Translate.vc / French → Turkish / Smart
Smart translate Turkish
163 parallel translation
- Qu'on est un peu trop smart
- Giysilerimizi uygunsuz buldu,
J'ai un contrat avec les jouets Smart Deal.
Smart Deal Oyuncak Şirketi'yle anlaşma yaptım.
- Et vous? - Non.
- Smart Deal Oyuncaklarını duydun mu?
Bref, changé, j'ai fait mon apparition... sanglé dans une tenue de tennis très smart... j'ai foulé le court à midi et demi tapant... où j'ai retrouvé Daphné et Marshall.
Her neyse... üstümü değiştirdim ve Fred Patty kıyafetimle... tenis kortunun yolunu tuttum. Tam on iki buçukta oradaydım. Daphne ve Marshall oradaydı.
C'était Jane Rusée... celle qui m'a parlé de la ceinture de chasteté en chocolat.
Jane Smart'tan öğrendim çukulatadan imal bekaret kemerini anlatan kişi.
Sans doute d'une boutique smart de Beverly.
Herhalde Rodeo'daki mağazalardan birinden.
J'arrive au bout seulement en regardant la télé.
Dayanabilmenin tek yolu Peg'in yanındaki yastığa küçük bir televizyon koyup... bir yandan da "Get Smart" ı izlemek.
J'ai même enfoncé mon bras dans la gueule de Peg pour suivre Get Smart.
Hala hatırlarım kolumla Peg'in ağzını kapatışımı hem de sırf "Get Smart" ı duyabilmek için.
Bien, M. Smart. On peut dédoubler.
Çok iyi, herkes görevine başlayabilir.
Non. Regarde. Jeremy Smart.
Hayır, bak. "Jeremy Smart" "Jeremy Smart"
Jeremy Smart. Jeremy G. Smart.
"Jeremy G. Smart"
Es-tu Jeremy G. Smart?
Sen Jeremy G. Smart mısın?
Sale temps, pour un mois de smars!
Kötü "SMart" havası.
Novalyne ne lirait pas ça.
Smart Set, Cosmopolitan okurdum...
Au lycée, je lisais Smart Set, Cosmopolitan... le Saturday Evening post...
H.L. Mencken'in gazete bozuntularını.. Aynaya bakan adam, Tanrı'nın karşısında tıraş olduğunu düşünüyor.
Vous serez très jolie, très smart!
Çok mutlu olacaksın, çok şık
You're so handsome, you re so smart...
Çok yakışıklısın, çok akıllısın...
Papa, c'est un film avec Get Smart
Baba, eğitici bir film.
Adrian--si smart, si raffiné.
Adrian... çok zeki, çok zalim.
Pourrais-tu t'occuper du compte Willow and Smart?
Willow ve Smart işini yapabilir misin sence?
Les gens de Willow and Smart sont là.
Willow ve Smart'tan geldiler.
Tout un réseau de cartes intelligentes fournit à la fois sécurité et fiabilité, évitant ainsi toute surveillance humaine aléatoire.
Smart card teknolojisi insan kullanımında oluşabilecek hatalara karşı,... inanılmaz güvenlik ve mali mesuliyet sağlıyor.
- C'est quoi, son nom?
Çocuğun adı neydi? - Rod Smart.
- Rod Smart. C'est ça.
Evet, doğru, doğru.
Rod Smart, "Il Me Hait". Fatima, "Elle Me Hait".
Rod Smart, "Benden Nefret Ediyor." Fatima, "Benden Nefret Ediyor."
On se contacte quand vous serez revenu du "Smart Jumper".
Sen Smogjumper'dan dönünce konuşalım.
- Et il traîne au "Smart Jumper".
- Smogjumper'da takılıyor.
Je lui ai parlé du nom du bar, le "Smart Jumper".
Ona barın, Smogjumpers'ın adını söyledim.
- C'est ça. Et l'argent que t'as trouvé en face du "Smart Jumper"?
Smogjumpers'ın önünde bulduğun para?
- Exact... "Smart Jumper"?
- Evet. Smogjumpers.
Je viens d'avoir un appel du proprio du "Smart Jumper"
Smogjumpers'daki barmenden telefon aldım.
And of course, no one realizes how smart the ego is because it created the devil so you could blame someone else.
Ve tabii kimse egonun ne kadar zeki olduğunu anlamaz. Çünkü başkasını suçlayabilmeniz için şeytanı yarattı.
cul Smart, Señora! un cœur parfaitement formé.
Çok iyi görünüyorsunuz bayan, kalçalarınız mükemmel!
Smart-ass enfants Steve et Billy.
Zeki veletler. Steve ve Billy.
Bienvenue à Smart Tech.
Smart Tech'e hoş geldiniz.
- Il bosse pour vous?
Smart Tech'e hoş geldiniz.
Mais il a compris que c'est Jay qui commande ici, que je suis en charge, et il va s'écraser.
Ama artık Smart Tech'de Jay'in sözünün geçtiğini anladı. Kendileri hafif hafif yaylanmaya başlamıştı bile.
On représente Smart Tech.
Smart Tech'i temsil ediyoruz.
Tu ne vas pas finir ta vie chez Smart Tech.
Hayatın boyunca Smart Tech'de çalışmak istemezsin herhalde.
J'ai engagé une fille de 40 kg pour bosser à l'entrepôt pour toi, d'accord?
Smart Tech ´ in deposunda çalışması için 40 kiloluk bir kızı işe aldım. Senin için, tamam mı?
Moi, je suis garé au Smart Park.
Oh, ben Smart Park'a park ettim.
Fouet intelligent.
Whip smart.
Oh, Mon Dieu... Andy, tu es vraiment smart.
Aman Tanrım Andy, çok şıksın
Tu vas aller dans la Creuse en Smart?
Creuse'e, bir Smart'la mı gideceksin?
En Smart?
Smart'la mı?
Voyez ce qui est arrivé à Elizabeth Smart.
Elizabeth Smart denen kızın başına gelenleri gördünüz.
Regardez Pamela Smart, elle en a trouvé un pour tuer son mari pour elle.
Pamela Smart örneğine bakın mesela. Kocasını onun için öldürecek birini bulmuştu.
Pas d'ironie, mec, des 4L Marcel, c'est vachement smart
Dalga geçme dostum.
Bienvenue à Smart Tech.
- Hey...
Au Smart Park?
- Smart Park'da mı?
Smart noir.
İyi bir kara filmdi.