Scottie translate Turkish

Hey, Scottie!

Scot!

Je t'ai demandé de venir, Scottie sachant que tu avais quitté ton travail de détective Je me demandais si tu le reprendrais pour me rendre service

Scottie, dedektiflik işini bıraktığını düşünerek seni buraya çağırdım ama bana iyilik olsun diye işe tekrar döneceğini düşündüm.

Scottie, crois-tu qu'un revenant puisse pénétrer et s'emparer d'un vivant?

Scottie, geçmişte kalan ölü birinin yaşayan birinin hayatına girip zarar verebileceğini mi düşünüyorun?

Merci d'être venu, Scottie.

Geldiğin için teşekkürler, Scottie.

J'ai besoin d'un ami, quelqu'un sur qui je peux compter

Scottie, bir arkadaşa, güvenecek birine ihtiyacım var.

Bien fait, Scottie Tu travailles bien

İyi işti, Scottie. İşinde iyisin.

Mes vieux amis m'appellent John Les connaissances, Scottie

Eski arkadaşlar John derler. Yeni tanıştıklarım ise Scottie derler.

Après cet après-midi, vous pourriez m'appeler Scottie

Akşamüstü olanlardan sonra bana Scottie diyeceğinizi düşünmüştüm.

Scottie, Madeleine a 26 ans.

Scottie, Madeleine 26 yaşında.

Scottie!

Scottie!

Scottie, ne me laisse pas.

Scottie, gitmeme izin verme.

- Scottie, partons.

- Scottie, haydi gidelim.

Navré, Scottie, ça a été pénible

Afedersin, Scottie. Bu çok sert oldu.

Je quitte pour de bon

Sonsuza kadar defolup gidiyorum, Scottie.

Au revoir, Scottie

Hoşça kal, Scottie.

Allez, Scottie.

Haydi, Scottie.

Très cher Scottie.

Sevgili Scottie :

- Mais j'aime celui-là, Scottie.

- Ama bunu beğendim, Scottie.

- Scottie! - Mon!

Scottie!

Scottie, tu es à moi maintenant, n'est-ce pas?

Scottie, sen benimsin artık, değil mi?

Scottie, pourquoi sommes-nous ici?

Scottie, neden buradayız?

Scottie, je t'en prie Tu m'as aimée

Scottie, lütfen. Beni sevmiştin.

Je peux dire : "Salut, Scottie"?

Sadece "Selam Scottie" desem?

Salut, Scottie.

Selam Scottie.

- Oh, Scottie.

- Oh, Scottie.

Scottie, arrête de faire le pitre.

Scottie, o şeylerle uğraşmayı bırak.

- Où est Scottie?

- Scottie nerede kaldı?

- Tu n'es pas un rat, Scottie.

- Fare falan değilsin, Scottie.

C'était Scottie?

Scottie'den miydi?

Viens, Scottie, oui.

Hadi gel, Scottie, evet.

Celui de Mary Liz, de Scottie.

Mary Liz'inkini ve Scottie'ninkini de görürüz.

L'arbre de Scottie.

Scottie'nin ağacı.

- Tu as vu Scottie?

- Scottie'yi gördün mü?

- Il n'aurait pas dû se mettre en travers.

Yolunu kesmen gerek, Scottie.

Vas-y Scott.

Hadi, Scottie.

Bon match.

Çok iyi oynadın, Scottie.

Scottie, Mutt et Jeff viennent d'arriver.

Scottie, Mutt ve Jeff geldi.

C'est une sorte de bâtard croisé avec un terrier écossais?

Türü ne? Küçük bir Scottie mi?

- Scottie Pippen est venu.

- Scottie Pippen geldi.

- La maman du gosse. Scottie est parti.

- Çocuğun annesi geldi, Scottie gitti.

Dis au Dr Ross que Pippen était là.

Dr. Ross'a Scottie Pippen'ın geldiğini söyle.

Encore cette histoire de Scottie Pippen?

Hala Scottie Pippen masalını mı anlatıyorsun?

- Il est là, Scottie Pippen.

- O burada, Scottie Pippen.

- Scottie Pippen.

- Scottie Pippen.

Un tonnerre d'applaudissements pour un gars de chez nous, Scottie Sherman.

Scottie Sherman için büyük bir alkış!

Scottie?

Scottie?

C'est ça, Scottie.

Evet Scottie.

Entre.

Hey, Scottie, içeri gir.

Stiles, c'est moi.

- Scottie? - Stiles, benim.

Vas-y!

Çizgiye geç, Scottie.

Bonne nuit, Scottie.

İyi geceler, Scotty.