Scoffs translate Turkish

- C'est original.

- [Scoffs] Bu güzel işte.

[Moqueries]

[Scoffs]

[Moquerie] Ne l'appelles pas.

[Scoffs] Arama.

( scoffs ) gardienne : Vous faite juste votre temps en taule, ça ne veut pas dire que le monde vous pardonne.

Hapis, dünyadan soyutlanmanız anlamına gelmez.

( scoffs ) Je ne comprends pas how this ended up happening, because I did everything to stop that issue from going out, and now l'm getting blamed for it.

Com'a koymuş. Bütün bunlar nasıl oldu hiç anlamıyorum. Çünkü ben, o sayının dağıtımını engellemek için elimden geleni yaptım.

[scoffs] Non, tu ne sais pas, caroline.

Hayır, bilmiyorsun Caroline.

Tu sais quoi? ( Scoffs )

Biliyor musun...

[Scoffs] Christ.

Tanrım.

[Scoffs] Oh, mec. Oh, l'homme.

Ha siktir.

( scoffs ) Okay?

- Girecek mi?

( scoffs ) Ça n'a pas d'importance.

Fark etmez.

( scoffs ) Je ne dirais pas que jouer dans Star Trek est embarrassant.

Star Trek'e utandırıcı demezdim ben yani.

Être cool?

Sakin olun [scoffs]?

[Scoffs] salope inutile.

İşe yaramaz kahpe.

[Scoffs] Je ne suis pas ton serviteur!

Ben hizmetçin değilim!

[Scoffs] Je était pas seul.

Yalnız değildim.

[Scoffs] Où est-il allé?

Nereye gitti bu?

- Oh. [Scoffs] - Mnh-mnh?

Aman ya.

Passus doule Tret... ( Scoffs )

Passus doulè trèt... Yani..

Eh bien, oui, je vous crois. [Scoffs]

off inanıyorum sana.

[Scoffs] Je ne voulais pas l'abandonner.

Ben onu bırakmak istemedim.

Vous êtes le chef de file maintenant. - [Scoffs]

Başta sen varsın artık.

[Scoffs] Pourquoi?

Niye?

Il se soucie de vous. [Scoffs] ne pouvez pas vous voir?

O sana değer veriyor.

C'est ça, un jour.

Ben çocukken Newhouse, [Scoffs] Ben olacak birgün bir itfaiye olması Evet, birgün.

Vous êtes un homme très recherché.

Merhaba, John. Sen çok istediği bir adam vardır. [Scoffs]

[Scoffs ] [ Chuckles ] De Dieu. [ Chuckles]

Tanrı'dan.