Translate.vc / French → Turkish / Saturday
Saturday translate Turkish
136 parallel translation
J'enroulerai une bouteille dans le Saturday Evening Post... pour que mon frere puisse la découvrir ainsi.
Şişenin birini gazetenin arasına sararım böylece kardeşim, onu şıp diye buluverir.
Votre histoire ferait le bonheur des journaux.
Yavaş yavaş Saturday Evening Post'a doğru gidiyorsun.
Vous appelez ça un bon "Saturday Business"?
Buna iyi Cumartesi çalışması mı diyorsun?
Elle se couchera tôt pour écouter une pièce à la radio.
Erkenden yatağa girecek ve radyoda Saturday Night Theatre'ı dinleyecek.
Il y a une pièce à la radio.
Neden radyo dinlemiyorsun? Saturday Night Theatre falan. Hayır.
Au lieu de la revue littéraire.
Okuyacak bir şeyler arayacaksın. Saturday Review yerine oyunumu okursun.
Le "Saturday Evening Post", "La Femme au Foyer."
"Saturday Evening Post" u göstereyim, "Ladies'Home Journal" i de.
Pourquoi le "Saturday Evening Post" ne publierait pas l'histoire de mon groupe?
The Saturday Evening Post'un benim birliğin hikayesiyle ilgilenmemesi için bir neden göremiyorum.
Le vôtre, c'est de me goupiller une prière qui me vaudra les honneurs de l "'Evening Post ".
Sizin işiniz beni The Saturday Evening Post'a çıkaracak can alıcı dualar bulmak. İyi akşamlar!
Les cons qui ont écrit ces machins sur l'individualité... pour le Saturday Evening Post... n'en savent pas plus sur les batailles que sur la fornication.
Saturday Evening Post'ta bireyselliği yazan, o züppe salakların gerçek savaş hakkında, hiçbir fikirleri yok.
Donnez-moi Time Magazine et je crois que je vais prendre Commentary et Saturday Review.
Bir Time dergisi alayım. Commentary ve Saturday Review alacağım.
Et l'émission Saturday Nightride.
Sırada cumartesi gecesinin programı var.
Samedi après-midi
# On Saturday afternoon
Ce ringard sera un jour très connu!
O budala bir gün Saturday Review'ün kapağında olacak.
Toutes fraîches. En ce moment on flingue au 44, c'est la mode. Avant c'était Saturday Night Specials.
Son günlerde 44'lüklerle çok insan vuruluyor.
"Saturday Night Live", le foot du lundi soir,
"Saturday Night Live", Pazartesi akşamları futbol,
Tu veux me vendre un abonnement au Saturday Evening Post.
Beni Saturday Evening Post'a üye yapmak istiyorsun.
Messieurs, d'après l'annonce parue dans la Saturday Review of Literature, vous vous spécialisez dans la recherche d'ouvrages épuisés.
Beyler... Saturday Review of Literature'daki ilanınızda... baskısı tükenmiş kitaplar konusunda uzmanlaştığınız belirtilmiş.
D'après votre annonce parue dans la Saturday Review of Literature, vous vous spécialisez dans la recherche d'ouvrages épuisés.
Beyler... Saturday Review of Literature'daki ilanınızda... baskısı tükenmiş kitaplar konusunda uzmanlaştığınız belirtilmiş.
"Saturday Night Fever" dix fois de suite.
Saturday Night Fever. On defa üst üste.
J'ai déjà vu ce calibre. Spécial samedi soir.
"Saturday Night" da görmüştüm bu kurşunu.
Saturday Evening Post.
Saturday Evening Post.
Joe Piscopo quittait Saturday Night Live pour conquérir Hollywood.
Tv`de iyice pişen Joe Piscopo Hollywood'u fethetmek için C.tesi Gecesi canlı programını bıraktı.
J'irai pas à leur show du samedi soir.
Saturday Night Live'a falan çıkmam ben.
Combien es-tu prêt à parier?
Saturday Evening Post...
Au lycée, je lisais Smart Set, Cosmopolitan... le Saturday Evening post...
H.L. Mencken'in gazete bozuntularını.. Aynaya bakan adam, Tanrı'nın karşısında tıraş olduğunu düşünüyor.
Village Samedi-en-Haut?
Saturday-on-High Village?
En l'honneur du bal J'ai loué "La Fièvre Du Samedi Soir", "Staying Alive" et "Grease".
Bu geceki dansın şerefine "Saturday Night Fever", "Staying Alive" ve "Grease" i kiraladım.
C'est Steve Martin qui présente "Saturday Night".
Steve Martin Saturday Night'ı sunuyor
"Saturday Night Live" est de retour!
Cumartesi Gecesi Ateşi'ne hoş geldiniz.
Je voulais te demander de reprendre Andy dans "Saturday Night Live"
Ben seninle şey hakkında konuşmak istiyorum. Andy'i yeniden "Cumartesi Gecesi Ateşi" ne almanı.
"Saturday Night Live", le public le plus averti
Ve bu "Cumartesi Gecesi Ateşi" programı. Televizyonun en açık fikirli izleyicisi.
/ / Well, my baby and me went out late Saturday night / / - C'est çà.
- / / Well, mybabyandme wentoutlateSaturdaynight / / - tamam.
C'est Saturday Night Fever!
Cumartesi Gecesi Ateşi'ydi.
Appelle-moi quand t'auras guéri de ta fièvre du samedi soir.
Ciddiyim! Saturday Night Fever hevesin bittiğinde ara beni.
Il y a de la glace et le Saturday Night Live, Bill!
Hadi ama Bill dondurmamız ve Saturday Night Live'ımız var, Bill.
On est samedi soir! "
Saturday Night!
David Webster est devenu journaliste.
David Webster, Saturday Evening Post ve Wall Street Journal'a yazar oldu.
Puis j'ai passé tout mon week-end à composer cette sublime... "déclaration désespérée à Janey" qui te crie... L'amour fou que j'ai pour toi...
Then I spent Saturday and Sunday making you this great l've-been-desperately-trying - to-tell-you-that l'm-madly-in-love-with-you mix tape for your birthday.
Tu sais ce que deviennent les gars du Saturday Night Live?
Saturday Night Live'dan kimseyle görüşüyor musun?
On écrivait ensemble pour le Saturday Night Live.
Saturday Night Live'ı beraber yazıyorduk.
Le thème de la promo c'était "Saturday Night Fever".
"Saturday Night Fever" balo temalarıymış.
Je croyais qu'on allait regarder "Saturday Night Live"?
Saturday Night Live. izleyeceğimizi sanıyordum
Ca paraît sympa...
Saturday Night Live. izleyeceğimizi sanıyordum
Une apparition dans Saturday Niaht Live?
Saturday Night Live'a çıkmaya ne dersin?
On se serait cru dans Saturday Night Fever.
Sıradaki.
Samedi plus 1... - On a compris.
So Saturday plus a day...
Funny Girl, Parade de printemps, Un Américain à Paris, et en prime, des nouveaux classiques, Urban Cowboy, La Fièvre du samedi soir, Grease, Footloose et Flashdance.
"Urban Cowboy", "Saturday Night Fever", "Grease", "Footloose" ve "Flashdance" de aldım.
On dirait vraiment un gentil vieux couple agoraphobe.
Yarın gece de Saturday Night Fever ile Tayland yemeği. Çok şekersiniz.
Tres aigu, comme les types de la fievre du samedi soir.
Saturday night fever'daki adam gibi.
C'est l'agent de "Saturday Night Live".
Saturday Night Live'ın sunucusu.