Sheldon translate Turkish

Des cheveux tissés provenant de Beverly. des fragments d'os de Miriam Lass. des veines de Sheldon Isley, uh, un nerf optique et des artères du Juge Davies, et un ongle de pied de James Gray, notre peintre muraliste.

Tekli liflere geçirilen saç Beverly'nin kemik parçaları Miriam Lass'den damar ağı Sheldon Isley'den optik sinir ve atardamarlar Yargıç Davies'ten ve Ressamımız James Gray'den de bir ayak tırnağı var.

C'est la prostate et ça va.

Sheldon... Prostat kanseri ama iyiyim.

Ooh. Je l'aime bien, Sheldon.

Bu kadını sevdim Sheldon.

Sheldon...

Sheldon...

Et après, Sheldon a trouvé Miranda.

Sheldon da Miranda'yı buldu.

Oh, c'est génial, Sheldon.

- Harika bir haber Sheldon.

Je suis tellement heureuse de te rencontrer parce que, à part le fait que tu existes, Sheldon ne m'a absolument rien dit sur toi.

Seninle tanışacağım için çok heyecanlıydım çünkü var olduğundan başka Sheldon hiçbir şey anlatmadı.

Sheldon a juste peur que je sois sur le point de... le quitter.

Sheldon şeyden korkuyor onu bırakacağımdan.

On va prendre soin d'elle, Sheldon.

- İlgileneceğiz Sheldon.

Je ne veux pas que tu prennes soin de moi, Sheldon.

Bana bakmanı istemiyorum Sheldon.

Pars Sheldon.

Git Sheldon.

Hey, Sheldon, as-tu quelque chose dans ton manuel de psychologue pour m'aider à convaincre Angela qu'arrêter la fac et partir à Rome avecc un mec qui a 30 ans de plus qu'elle, est une mauvaise idée?

Psikiyatri kitabında Angela'yı, okulunu bırakıp kendinden 30 yaş büyük biriyle Roma'ya gitmemeye, bunun kötü bir fikir olduğuna ikna edebilecek bir şey var mı?

Sheldon?

Sheldon?

Donc j'ai commencé à tout enregistrer, et maintenant Alex a la chance de passer au peigne fin huit heures de ce que j'aime appeler "Sheldon Après l'Obscurité"

Bu yüzden hepsini kaydetmeye başladım ve Alex de, benim "Kırmızı Noktalı Sheldon" adını verdiğim kayıtları tarama şerefine erişti.

L'assistante de Sheldon m'a proposé un rendez-vous hier soir.

Sheldon'ın asistanı beni yemeğe davet etti.

On sait ce qui se passe Sheldon!

- Ne olduğunu anladık Sheldon!

Sheldon, tu dois immédiatement parler à Alex.

Sheldon, bir an önce Alex ile konuşman gerekiyor.

Avec un nom aussi cool que Le Conseil des Femmes de Sheldon Cooper, Je m'attendais vraiment à mieux.

Sheldon Cooper'ın Hanımlar Konseyi gibi süper ismi olan bir ekipten daha fazlasını beklerdim.

Ce matin, Sheldon s'est endormi en allant au boulot, donc j'ai pu écouter la radio, c'était assez fou!

Bu sabah işe giderken Sheldon arabada uyuyakaldı, ben de radyoyu açtım çok acayipti.

Sheldon nous a tous balancés sous le bus.

Sheldon hepimizi sattı muhtemelen.

Si tu n'étais pas en train de chercher la merde avec l'assistante de Sheldon, rien de tout cela ce serai produit.

Sheldon'ın asistanıyla takılmasaydın bunların hiçbiri olmazdı.

"Non Sheldon, nous n'en avons pas besoin."

"Hayır Sheldon, buharlayıcıyı ne yapacağız?"

Sheldon ne croit pas aux brunchs.

Sheldon brunch'a inanmıyor.

Sheldon, en quoi c'est une pose de combat?

