Translate.vc / French → Turkish / Sling
Sling translate Turkish
29 parallel translation
Sling!
Cin!
Singapore Sling.
Singapur cini.
Le Singapore Sling, le Ding-a-Ling
- Singapur Kızağı, Ding-a-Ling. - Ding-a-Ling mi?
On buvait un cocktail avec un peu de mescal... à l'abri des tristes réalités de l'an de grâce maudit... 1971.
Meskalinimizin yanında Singapur Sling'lerimizi yudumluyor Tanrı'nın lânetlediği 1971 yılının vahşi gerçeklerinden saklanıyorduk.
C'est l'idiot du village qui me dit comment jouer?
Sling Blade'den mi müzik notu alıyorum?
Et moi, je prendrai un Singapore Sling.
Ben de Singapore Sling alacağım.
- Allez, mon chéri. Après, on ira sur le sling.
Topu önünüze koyacağım sonra sallayacaksınız.
Je me suis souvenu que le sling était cassé. En pleine nuit?
Şimdi hatırladım da bizim şu salıncak artık yok.
La fille là-bas voulait un Singapore Sling.
Oradaki kız benden, "Singapur Sapanı" istedi.
Mon Sling Blade?
* Peki nerde benim "Bıçak Sırtı" m? * ( * ünlü Dram filmleri )
Le public a demandé Sling Blade et Oprah... se draguent.
Seyircilerin tercihi, buluşmaya giden Sling Blade ve Oprah.
Je viens d'entendre Sling Blade!
İnanıyorum ki Sling Blade dediniz!
Hé, Sling Blade, le vieux refrain : "Je n'ai rien fait" ne marche pas avec moi.
Bak, sapık herif. Bu modası geçmiş "Ben yapmadım" zırvaları bana işlemez.
Vous pensez donner un "Sling Blade" à Andrew Misher, et il vous le transforme en Freddy Krueger.
Buraya ne umutlarla geliyorsun ama o sana Freddy Kruger'ı layık görüyor.
Allons, Sling Blade, grouille-toi!
Gidelim Bıçak Sırtı, aç şu pergelleri.
- Un Singapore Sling.
Singapur kokteyli.
pas encore. - Tu rassembles les troupes.
- Hadi, Sling, herkesi bir araya topla.
J'étais à poil, mais avec un chapeau de père Noël. J'étais à quatre pattes avec le cul en l'air, installé dans un sling, Et les elfes... ça te dérange pas que l'on soit en train de manger là!
Tamamen çıplaktım ve sadece başımda bir Noel Baba şapkası vardı 4 saat boyunca Sling teydim ve ardından eldivenler ortaya çıktı ve...
Un Singapore Sling.
Singapur kokteyli.
- Deux Singapore Sling.
- İki Singapur kokteyli.
Sur un sling?
Salıncakla mı?
Mais vous vous êtes souvenus d'apporter un sling?
Ama salıncağı getirmişsiniz?
Allez chercher le sling!
Salıncağı getir! Salıncağı getir!
Attrape le sling! Attrape-le!
Salıncağı yakala!
Il était avec sa femme, un gosse à chaque main, affublé d'un porte-bébé avec un nourrisson dedans.
Yanında karısı vardı, çocuklarının elini tutmuş, boynuna bir sling asmış, içinde küçük bir bebek vardı.
J'ignore comment faire un Singapore Sling. Quoi?
- Singapore Sling kokteylini yapmayı bilmiyorum.
et la Fronde vous souhaite bonne nuit.
Ve Sling iyi geceler diler.
Je lui ai appris des mots... et la responsabilité... à prendre soin des autres... même à faire un Singapore Sling.
Diğerlerine nasıl bakacağnı. Hatta sert Singapore içkisini bile bilir.
Vous avez installé un sling?
- Sen seks kanadı mıydınız?