Translate.vc / French → Turkish / Sayid
Sayid translate Turkish
494 parallel translation
Sayid
Sayid
Bon Sayid...
Neyse, Sayid...
Sayid, bonne chance toi!
Sayid, sana da iyi şanslar!
Vous voyez bien. Restez Sayid.
Sen de burada kal, Sayid.
Pourquoi tu as tu mes hommes, Sayid?
Adamlarımı neden öldürdün, ha Sayid?
Je compte sur toi, Sayid.
Sana güvenmiştim, Sayid.
C'est moi Sayid, r ponds!
Benim, Sayid!
Ça t'arracherait les poils du cul de dire bonjour?
- Ne mi? Merhaba dersen götünün kılı mı hareket eder? Sakin Sayid.
Ta gueule, Saïd!
Kes sesini, Sayid.
Saïd, té-ma... ll est trop vé-nère!
Sayid sakin ol. Orada. Çok sinirli.
Tu vas me faire pleurer! Saïd, arrête.
Sayid, kes sesini!
Saïd!
Sayid! Piç!
Ton nez, à toi, il va s'écraser!
Burnunu kıracağım, Sayid!
Arrête, Saïd!
Yeter, Sayid!
Saïd? Le chef? !
- Elebaşı Sayid'miş.
Té-ma, la vache!
Sayid, Sayid, Sayid! İneğe bak! Görüyor musun?
Moi, je gole-ri pas! Doucement!
Oysa ben şaka yapmıyorum, bu gerçek, Sayid.
Retourne-toi sur ton maître!
Sayid dostum, bana bak! Yürü git!
Dégage! Arrête! T'es re-lou!
Sayid, götlük yapma!
A New York, ils ont tous cette coupe-là.
Dur, Sayid! New York'ta herkes böyle kestiriyormuş.
Fais-moi un bisou.
Haydi, öp de barışalım, Sayid.
Allez!
Sayid, öpsene.
Fais pas le re-lou!
Sayid! Küsme ya!
Si Abdel meurt, on perd un pote?
Sayid, Abdel ölürse bir arkadaşımızı kaybedeceğiz, değil mi? Evet!
* Saïd?
Sayid?
Il a pas une tête d'Hubert.
Bu Hubert değil! O Fransız olan, Sayid.
Saïd!
Sayid mi?
T'es re-lou! Ce ban de poissons!
Yol ver geçsinler, Sayid!
C'est bon, Saïd.
Gel, Sayid!
Le fils rouge sur le vert.
Sayid, kırmızıyı yeşile bağlayacaksın.
C'est Saïd qui a raison.
Korna için değil! Sayid haklı.
Fais pas le con!
Sayid, Sayid!
Aide-moi, Saïd.
Yardım et, Sayid! Yardım et bana, lütfen!
Tu crois qu'on aurait pas dû?
Beni rahatsız etme, Sayid.
- Dr Sayid. Ça va?
Nasıl gidiyor?
Écoutez-moi.
- Beni dinleyin. - Sayid.
- Sayid dit qu'il y a d'autres personnes.
- Sayid başkaları da var dedi.
- Nous ne sommes pas seuls.
- Sayid yalnız olmadığımızı söyledi.
La jambe de Sayid.
Sayid'in bacağı.
J'ai nettoyé sa jambe.
Sayid'in bacağına pansuman yaptım.
Si vous ne me croyez pas, demandez à Sayid.
Bana inanmıyorsan Sayid'e sor.
Sayid est de retour?
Sayid geri mi döndü?
Sayid...
Sayid - -
Sayid!
Sayid!
Sayid, j'ai besoin de mes affaires des cavernes. Mon sac-à-dos en cuir.
Sayid, mağaradaki eşyalarıma ihtiyacım var, deri sırt çantama!
Sayid.
Sayid.
T'endors pas sur le joint.
Malın üzerine yatma, Sayid.
Saïd! Calte!
Sayid, çıkar onu dışarı!
Où sont Saïd et Hubert?
Sayid ile Hubert nerede?
C'est re-lou!
Adım Sayid.
Sayid est blessé.
Sayid yaralı.