Translate.vc / French → Turkish / Simón
Simón translate Turkish
72 parallel translation
Ouais, je pensais que vous étiez tous des Pod people. [Pod People, film de Science fiction espagnol de 1983 de Juan Piquer Simón.]
Evet, hepinizi bitki insanlar gibi düşünmüştüm.
Simon!
Simón!
Simon, chéri.
Simón, yapma bir tanem.
"S" comme Simon!
Simón'un'S'si.
Simon, viens!
Simón, hadi gel.
Simon.
Ben Simón.
Non, je suis là pour parler de Simon
Yanlış anladınız, ben Simón için geldim.
Bon, et à propos de Simon?
Peki ya Simón konusu?
Nous sommes au courant de tous les traitements possibles pour Simon.
Simón'un hastalığı için olan bütün tedavilerden haberimiz var.
Simon n'est au courant ni de l'adoption, ni de sa maladie.
Simón ne evlatlık olduğunu ne de hastalığını biliyor.
Dors avec Simon cette nuit.
Sen bu gece Simón'un yanında yat.
Simon...
Simón...
Redescends, chéri.
Simón, hadi aşağı gel.
- Pas maintenant, Simon.
- Şimdi olmaz dedim, Simón.
Simon.
Simón, oğlum.
Ils travaillent dur pour retrouver Simon.
Simón'u bulmak için hummalı şekilde çalışıyorlar.
Rends le moi une fois que nous aurons retrouvé Simon.
Simón'u bulunca geri verirsin.
Les parents de Simon Sanchez sont de plus en plus désespérés.
Simón Sánchez'in ailesi git gide ümitlerini kesmeye başlıyorlar.
La situation est encore plus critique car Simon est malade et nécessite un traitement journalier
Ümitlerin git gide azalmasının bir sebebi de Simón'un hasta ve günlük ilaç tedavisine ihtiyacı olması.
Son nom est Simon
Adı Simón.
Tu te rappelles comment nous surnommions Simon la premiere fois que nous l'avon vu?
Simón'u ilk gördüğümüzde ona ne demiştik hatırlıyor musun?
Simon nous a rendus forts, Carlos.
Bizi güçlü kılan Simón'du, Carlos.
Aurora, est ce que Simon est là?
Aurora, Simón orada mı?
Est ce que Simon est là?
Simón burada mı?
Vous n'avez pas vu Simon?
Simón'u görmediniz mi?
Ont-t-ils parlé de retrouver Simon?
Adamakıllı Simón lafı geçti mi?
Si Simon est vivant, je ne vois pas comment cela peut nous aider.
Eğer Simón yaşıyorsa, onların bize ne gibi bir yardımı olabilir ki?
Je veux être avec Simon, tu comprends?
Ben Simón'un yanında olmak istiyorum. Anlamıyor musun?
Je veux simplement savoir où il est!
Eğer gitmek istiyorsan, sana dur diyemem. Ben sadece Simón'umu istiyorum.
S'il vous plaît, que ce ne soit pas Simon.
Lütfen, lütfen Simón olmasın.
Leur jeu a tué Tomàs and maintenant ils jouent avec Simon et moi
Oyunları Tomás'ı öldürdü şimdi de ben ve Simón'la oynuyorlar.
Simon est en danger et je ne sais plus jouer
Simón tehlikede ve ben oyunu nasıl oynayacağımı bilmiyorum.
Simon l'avait fait.
Simón yüzünden bunları hayal ediyorsun?
Je jouerai un moment vous me direz ensuite où se trouve Simon.
Sizinle bir süre oynayacağım.. ... siz de bana Simón'un yerini söyleyeceksiniz.
Je ne te ferai pas de mal Je veux juste trouver Simon...
Seni incitmeyeceğim. Sadece Simón'u bulmak istiyorum...
Ecoute moi, Simon.
Dinle beni, Simón.
Fais le pour moi, Simon.
Benim için yap, Simón.
Je veux qu'on me rende Simon!
Simón'u geri istiyorum.
A la mémoire de Laura, Simon et les orphelins
Laura, Simón ve yetimlerin anısına.
Simón, le compagnon de Judith, ne la soutient pas.
Judith'in kocası olan Simon ona destek olmuyor.
Après tout, Simón Bolívar était vénézuélien, non?
Zaten, Simon Bolivar da Venezüellalı, değil mi?
Ramón est comme Simón Bolívar.
Ramon tıpkı Simon Bolivar gibi.
Nous sommes devant le parc Simón Bolívar, quelques jours avant le concert du groupe de rock légendaire, Iron Maiden.
Efsane rock grubu Iron Maiden'in konserinden günler önce Simon Bolivar parkının önündeyiz.
Tu as volé Simón Patiño?
Simon Patinho'dan mı çaldın?
Ce film est basé sur l'histoire vraie de María, Quique, Lucas, Tomás et Simón.
Bu film ; Maria, Quique, Lucas, Tomas ve Simon'un gerçek hikâyesine dayanmaktadır.
C'est pour Simôn, d'accord?
Bunlar Simón için, tamam mı?
Et Simôn?
Peki Simón?
- Simôn était là.
Simón buradaydı.
Simôn a besoin de toi.
Simón'un sana ihtiyacı var.
Simon, attends!
Simón, bekle.
Simón, ouais.
Ne sarhoşlukmuş