Translate.vc / French → Turkish / Seria
Seria translate Turkish
89 parallel translation
La Cisjordanie.
- Yeni bir garanti mi? - Batı Seria konusunda.
Si nous ne pouvons le développer, nous avons pu l'observer dans la science ordinaire avec une approche de méthodes scientifiques. Nossa inteligência, a capacidade de sobreviver no planeta terra seria aumentada.
Eğer bunu, bilimsel metodla yaklaşabileceğimiz normal bilim şekline dönüştürebilirsek, o zaman Dünya gezegeninde hayatta kalma yeteneğimizi ve zekamızı geliştirmiş oluruz.
Et vous descendiez l'avenue avec une ombrelle blanche.
Omzunun üstünde beyaz bir güneş şemsiyesiyle Şeria İbrahim Paşa'nın yanında dolaşmak.
CHANTIER DE CONSTRUCTION TABERNACLE DES EAUX DU JOURDAIN
YAPIM AŞAMASINDA ŞERİA IRMAĞI TAPINAĞI
A 11 heures, consécration de ton tabernacle. Maire, feu d'artifice, orchestre, la totale!
Saat 11'de, senin Şeria Irmağı Tapınağı'nı takdis edeceğiz Belediye başkanı, havai fişek gösterisi, bando, her şey.
... contre l'accord de Gaza et Jéricho.
... tepkiler Gazze ve Şeria anlaşmasına.
Sid Sheinberg et Lew Wasserman ont dû partir... mais la sécurité de la Cisjordanie... compte plus que d'être à l'heure à notre fête.
Sheinberg'le Wasserman gitmek zorunda kaldı... ... ama Batı Şeria'nın güvenliği... ... partiye zamanında gelmenizden daha önemli.
L'attentat de la Saint-Valentin en Cisjordanie?
Bu Batı Şeria'daki sevgililer günü saldırısı mı?
Mais la rive ouest devrait être la patrie des Palestiniens et les hauteurs du Golan....
Ama Batı Şeria, Filistinliler'in anayurdu olmalı, Golan Tepeleri de...
Pas la rive ouest et les hauteurs du Golan ensemble et... personne ne soutient les Palestiniens plus que moi.
Ama, hem Batı Şeria, hem de Golan Tepeleri değil... -... Filistinliler'i benden çok destekleyen de yoktur.
Ces gens-là, en fait, le monde entier... mais particulièrement les Arabes avec qui on compatit toujours... ont regardé les troupes israéliennes, surtout pendant toute cette année, démolir des quartiers populaires dans la bande de Gaza et en Cisjordanie.
Bu insanlar, biliyorsunuz, tüm dünya... ama özellikle sürekli farkında olduğumuz Araplar... İsrail askerlerini seyrediyorlardı, özellikle geçtiğimiz yıl, sivil bölgelere saldırırken, Gazze'de, Batı Şeria'da.
En 2000, le vote israélien a élu Ariel Sharon premier ministre. Il s'est engagé à pourchasser et à tuer les militants présumés à Gaza et en Cisjordanie.
Gazze ve Batı Şeria'daki militanları yoketme sözü veren Ariel Şaron 2000 yılında Başbakan seçildi.
De Cisjordanie.
Batı Şeria'dan.
Ils ferment tout le temps la Cisjordanie.
Batı Şeria'yı bir kez daha kapattılar.
Les autres sont en Cisjordanie.
Çocuklarımın yarısında da. Diğerlerinin Batı Şeria kimliği var.
On est en Cisjordanie.
Batı Şeria'dayız.
Cette année, en Cisjordanie, les olives ont pourri sur place.
Bu sene, Batı Şeria'da zeytinler ağaçlarda çürüdü.
Le phénomène le plus grave aujourd'hui, c'est que 24 % / des jeunes de Gaza, et c'est aussi vrai en Cisjordanie, souhaitent devenir des martyrs.
Günümüzde ki en kötü şey... Gazze'deki gençlerin % 24'ünün... - ve bu Batı Şeria'a için de geçerli -... şehit olmayı istemesi.
Et Adwan planifie tous les actes dans la rive occidentale?
Adwan da, Batı Şeria'daki tüm faaliyetleri planlıyor, tamam mı?
On en voit peu sur la rive ouest.
Batı Şeria'da o arabadan kimsede yok.
Quand Israël a décidé de boycotter les travailleurs de la rive ouest... On a manifesté.
Batı Şeria'da çalışanlara yolu kapamışlardı ve biz de bunu protesto için sokaklardaydık.
On ne m'a autorisé à quitter la rive ouest qu'une seule fois.
Batı Şeria'dan sadece bir kere ayrılabildim.
des soldats israéliens sèment la destruction partout en Cisjordanie.
İsrail askerleri Batı Şeria'nın her yerine yıkım getiriyorlar...
Ils ne sont présents dans aucune stucture décisionnelle en Cisjordanie ou à Gaza.
Batı Şeria ya da... Gazze'deki hiçbir karar verme merciinde bir yere sahip değiller.
Ces colonies sont armées, à peu près 190 d'entre elles, étalées sur toute la Cisjordanie.
Bunlar silahlı yerleşim yerleri. Yüz doksan kadarı Batı Şeria'nın geneline yayılmış durumda.
La Cisjordanie devînt sous contrôle jordanien et la bande de Gaza sous domination égyptienne.
Batı Şeria Ürdün kontrolü altına ve Gazze Şeridi Mısır idaresi altına girdi.
Pendant cette guerre, Israël occupa le reste de la Palestine historique. Ce qui est aujourd'hui connu sous les noms de Cisjordanie et Gaza.
Bu savaşta, İsrail bugün Batı Şeria ve Gazze olarak bilinen tarihi Filistin'den kalanları işgal etti.
