Translate.vc / French → Turkish / Saqué
Saqué translate Turkish
27 parallel translation
Je serai peut-être saqué, mais vous me plaisez.
Konuşarak kendi çiftliğimden kovulabilirim, ama sizi sevdim.
Dès la 1ère semaine il a saqué... le Conseil, le Président... sa secrétaire...
Şirketteki ilk haftasında, üç yönetim kurulu üyesini emekliye ayırdığını söylerler. Yönetim kurulu Başkanı Başkanın sekreteri ve sekreterin sekreterini.
Y a plus de patron t'es saqué de la police
- Artık patronun yok, polisten atıldın!
Si vous êtes saqué ce soir, je pars avec vous.
Bu gece işten atılırsan seninle gelirim.
Il m'a saqué pour mon évaluation.
Değerlendirmemde beni çuvallamış.
Beamen saqué durement.
Beamen yine düşürüldü. Çok sert darbe alıyor.
Et il t'a saqué?
- Seni hakladı demek.
Canard saqué!
Ölü ördek yürüyor.
- Il m'a saqué, je te rappelle.
- Beni bıraktı unuttun mu?
À mon avis, à cause de leur manque de sensibilité, ils n'ont pas été plus loin que des poils pubiens et ils ont saqué cette scène.
Çünkü, neden insana bu kadar gerçekçi geldiğini kavrayamadılar ve bence sonra da arkasından, Mary'nin kasık tüyünü gördüler ve "Sorun bu olmalı." dediler.
Il sera probablement saqué de la Marine ou même enfermé.
Ordudan atılacak ya da tutuklanacak.
Il a dit que vous l'aviez saqué pour couvrir vos arrières.
Kendi hatalarını örtmek için onu sepetlediğini söyledi.
Je n'étais pas content qu'il m'ait saqué, évidemment, mais... Je ne l'ai pas tué.
Beni kötülediği için tabi ki hoşnut değildim, ancak onu ben öldürmedim.
Vous avez saqué votre propre officier car il était gay.
Kendi askerini, gey olduğu için kandırdın.
Être saqué pour insubordination face à un fou incompétent est une récompense.
Mental beceriksizlerin itaatsizlik yüzünden kovulması kendi ödülüdür.
Je saque les gens mais personne ne me plaque!
İnsanları ben kovarım ama hiç kimse istifa edemez.
Je vous saque!
Kovuldun!
Je vous saque, si vous faites une de vos conneries.
Sınırlarını aşarsan, seni balina pisliğinden daha alçak bir seviyeye indiririm.
Mais si on me cherche, je saque, et lá, il vaut mieux etre mort-né!
Ama eğer benimle dalga geçersen,... seni öyle bir cezalandırırım ki keşke çocukken ölseydim, dersin!
Mon camion de schnitzel, il a été miasaqu... mis à saque,
Şnitzel kamyonum... Soyulmuş.
Saleté de technologie. Je te saque pas non plus.
Teşekkürler teknoloji, bende senden nefret ediyorum.
Ne le prenez pas mal, mais je suis content qu'il vous saque.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama seni atmasına sevindim. Bu iş için çok mücadele verdim ben.
Si j'appelais ton chef du personnel? Pour qu'il te saque?
Neden tesisteki personeli arayıp seni yolun aşağısına attırmıyorum?
Moi, séduire une de tes profs pour qu'elle te saque.
Ben de öğretmenlerinden birini baştan çıkarıp seni sınıfta bırakmasını sağlayabilirim.
Allez, saque-toi!
Hadi kalk.
Je vous saque.
Seni kovuyorum.
- Je sais juste qu'on nous saque.
- Tek bildiğim rafa kaldırılmış olduğumuz.