Translate.vc / French → Turkish / Señora
Señora translate Turkish
254 parallel translation
Très honoré, señora.
Şeref duydum hanımefendi.
Il existe un remède pour tous les maux, señora.
Bütün dertlerin dermanı vardır, hanımefendi.
Señora.
Hanımefendi.
- Señora, vous allez bien?
- Bayan, iyi misiniz?
- Si, señora.
- Evet, sinyora.
Si, señora.
Evet, sinyora.
Señora Calderon, c'est Teresa, Teresa Delgado.
Bayan Calderon. - Benim Teresa, bayan. Teresa Delgado.
Vous venez d'Espagne?
İspanya'dan mı geldiniz, Señora?
Vous m'excusez, Señora Ortiz?
Beni bağışlar mısınız, Señora Ortiz?
Ce sera un honneur, Señora.
Benim için büyük bir onurdur, senyora.
Vous ne serez pas Señora Montalvo.
Sinyore Montalvo olmayacaksın.
Bien, Señora Antonini.
İyi iş, bayan Antonini.
Ma chère señora Antonini D'où je viens l'argent d'un homme est le sien.
Sevgili bayan Antonini geldiğim yerde, bir adamın parası kendisine aittir.
La photo est très réussie, señora Elle vous plaira.
Çok hoş bir fotoğraf olacak, senyora. Görün, bakın seveceksiniz.
Señor e Señora Joao de Camoes.
Senyor ve Senyora Joao de Camoes
Señora Vargas?
Señora Vargas?
Pourquoi l'appelle-t-on toujours "Señora"?
Peki neden herkes ona'Señora'diyor?
Envoie-les moi quand ils seront là.
Lütfen geldiklerinde onları yanıma gönder,'Señora'.
Merci, mon chéri.
- "Tiene, Señora." - Teşekkür edein, canım.
Señora Jesús Martínez.
Senyora Jesús Martínez.
Il n'y a que la Señora qui le monte.
Ona senyoradan başka kimse binemez.
Il veut savoir si votre mari a déjà été jaloux.
Kocanızın kıskanç olup olmadığını merak ediyor, Señora.
Je ne vous le conseille pas, Señora.
Sizin yerinizde olsam bağırmam.
Vous êtes la señora de Lopez, n'est-ce pas?
- Elbette, ama... Siz... Sinyora de López.
- Señora, ce lieu n'est pas...
Önemli değil, sinyora...
Bonne journée, señor, señora.
İyi günler bayım, bayan.
- Détenu par une Señora Zumara?
Bayan Zumara'nın yeri?
Lors de notre voyage de noces, je ne me suis sentie mariée qu'en m'entendant appeler "señora".
Ama yurtdışında balayımızı geçirirken... bana "Sinyora" diye hitap etmeselerdi kendimi evli hissetmezdim.
Por favor, señora, quelle heure, le train pour Madrid?
Hoşçakalın Senyora, Madrid'e tren ne zaman kalkıyor?
- La señora a peut-être envie d'aller porter un toast.
- Senyora belki tost yemek istiyordur...
- La señora, elle a surtout envie de roupiller.
Senyora herşeyden önce uyumak istiyor..
Señora, j'ai tellement de sacs d'argent, que j'oublie où je les cache.
Senyora, bende çuval dolusu para var. Sadece sakladığım yeri hatırlamıyorum.
Comme moi, il donnerait sa vie pour la señora.
Aynı benim gibi, o da bu iş için hayatını verebilir.
Señora Grant.
Bayan Grant.
Comment sauverez-vous la señora?
Hanımefendiyi nasıl kurtaracaksınız?
Je veux aider la señora.
Ben bayana yardım etmek istiyorum.
- Dois-je prévenir la señora?
- Geldiğinizi hanımefendiye haber vermeli miyim?
A demain, si Dieu le veut, la señora sera sauvée.
Yarından itibaren, Tanrı'nın izniyle, hanımefendi güvende olacak.
Quel merveilleux repas!
Şunu söylemeliyim ki, senora, şimdiye kadar yediğim en güzel etti.
La señora Gallardo.
Senora Gallardo sizi görmek istiyor.
Que puis-je vous offrir?
Senora Gallardo, size bir şey ikram edebilir miyim?
Vous voulez danser?
Senora, dans etmek ister misin?
- Señora Ortiz.
Señora Ortiz.
Vous serez Señora Montalvo.
- Sinyore Montalvo olacaksın.
Ceci doit être fait.
'Señora'Bunu yapmalıyım.
- Chez moi, au lieu du parapluie, vous auriez un sombrero de paille et vous passeriez la récréation dans un hamac. Perdon, senora.
Benim ülkemde, senin o çirkin şapkanın yerine sombrero takarlar ve boş vakitlerini hamakta geçirirler.
Senora, je suis venue vous supplier.
Hanımefendi, size yalvarmaya geldim.
Je vous en prie, senora, laissez-le rentrer à Dallas avec moi.
Lütfen hanımefendi, benimle Dallas'a dönmesine izin verin.
Señora Lopez.
Sinyora López.
Où est M. Hyde? Tout a été préparé dans le salon privé de la senora.
- Senyoranın odasındaki her şey hazırlandı.
M. Hyde est un bon ami de la Senora Maria.
Bay Hyde, Senyora Maria'nın iyi dostudur.