Il y eu un soulèvement de masse, en Arabe, une "Intifada" Tandis que le peuple se rebellait à travers la Cisjordanie et la bande de Gaza,
Gazze Şeridi ile Batı Şeria boyunca insanların ayaklandığı bir kitle başkaldırısı, Arapçasıyla "İntifada," yani "silkelenme", peydahlandı.
Seulement 10 % de la Cisjordanie est peuplée de colons juifs, pourtant ils bénéficient de privilèges aux dépens de la population native palestinienne.
Batı Şeria'nın ancak % 10'unu Yahudi Yerleşimciler oluşturmakta ve yine de yerli Filistinli nüfusa rağmen üstün imtiyazlarının keyfini çıkarıyorlar.
Ils ont offert 95 % de la Cisjordanie des territoires occupés aux Palestiniens, et ceux-ci l'ont rejeté avec violence.
İsrail Filistinlilere, işgal edilen bölgelerden olan Batı Şeria'nın yüzde 95'ini önermiş ve Filistinliler bunu şiddete başvurarak reddetmişlerdi.
Israël a mis en place tous ces checkpoints en Cisjordanie, qui oblige les Palestiniens à attendre des heures et des heures pour de très courtes distances.
İsrail Batı Şeria'da Filistinlileri kısacık bir mesafe için saatlerce bekleten kontrol noktaları kurdu.
Il y a un tas de vioations que vous ne verrez pas en Cisjordanie, mais que vous verrez à Gaza.
Batı Şeria'da göremeyeceğiniz kadar çok ihlalle, Gazze'de karşılaşacaksınız.
A Gaza, vous pouvez aussi voir une ampleur de la démolition des habitations bien plus importante qu'en Cisjordanie.
Gazze'de, ev yıkımlarının hangi ölçüde olduğunu da görebilirsiniz, Batı Şeria'dan çok daha kapsamlılar.
Alors qu'Israël compléta son retrait de Gaza, le jour suivant, elle donna l'ordre de confisquer plus de terres palestiniennes en Cisjordanie et de continuer la construction du mur de séparation.
İsrail Gazze'den çekilişini tamamladığının ertesi günü... Batı Şeria'daki ilave Filistin topraklarına el koyacağına dair emir yayımladı ve tecrit duvarının inşasına devam etti.
Vous avez ici cet immense mur construit en plein milieu de la Cisjordanie.
Batı Şeria'nın tam ortasında koca bir duvar inşa ediliyor.
Un dans la bande de Gaza, l'autre en Cisjordanie.
... Biri Gazze Şeridinde, biri de Batı Şeria'da.
Il y a aujourd'hui 420 000 colons israéliens en Cisjordanie et dans Jérusalem Est...
Şu anda 420.000 İsrailli yerleşimci... Batı Şeria'da ve Doğu Kudüs'te yaşamakta.
Major-Général Ya'ir Naveh, à la tête des forces d'occupation israéliennes en Cisjordanie :
Tümgeneral Ya'ir Naveh, İsrail Batı Şeria işgal kuvvetleri Lideri :
En fait, il y a une corrélation extrêmement claire entre les violations des droits de l'homme qu'Israël inflige en Cisjordanie et à Gaza et la réponse des militants palestiniens à ces abus.
Esasen, İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'de işlediği insan hakları ihlalleriyle Filistinli militanların bu ihlallere gösterdikleri tepki arasındaki bağlantı ayan beyan ortada.
Je peux vous le garantir, si vous passez une semaine à Gaza, ou en Cisjordanie, vous comprendrez d'une manière très profonde.
Sizi temin ederim,... Gazze'de bir hafta geçirirseniz ya da Batı Şeria'da... Çok geniş kaplı bir şekilde anlarsınız.
C'est un iceberg tellement grand que l'eau qu'il contient pourrait alimenter le fleuve Jourdain pendant 1000 ans.
O kadar büyük bir buzdağı ki Şeria Nehri'nin 1000 yıllık akışına eşit su içermektedir.
Un soldats à moi et un américain en opération sont de l'autre coté et peut être en face de membres armés du Hamas.
Askerlerimden biri ve aktif görevdeki bir Amerikan Özel Kuvveti personeli Batı Şeria'da ve Hamas ile silahlı çatışmaya girmiş olabilirler.
De la famille en Cisjordanie?
Batı Şeria'da akrabanız var mı?
En Cisjordanie, la taule pour vol, et en Israël, parce qu'on est palestiniens.
Batı Şeria'da hırsızlıktan tutuklanırız... İsrail'de de Filistinli olduğumuz için.
Si on continue, on va à Naplouse.
Biraz daha gidersek, Nablus'a ( Batı Şeria ) varacağız.
Après l'arrachage de 2000 oliviers en 3 mois en Cisjordanie,
Batı Şeria'da bulunan Filistinlilere ait 2000 zeytin ağacı söküldü.
Que pensez-vous de la situation là-bas?
- Batı Şeria'dan. Benim kuzenim.
À l'issue de la guerre des Six jours, la Cisjordanie, la bande de Gaza, le plateau du Golan et Jérusalem-Est sont occupés par l'armée israélienne.
Altı Gün Savaşı sonucunda Batı Şeria, Gazze Şeridi Golan Tepeleri ve Doğu Kudüs İsrail ordusu tarafından işgal edildi.
CAMP DE RÉFUGIÉS RAMALLAH, CISJORDANIE
MÜLTECİ KAMPI RAMALLAH, BATI ŞERİA
Une chose est sûre : la Cisjordanie et Gaza seront dans l'État palestinien.
Kesin olan bir şey var ki Batı Şeria ile Gazze Filistin devletine ait olacak.
( Israël, mur de séparation avec la Palestine )
Batı Şeria, 2005