Sheldon, öyle dövüş pozu mu olur?

Regarde nous, Sheldon.

Halimize bir bak Sheldon.

C'est comme Sheldon et sa brosse à dent.

Sheldon ve diş fırçası gibi.

S'il te plaît, Sheldon, je ne suis pas d'humeur.

Yapma Sheldon, hiç havamda değilim.

Leonard et Sheldon ont des tonnes de cartons de comics dans le couloir.

Leonard ile Sheldon'ın kutu kutu çizgi romanı var.

Rolando Sheldon est l'angle de couverture.

Rolando Sheldon, köşe oyuncusu.

L'attaque a vraiment besoin de passer la balle aux mains de Kittridge, mais Sheldon ne l'a pas lâché de la journée.

Ofansın topu Kittridge'a atması gerekiyor. Ama Sheldon bütün gün onu oyalayıp durdu.

Kittridge coincé par Sheldon au 15.

Kittridğe, Sheldon tarafından durduruldu.

Sheldon est en faveur de son épaule droite.

Sheldon sağ omzunu sakınıyor.

Kittridge se détache de Sheldon à la ligne des 20 yard.

Kittridge, Sheldon'dan 20 yarda çizgisinde ayrılıyor.

Mec, Sheldon t'as coincé toute la journée.

Sheldon seni bütün gün kilitledi.

Sheldon Frost, mais je pense que vous le savez déjà.

Sheldon Frost, ancak sanıyorum ki onları tanıyorsunuz.

On a prêté serment, Sheldon.

Biz bir yemin ettik, Sheldon.

Tu sais quoi? Va te faire foutre, Sheldon.

Yürü git Sheldon ya.

"Sheldon, ne parle pas de tes selles durant le petit déjeuner".

"Sheldon, kahvaltıda bağırsaklarından bahsetme."

"Sheldon, quand le président de l'université fait un éloge lors d'un enterrement, ne baille pas et ne pointe pas ta montre".

"Sheldon, rektörümüz cenazede övgü konuşması yaparken esneyip saatini gösterme."

"Sheldon, ne jette pas mes t-shirt car tu les trouves moches".

"Sheldon, sana çirkin geliyor diye gömleklerimi çöpe atma."

C'est terrifiant. Je... Tu sais, je peux pas m'empêcher de me sentir mal pour Sheldon.

Müthiş resmen ama Sheldon'a üzülmemek de elimde değil.

Je pense que, même si je veux vivre avec toi je ne peux pas sachant combien Sheldon a besoin de toi.

Diyorum ki, birlikte yaşamayı çok istesem de Sheldon sana böyle ihtiyaç duyarken olmaz.

Penses-y, Sheldon.

Düşünsene bir Sheldon.

Viens en au fait, Sheldon.

Çıkar baklayı Sheldon.

Soudainement, Sheldon veut que je revienne car Amy veut emménager avec lui.

Şimdi de Amy yanına taşınmak istediği için Sheldon beni geri istiyor.

Je suis désolé Sheldon.

Kusura bakma Sheldon.

"Bonjour. C'est Sheldon."

"Merhaba, ben Sheldon."

Son nom est Sheldon Isley!

Adı Sheldon Isley!

- Sheldon...

- Sheldon- -

Le Comité des Dames de Sheldon Cooper.

Hatıra olarak bastırdığım tişörtlerden de anlayacağınız üzere grubun adı Sheldon Cooper'ın Hanımlar Konseyi.

Veena Mehta, professeur d'anthropologie, experte des cultures du Moyen Orient ; Solomon Zyckner, Gourou des probabilités et des statistiques

Veena Mehta, insan bilimi profesörü Orta Doğu kültürleri uzmanı Solomon Zyckner, olasılık ve ihtimal uzmanı Sheldon Frost, harita uzmanı Harold Dresden, matematikçi Leland Tantowicz, silah alanında uzman ve tabi ki, Walter McClenahan, emekli yarbay.