Translate.vc / French → Turkish / Seals
Seals translate Turkish
148 parallel translation
Ce récipient de 2 litres conserve les pains pour hot-dog frais pendant des jours.
Bu yarım galonluk "Seals-M-Rite" kabı sosisli ekmeği günler boyu taze tutar.
Navy Seals!
Bahriye Fokları!
- Missiles Tomahawks, Golfe, 91.
89'da Seals Komandolarını Panama'ya götürdü. 91'de Körfez Savaşında Tomahawk füzeleri ateşledi.
Après l'histoire du journaliste que tu as pris pour un crooner.
Hayır, en aptalca söylediğin şey ; 60 Dakika'da oynayan Steve Kroft'un Seals Croft'ta da olduğunu söylemendi. Videoları seyret.
Les "Seals". 60 % d'abandons.
% 60 terk etme oranı var.
- Si. Mais pas les 5 h de retard des "Seals", et leur repli en montagne.
Ama SEAL Ünitesi'nin 5 saat gecikeceğini hesaba katmamıştık.
Pardon, sénateur, mais... il s'agit des "Seals".
Saygısızlık etmek istemem ama SEAL eğitimi yaptırılacağını biliyorsunuz değil mi?
Mais les "Seals"! Des guerriers de première!
Bu adamlar birinci sınıf görevlere giderler.
Mais avec des nichons, adieu les sous-marins, les "Seals"...
Göğüsleri olan hiç kimse denizaltıya binemez. SEAL olamaz ve... Kararını verdiysen yap.
Nous nous adaptons lentement au protocole d'intégration des unités "Seals".
Henüz SEAL-CRT Eğitim Protokolu tam olarak hazırlanmış değil.
Bienvenue au programme de sélection des "Seals".
SEAL CRT seçkin programına hoş geldiniz.
"des Seals. Sa présence pourrait bouleverser..."
Oınun varlığı askeri politikada bir değişiklik yapılması...
Bienvenue au programme de sélection des "Seals".
Özel Kuvvet Eğitim Programı'na hoş geldiniz.
L'Etat contre Seals.
"ABD - Seals", 5. Bölge.
Tu aimes Seals and Croft?
Seals and Croft'u sever misin?
Comme les SEALs de la Navy.
Deniz komandoları türünden.
Seals et Crofts, Pablo Cruise, Air Supply.
"Seals and Crofts?" "Pablo Cruise? Air Supply?"
Je sais à quoi ressemblent les drogués, je suis allée à un concert de Seals and Crofts, l'été dernier.
Kafası iyi insanların nasıl göründüklerini bilirim. Geçen yaz Seals and Crofts konserine gittim.
Les Navy Seals?
- SAT komandosu, değil mi?
Tu as dit "les Seals"?
Ne yapıyorsun SAT komandosu?
J'ai vu des Navy Seals faire pire.
- Daha kötü komandolar görmüştüm.
Je veux que vous le sachiez, je pense que les Navy SEALs assurent.
Deniz Piyadeleri muhteşem.
Seals Crofts rockent plus que ça
Seals and Croft bundan iyi rock yapar.
Ils sont magasiniers, Kate, pas Seals.
Onlar depo sorumlusu Kate, donanmanın özel timinden değiller.
D'où l'absence de femmes chez les SEALs.
Bu yüzden kadınların Donanma Özel Timi'ne girmesine izin verilmiyor.
Curtin est du genre à intimider les autres SEALs.
Curtin, başka askerlerin gözünü korkutan biriydi.
Le jour où il y avait un concert?
Seals ve Croft's konseri.
Surtout chez les Navy SEALs.
Denizcilik donanmasında
- Meilleur score du Navy SEALs.
- Deniz donanması, yüksek skor.Coronoda
On est des SEALS. Le devoir avant tout.
Bizler Özel Timiz ve işimiz bu.
Mes hommes sont d'ex-Delta Force ou SEALS.
Adamlarım eskiden Delta Force birimindendi. SAT timinden.
J'ai vu des Navy SEALs moins bien formés.
Bu kadar iyi eğitimli denizci görmemiştim.
Sa chanson fétiche est "Summer Breeze" de Seals and Crofts.
Beğendiği şarkı, Seals and Crofts'dan "Summer Breeze".
J'ai nagé avec les seals.
Bahriyelilerle ben de yüzdüm.
C'est un boulot pour les Seals.
- SEAL görevine benziyor.
Tu peux envoyer tes SEALs à bord sans être vu?
Adamlarını görünmeden gemiye çıkartabilir misin?
Et bien sûr, "Les meilleurs", dans lequel Charlie Sheen se rend au Liban pour liquider des tas d'Arabes.
Ve tabii, bir de Charlie Sheen'in Lübnan'a gidip Arap topraklarını imha ettiği "Navy Seals" filmi vardır.
Hit the seals.
Kilitleri sağlama alın.
Les Navy Seals y seront dans une heure.
Su altı timleri bir saate kadar orada olur.
Les Navy Seals sont entrainés pour retenir leur respiration pendant 3 à 5 minutes sous l'eau.
Deniz komandoları, nefeslerini 3 ile 5 dakika arası tutmak üzere eğitilirler..
16,5 centimètres, lame revêtue de poudre noire, dos en dent de scie. C'est un couteau de combat des Navy SEALS.
17 santim boyunda, ucu siyah elektrostatik boyanmış, sırtı çentikli donanma muharebe bıçağı.
Un vieil ami à moi du corps des Marines, le Général Finn, m'a procuré une liste des Navy SEALS détenteurs de la Purple Heart qui ont été blessés par une bombe artisanale ou une voiture explosive.
- Donanmadan eski bir arkadaşım General Finn mayınla ya da araç bombalanmasında yaralanan,.. ... Purple Heart sahibi donanma askerlerinin listesini tedarik etti.
mais tu dois te rappeller que j'ai grandi au milieu de bérets verts et de Navy Seals, pas de champs de maïs ou de vaches.
Unutma ki ben yeşil bereliler ve denizcilerle büyüdüm mısır püskülleri ve ineklerle değil.
- Bien... Il n'y a pas de Seals and Crofts ici, ni de Three Dog Night, que des rimes.
Kesin olan şu ki, bu çiftlikte 3 köpeğe yer yok.
C'est pour ça que ce n'est connu que des forces spéciales, des Navy SEALs...
Bu hareketi Özel Kuvvetler, SAT komandoları gibi sadece eğitimli askerler biliyor.
Oui, c'est une Navy SEALs, étanche jusqu'à 50 m.
Evet, askeri alet 200 feete kadar su geçirmiyor.
Il nous faut un nom, comme les bérets verts ou les Navy SEALs.
Bir isim lazım diye düşündüm. Yeşil Bereliler ya da Donanma Birliği gibi.
C'était quoi? Les Seals? Les Rangers?
Ya da donanmada veya komando falan?
Annapolis, cinq ans de renseignement, six ans chez les SEAL.
Annapolis. Beş yıl Deniz İstihbaratı. Altı yıl Navy SEALs. *
- J'étais son supérieur dans les SEAL.
Nick, SEALs'ta astımdı.
Tu as appris ça chez les Seals?
Bunları askeri okulda mı öğrendin?