ne?
Je sais que tu blaguais.
Şaka olduğunu biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]